Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) aldığı karar, Türkiye'nin kurucuları arasında yer aldığı Avrupa Konseyi'nden ihracı tehlikesini önümüze koydu. Ve delegasyonumuzun oy hakkı askıya alındı.
Gezi Davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen ve 6 yıldır tutuklu Osman Kavala'nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları gereği serbest bırakılması çağrısında bulunan AKPM, AHİM kararlarına uymayan, Kavala'nın cezaevine gönderilmesinde rolü olan hakim ve savcılar için kovuşturma başlatacağını açıkladı.
Meselenin aslı şu: AİHM kararlarının yerine getirilmesi…
Sözleşmeci devletler Mahkeme kararlarının uygulanması için gereken tedbirleri almalıdır. Yani sözleşmeye aykırılığı tespit edilen durumun kaldırılması, ilgili devletin sorumluluğundadır. Her sözleşmeci devlet, kararın nasıl yerine getirileceğini, buna ilişkin biçim ve içeriği kendisi belirleyecektir. İlgili devlet ihlali sona erdirmek ve mümkün olduğunca ihlal öncesi durumu yeniden sağlayacak şekilde ihlalin sonuçlarını giderme yükümlülüğü altındadır.
Devletlerin Mahkeme kararlarına uyma yükümlülüğü çerçevesinde, alınacak önlemin ihlalin etkilerini ortadan kaldıracak nitelikte olması gerekmektedir. Devlet, ihlalin sona ermesini sağlayacak, zarar gören tarafı Sözleşme ihlalinden önceki durumuna mümkün olduğunca kavuşturacak ve bu ihlaller ile benzer yeni ihlaller doğmasını önleyecek ya da devamlı nitelikteki ihlallere son verecek önlemler almak durumundadır.
Sözleşmenin, kararların bağlayıcılığı ve uygulanması ile 46. maddesinde, Mahkemenin kararlarının kesin ve bağlayıcı olduğu, Mahkemenin kesinleşmiş kararlarının uygulanmasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesine gönderileceği düzenlenmiştir.
Anayasamız açısından; "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurulamaz.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır." (Madde-90)
Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa'nın 90. maddesi gereği iç hukukumuzun bir parçasıdır.
Sözleşme hükümlerine göre, AİHM kararları kesin ve bağlayıcıdır. Bu kararlara uymak durumundayız. Ne var ki, bugüne kadar siyasi otorite AİHM kararlarını görmezden geliyor. Uluslararası hukuka karşı durmayı sürdürürsek Avrupa Konseyi'nden ihraç edilebiliriz.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023