Ülkemizde enflasyon dünya ülkeleri sıralamasında en üst seviyelerdeyken, ülkemizin ekonomisinden sorumlu siyasiler hâlâ, "Ülkemizde enflasyon var ama dünyada da fiyatlar artıyor" yalanıyla uyguladıkları yanlış politikaların üstünü örtmeye çalışıyor. Ört ört nereye kadar, neticede artık mızrak çuvala sığmıyor.
Ülkemizde enflasyonu yukarıya çeken en önemli etkenlerden birisi gıda fiyatlarındaki artış. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart ayına ilişkin yıllık gıda enflasyonunu yüzde 67.89 olarak açıklamıştı.
Peki, dünyadaki gıda fiyatlarının durumu nasıl? Dilerseniz bu sorunun cevabını Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) verilerinden yola çıkarak verelim.
FAO, küresel gıda fiyatlarının, bol arz, düşük ithalat talebi ve Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi'nin yeniden uzatılmasının etkisiyle Mart'ta düşüşünü art arda 12'nci aya taşıdığını duyurdu. Şu işe bakın, bir tarım ülkesi olan ve ayrıca buğday gibi temel gıda ürünlerinin anavatanı olan Türkiye'de gıda fiyatları TÜİK'e göre 31 aydır sürekli yükselirken, dünya genelinde gıda fiyatları FAO'ya göre 12 aydır düşüyor.
Demek ki, ülkemizdeki gıda enflasyonunun bahanesi olarak "Dünyada da gıda fiyatları artıyor" bahanesine asla sığınılamaz.
FAO'nun paylaştığı veriler şöyle:
* Gıda ürünlerinin uluslararası fiyatlarındaki aylık değişiklikleri izleyen FAO Gıda Fiyat Endeksi, martta bir önceki aya kıyasla yüzde 2.1 düşerek 126.9 puan oldu. Böylece, endeks art arda düşüşünü 12. aya taşırken, Temmuz 2021'den bu yana en düşük seviyesine geriledi. Endeks, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından geçen yılın Mart ayındaki rekor seviyesinden yaklaşık yüzde 20.5 düştü. Endeks, savaşla birlikte Mart 2022'de 159.7 puana ulaşarak rekor kırmıştı.
* Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi, yüksek arzın durgun küresel ithalat talebinin soya, kolza tohumu ve ayçiçek yağı fiyatlarını aşağı çekmesi nedeniyle aylık bazda yüzde 3 azaldı. Endeks bir yıl önceki seviyesinin yaklaşık yüzde 47.7 altına indi.
* Tahıl Fiyat Endeksi, aylık bazda yüzde 5.6, yıllık bazda ise yüzde 31.6 azalış gösterdi.
* Uluslararası buğday fiyatları, Türkiye'nin desteğiyle Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi'nin yeniden uzatılması, ihracatçılar arasındaki güçlü rekabet nedeniyle küresel arzın artmasıyla Mart'ta yüzde 7.1 düştü. (Türkiye'nin desteğiyle dünyada tahıl fiyatları düşüyor ama Türkiye'de tahıl fiyatları artıyor. Öyle bir politika uyguluyoruz ki, dünya istifade diyor ama Türkiye istifade edemiyor. Kendimize faydamız yok.)
* Pirinç ve mısır fiyatları sırasıyla yüzde 3.2 ve yüzde 4.6 geriledi.
* Aynı dönemde FAO Süt Ürünleri Fiyat Endeksi yüzde 0.8 azaldı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, iki gün önce yaptığı açıklamada "Gelişen, gelişmekte olan ülke farkı ya da coğrafya farkı olmaksızın bütün dünyada enflasyonun bir gerçeklik haline dönüştüğünü" dile getirmiş ve "Bu süreçte en çok etkilenen ülkelerin başında, enerjide dışa bağımlı olması ve dövizle beraber enerji fiyatlarının da artması nedeniyle Türkiye'nin geldiğini" kaydetmişti.
Gıda fiyatlarının 12 aydır düştüğünü FAO'nun verileri ortaya koyuyor, genel anlamda enflasyon ise dünyada Türkiye'deki kadar artmıyor. Örneğin, Euro Bölgesi'nde yıllık tüketici enflasyonu yüzde 6.9, ABD'de ise yüzde 6.4…
Bizde ise TÜİK'e göre yüzde 50.51, ENAG'a göre yüzde 112.51…
Hadi diyelim ki genel anlamda enflasyonumuza dünyanın etkisi yüzde 7 olsun, ya geri kalan ne oluyor o zaman? Bu işi başaramadık, ekonomi programımız başarısız oldu demek bu kadar mı zor?
Şu bir gerçek ki, ülkemiz adına gerçek bir başarı hikayesi yazmak istiyorsak, önce bugüne kadarki başarısızlıklarımızı itiraf etmek zorundayız. Ardından da bu işi başaracak olanların önünü açmalıyız.
Siyasiler yeri geldiğinde, "Konu vatansa gerisi teferruattır" diyebiliyor ama uygulanan yanlış politikalar sebebiyle vatan da millet de elden gidiyor, gereğini yapmıyorlar.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, bir siyasetçinin ülkenin ve milletin çıkarlarını ön planda tutması ve bu noktada kendinden fedakarlık yapması gerektiğini her zaman vurgulamaktadır.
Fakat yıllarca pratik olarak gördük ki, ne iktidar ne de muhalefet kendi çıkarlarından ve koltuklarından millet ve ülke yararına bir feragatte, bir fedakarlıkta bulunmamıştır.
Bu seçimlerde çözümün önünün açılması noktasında umutlu olmak istiyoruz. Bu, bugün ya da en geç yarın netleşecek. Bakalım, iktidarın bir türlü önünü açmadığı çözüme, muhalefet bu sefer kapı açabilecek mi?
- ‘Bugün ithal ettiğin et, yarını yok eder’ / 22.11.2024
- ABD’nin ‘balistik füze’ kararı ne anlama geliyor? / 20.11.2024
- Sıkıştıkça laikliğe saldırıyorlar! / 19.11.2024
- Daron Acemoğlu’nun zamanlaması manidar! / 16.11.2024
- Kötü ekonomi, ölümcül sonuçlar doğuruyor / 15.11.2024
- İşsiz, çalışan ve emekli, hepsi mağdur / 13.11.2024
- Beklenen enflasyona göre belirlemek büyük adaletsizlik! / 12.11.2024
- Atatürk, son anlarında çokça 'Allah' demiştir / 09.11.2024
- Trump’ın dönüşü, dünyayı ve Türkiye’yi nasıl etkiler? / 08.11.2024