Türkiye'de gündem çok hızlı bir şekilde değişiyor.
Ama millet açısından bir gündem var ki, o hiç değişmiyor, o da geçim darlığı.
Milletimiz ailesini geçindiremiyor, ciddi barınma sorunu var, gelir adaletsizliği had safhada, işsizlik kangrenleşmiş durumda, eğitim sistemi yetersiz, sağlık sistemi iflas etmiş durumda, caddeler, sokaklar güvensiz, aileler çatırdıyor ve daha niceleri…
Hükümet politika üretmekten vazgeçip milleti serbest bıraksa bundan daha kötü olmaz.
Millet açısından gerçek gündem buyken, hükümet ve Meclis içindeki muhalefet partilerin gündemi bambaşka.
İki taraf da kayıkçı kavgalarıyla milleti germekten başka bir şey yapmıyor.
İktidar iktidarlığını yapmıyor, muhalefet de muhalefetliğini…
Hatırlarsanız Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Ülkemizde Kürt sorunu vardır" diyenlere, "Hayır, Kürt sorunu yok, iktidar ve muhalefet sorunu var" demişti, aynen öyle…
Vatandaşa iş bulamıyorlar, aş bulamıyorlar sonra da diyorlar ki, ülkemizde Kürt sorunu vardır. Eğer siyasilerimiz iktidarıyla muhalefetiyle vatandaşların ekonomik ihtiyaçlarına çözüm üretse, anayasamızda yazan sosyal devlet gereği herkes adil bir şekilde devletin gelirlerinden hakkıyla istifade edebilse, rant ve yolsuzluklara kapılar kapatılsa, söyler misiniz herhangi bir sorun kalır mı?
Ülkemizdeki en büyük sorun, siyaset eliyle vatandaşların anayasal haklarının gasbedilmesidir. Buradaki eksiklik anayasadan kaynaklanmıyor, anayasayı uygulamayan siyasetten kaynaklanıyor. Dolayısıyla değişmesi gereken anayasa değil, çözümsüz olan siyaset anlayışı ve bunu bize dayatan siyasilerdir. BTP lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi, "Değişmesi gereken anayasa değil, ana kasa."
Siyasiler sıkıştıklarında hemen laikliğe saldırıyorlar, Atatürk'e iftira atıyorlar, ya dini değerleri çarpıtarak dini siyasetlerine alet ediyorlar ya da dine saldırarak milleti dininden soğutmaya çalışıyorlar. Bunların hepsi aynı küresel senaryonun parçası, bunu bilmemiz lazım. Bu senaryoyu içeride oynayanlar da sadece figüranlar.
BTP lideri Hüseyin Baş, durup durup laikliği eleştirenlere dikkat çekici bir cevap verdi. Sosyal medya paylaşımında, "Onun bunun dinini dayatamayanlar laiklikle kavga ediyor. Laikliğe ilişkin son noktayı koyalım" ifadelerini kullanan BTP lideri Baş, paylaşıma eklediği videoda da şunları söylüyor:
"Laiklik olmasaydı, emin olun ki biz toplum olarak büyük oranda Müslüman olamayacaktık. Ben bunu inanarak söylüyorum.
Bizi burada muhafaza eden laiklik. Bizi FETÖ'den koruyan da, bizi zararlı unsurlardan koruyan da her zaman laiklik olmuştur.
Bugün ben rahatlıkla ibadet edebilen, dini yaşantısını sürdürebilen bir insanım, bu ülkede laiklik olmasaydı biz bunları yaşayamazdık.
Bugün laiklikle kavga eden benim güzel kardeşim de o yaşadıklarını yaşayamazdı, onu bilsin. Yaşayamazdı.
Çünkü laiklik nedir biliyor musunuz, inandığımızı yaşayabildiğimiz düzendir.
Aksi haldeki düzen, başkasının inandığını yaşadığımız düzendir.
Ben bugün kendi inandığımı yaşıyorum. Ve ben bunu Atatürk'e, kurduğu cumhuriyete ve laikliğe borçluyum."
Evet, dün ve bugün laikliği hedef alanlar, dinlerarası diyalog faaliyetleriyle Türk gençliğini Hıristiyan yapmak isteyenlere yıllarca çanak tuttular. Sayın Baş'ın da ifade ettiği gibi, eğer bunda başarılı olamadılarsa bu laiklik sayesindedir.
BTP liderinin gündeminde, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yaptığı açıklamalar da vardı. Sayın Tekin'in laiklikle ilgili açıklamalarına yönelik BTP lideri sosyal medyadan şu mesajı yayımladı:
"Çocuklar okulda beslenemiyor, okulda ısınamıyor, okulda kişisel temizliğini yapamıyor adam çıkmış laiklikle kavga ediyor. Önce kendin Müslüman ol!"
Evet, eğer mesele milli eğitimse, okullardaki çocuklarımızın beslenmesi, ısınması ve kişisel temizlikleri olmazsa olmazdır, eğer Müslümanlıksa, o zaman yine çocuklarımızın beslenmesi, ısınması ve temizliğidir. Bunlar olmadan eğitim olmaz.
BTP lideri, Yusuf Tekin'in, "Dünyada bütün sınıflarında akıllı tahta olan tek ülke Türkiye" sözleriyle ilgili de, "Akıllı tahta sorunumuz yok, sorunumuz akıllı yönetici eksikliği" değerlendirmesinde bulundu. Neticede eğitimde dünya ülkelerine göre son derece gerilerdeyiz. Sadece eğitimde değil, ekonomide de en kırılgan beş ülkeden birisiyiz. Enflasyonda, faizlerde, yoksullukta, yolsuzlukta zirvelerdeyiz.
Bu kadar olumsuzluğun yaşandığı bir ülkede "akıllı tahta" ile kurtulamazsınız.
Bir dönem bakanlık yapan AKP'li Nihat Zeybekçi'nin, "Atatürk bugün hayatta olsaydı AK Parti'ye üye olurdu" sözlerine de BTP lideri Hüseyin Baş şu cevabı verdi:
"Adamlar Atatürk hayatta olsaydı bile partilerinin başına koyamıyor ancak üyelik verebiliyorlar. O kadar Atatürk'ten korkuyorlar yani…"
Her zaman ifade ediyoruz, bir kez daha altını çizelim, millet adına gerçek gündemi takip etmek istiyorsanız, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı mutlaka takip edin. Çünkü iktidar boşluğunu da, muhalefet boşluğunu da o dolduruyor.
- Daron Acemoğlu’nun zamanlaması manidar! / 16.11.2024
- Kötü ekonomi, ölümcül sonuçlar doğuruyor / 15.11.2024
- İşsiz, çalışan ve emekli, hepsi mağdur / 13.11.2024
- Beklenen enflasyona göre belirlemek büyük adaletsizlik! / 12.11.2024
- Atatürk, son anlarında çokça 'Allah' demiştir / 09.11.2024
- Trump’ın dönüşü, dünyayı ve Türkiye’yi nasıl etkiler? / 08.11.2024
- Barış süreci dediler yine kavga getirdiler / 06.11.2024
- ‘Alırken kepçeyle verirken kaşıkla’ / 05.11.2024
- Allah, Türk milletine bağımsızlığı Atatürk’le nasip etti / 02.11.2024