Ekonomide çarklar durma noktasına geldi ama heyhat, büyük faizli sistemin ana taşıyıcısı olan bankacılık sektörü eylül sonu itibarıyla 460 milyar 412 milyon lira dönem net kârı elde etti.
Bu arada bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 18 Ekim ile biten haftada önceki haftaya göre, 212 milyar lira artarak 18 trilyon 382,8 milyar liraya yükseldi.
BDDK'nin Eylül 2024 dönemine ilişkin "Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri" raporuna göre, sektörün aktif büyüklüğü 2023 sonuna göre 6 trilyon 966 milyar 779 milyon lira artarak, 30 trilyon 518 milyar 692 milyon liraya ulaştı.
Bu istatistiki bilgileri zaman zaman aktarıyoruz ancak, çoğu kimsenin bu verilerin ne anlam geldiğine ve ne ifade ettiğine dair en ufak bir fikrinin olduğunu zannetmiyorum.
22 yılda 536 milyar dolar faiz ödemesinin kime ve neden yapıldığına ilişkin de, en küçük bir derdi bulunmamaktadır canım ülkemin vatandaşının.
1990 yılından itibaren toplanan deprem vergisi tutarının, 40 milyar doları geçtiğini ve bunun nerelerde kullanıldığını zerre umursamaz benim güzel memleketimin insanı.
Cumhuriyetimizin yüksek düzeyde kazanç sağlayan kazanımları olan fabrikaları ve tüm stratejik kurumlarının 70 milyar dolara peşkeş çekenleri, elleri patlayıncaya kadar alkışlamakla ödüllendirdi benim asgari ücretli, çaresiz bakışlı emeklim.
Yukarıda aktardığım bankacılık sektörüne ilişkin astronomik parasal genişlemenin, 16 milyon emekliye, 9 milyon asgari ücretliye ne faydası var hiç düşündünüz mü?
30 trilyon parasal aktivite ne demek beyefendi!
2025 yılı bütçe teklifinde giderlerin 14 trilyon 731 milyar lira, gelirlerin ise 12 trilyon 800 milyar lira olarak öngörülmüş.
Bu bütçe ile Amerika'da köpeklere mama alınıyor.
Gelir vergisi 2 trilyon 130 milyar lira, kurumlar vergisi 1 trilyon 637 milyar lira, Özel Tüketim Vergisi 2 trilyon 121 milyar lira, KDV 3 trilyon 599 milyar lira, diğer vergi gelirleri 1 trilyon 652 milyar lira, vergi dışı gelirler de 1 trilyon 662 milyar lira olarak öngörülmüş.
Vurun garibanın sırtına!
12.500 lira verdiğiniz zavallı emekliden, 4 katı vergi alın.
Bu kafa ile vatandaşın kafasını ezmeye devam edin siz, çünkü milletimiz sizi 23 yıldır iktidarda tutarak zaten bunu çok fazlasıyla hak etti.
Gelir vergisine dikkat ettiniz mi?
ÖTV ve KDV'den daha az.
Koç ve Sabancı'dan da aynı ÖTV ve KDV'yi alın, gariban köylüden de.
2025 yılı bütçesinde öngörülen faiz gideri, 1 trilyon 950 milyar liradır.
Yani doğrudan gelir vergisinin neredeyse tamamı millete hizmet için değil, leş kargası tefecilere faiz ödemesi için kullanılacak.
Siz buna ülke idaresi mi diyorsunuz?
Bütçe yaparken milletin en temel ihtiyaçlarından ve ülkenin stratejik alanlarına dair büyümeye olan ihtiyacından yola çıkılması gerekirken, tam tersi parametreler dikkate alınarak ve onlar üzerinden hesap kitap yapılıyor.
Lütfen azıcık kafa yorun ve faciayı kavrayın.
Koca bir devletin bütün bir milletin hayatını tanzim edecek ve bir yılını düzenleyecek bütçesi 15 trilyon lirayı bile bulmazken, devlet içinde devlet olmanın ötesine geçmiş bulunan bankacılık sektörünün parasal aktivite oranları, 30 trilyon lira olabiliyor.
Nerede devlet, bu nasıl aymazlık ve iş bilmezliktir!
Tarihin en köklü ve ilk uygarlığını kuran bu aziz Türk milleti, nasıl bir günaha duçar oldu ki böylesine liyakatsiz ve bilgisiz eller tarafından idare edilebiliyor.
Yeraltı kaynağın işlendiği takdirde 20 katrilyon doları geçer.
Bu parasal gücünle değil 85 milyonu, vallahi 8 milyar nüfusu bir eli yağda, bir eli balda bakarsınız.
Küresel bir tek ailenin serveti kadar olmayan koca bir devletin yıllık bütçesi ile, siz hangi ülkeye kafa tutmayı hayal ediyorsunuz?
Beceriksizsiniz.
Bilgisiz ve liyakatsizsiniz.
Çakmasınız, gerçek değilsiniz.
Şimdi aman enflasyon çıkar diyerek, 16 milyon emekli ve 9 milyon asgari ücretliye yüzde 17 gibi bir oran üzerinden zam yapmayı düşünüyorsanız eğer, biliniz ki yerinizde kalamazsınız ve daha başka ikametgâhlarda yerinizi alabilirsiniz!
Muhalefetin kimisi 30, kimisi ise 28 bin lira olmalı dediği asgari ücret ve emekli maaşının, bugünkü şartlarda en az 50 bin lira olması şarttır.
Yani Türkiye'de muhalefet bile kalmamıştır.
Ufuk ve vizyon sahibi bir muhalefetin Meclis'te olamaması, çok vahim bir garabettir.
O Meclis'te 600 çözümsüz milletvekilinin olmasındansa, çözümü olan bir Hüseyin Baş'ın olması çok şeyleri değiştirirdi.
Bunun vebali, Kılıçdaroğlu'nun boynunadır!
Bu arada Sn. Mehmet Şimşek, siz bir emekli maaşı ile bir sabah kahvaltısını tamamlayabilir misiniz?
Bu millet bunun hesabını sorar.
Ahirette ise zaten görüşemeyeceğiz, onun için ne olacağınızı bilemem!
- Halk ‘Mansur Yavaş’ diyor / 18.11.2024
- Sağlık Bakanı istifa etmeli / 14.11.2024
- Milli olmayan partiler kapatılmalı / 13.11.2024
- İktidara kızıp, devlete ateş etme! / 12.11.2024
- TS küme düşecek / 11.11.2024
- Düzenbaz, sahtekâr Standard & Poor's / 07.11.2024
- Sağlık Bakanlığı delirmiş olmalı! / 06.11.2024
- Atatürk başlattı, Haydar Baş tamamladı / 05.11.2024
- Sn. Bahçeli’ye önerim / 04.11.2024