Bu aziz milletin başına tarih boyunca her ne bela ve musibet gelmişse bilin ki, Türk milletinin hasletlerinden bihaber, ruhunu Atlantik ötesine kiralamış ve sanki yerli ve milliymiş gibi kendini pazarlayan siyasetçiler yüzünden gelmiştir.
Özellikle de Osmanlı'nın son dönemi, bu millete karşı yapılan türlü ihanetler ve tuzaklarla doludur.
Türklükten ve Türk olmaktan uzaklaşan imtiyazlı yönetici sınıfı, milletin başına en büyük bela olmuştur.
Osmanlı döneminde Türkler, neredeyse tarihten silinme noktasına sürüklenmişti.
Türkün kadim tarihi ve yüksek uygarlık seviyesine vurulmuş en büyük darbe, Osmanlı'nın sahip olduğu gayri milli yönetim anlayışıdır.
Bugün sayısı 300 milyonu aşmış olan Türk milletinin yeniden tarih sahnesinde yer almasına neden olan faktör, Mustafa Kemal Atatürk ve onun tam bağımsızlık anlayışıdır.
Aziz Atatürk bugüne kadar Türk milletinin yönetiminde söz sahibi olmuş, tek yerli ve milli devlet adamıdır.
Atatürk'ten günümüze kadar tam bağımsızlık ilkesi ile hareket eden hiçbir iktidar, Türkiye'de iş başına gelmemiştir.
Amerika'nın Truman ve Marshall Planına teslim olan İnönü ve Menderes, Türk milletine farkında olarak veya olmayarak en büyük kötülüğü yapmışlardır.
Zira bu planla Türkiye, tamamen dışa bağımlı ve edilgen bir ülke pozisyonuna sokuldu.
Hiçbir şeyi düşünmeyen, planlamayan, projelendirmeyen, üretmeyen bir ülke haline sürüklenen Türkiye, 1980 sonrası elinde var olan milli varlıklarını da özelleştirme yoluyla elden çıkartmıştır.
Bütün akılları ve tavsiyeleri dışarıdan alma ihtiyacı duyan iktidarlar neden bunu yapmaktadır diye sorulabilir.
Sebebi çok net ve açıktır.
Ülkemizde iktidarlar ve muhalefet edenler şöyle belirleniyor; ABD'nin en derinlerinde yer alan ve bütün dünya üzerinde etki sahibi olan finans tekelleri, hangi ülke üzerinde bir hesap yapmışlarsa, o ülke yönetimlerini kendi elleriyle seçiyorlar ve finans güçleriyle destekliyorlar.
İnanın Menderes de dahil günümüze dek olan şey bundan başkası değildir.
Milletimizde iktidarları kendilerinin seçtiğini zannediyor.
Bırakın iktidarı, muhalefette aynı şekilde dizayn ediliyor.
Bunu nereden anlayabilirsiniz size bir ipucu.
Dikkat edin edin bakın hepsi AB, ABD, NATO ve IMF karşısında esas duruşta duruyor.
Hepsi serbest piyasa ekonomisi diyor ve bunun sonucu olarak da yüksek faiz uygulaması ve özelleştirmelerle, kendilerini destekleyenlerin kasalarını dolduruyor.
Bütün mesele, tam bağımsız Türkiye diyememekte ve yerli ve milli çözümler ortaya koyamamaktan geçiyor.
Yapamazlar çünkü şefleri onları değiştirebilir.
Yapamazlar çünkü gerçekten de çözümleri yok.
Benim asıl üzerinde durmak istediğim husus, Türk milletidir.
Neden bu uydu siyasetçilerin yörüngesine girmek için yarış halindesiniz?
Halen daha neyi anlamadınız, daha bu ülkede neyin olması gerekiyor.
İktidardan bir ses diyor ki, gelsin Apo TBMM'de konuşsun!
Muhalefetteki diyor ki, yetmez ben onlara devlet vadediyorum.
Sorunun kaynağı ve kendisi, bizzat milletimizdir. Asıl sorgulanması gereken, milletimizin bu milli olmayan davranış biçimidir.
Kusura bakmayın ama ben kimsenin yalakası veya dalkavuğu falan değilim.
Gerçekler bundan ibaret, alan alır almayan almaz.
Eyvallah…
- Milli olmayan partiler kapatılmalı / 13.11.2024
- İktidara kızıp, devlete ateş etme! / 12.11.2024
- TS küme düşecek / 11.11.2024
- Düzenbaz, sahtekâr Standard & Poor's / 07.11.2024
- Sağlık Bakanlığı delirmiş olmalı! / 06.11.2024
- Atatürk başlattı, Haydar Baş tamamladı / 05.11.2024
- Sn. Bahçeli’ye önerim / 04.11.2024
- ‘Kürt’ sorunu değil, iktidar sorunu var! / 31.10.2024
- Asgari ücret 50 bin TL olmalı / 30.10.2024