Hükümetin açıkladığı resmi işsiz sayısı 3 milyon 44 kişi iken, sendikaların yaptığı araştırmalarda umutsuz işsizlerin de dahil edildiği işsiz sayısı 5 milyon 203 bin kişiye yükseliyor. Gizli işsizler de ilave edildiğinde işsiz sayısının 6 milyon 370 bin kişi olduğu belirtiliyor.DİSK-AR'ın yaptığı istihdam araştırmasında umudu kesiklerle birlikte işsiz sayısının Türkiye'nin 25 ilinin nüfusuna denk olduğu ifade ediliyor.Daha önce yazmış olduğum yazılarda da ifade ettiğim gibi, çalışabilir nüfusun yüzde 44'ü istihdamda gözüküyor. Bu oranı diğer ülkelerle mukayese ettiğimizde yüzde 70'ler seviyesinde olması gerekiyor. Yani gerçekte çalışabilir olduğu halde bir şekilde işsiz olan 14 milyon kişi burada sümenaltı ediliyor.Diğer önemli bir husus ise istihdam içinde gözüken ve sayıları kayıtlı çalışana neredeyse denk olan kayıtdışı çalışanlar? Hükümet 10 milyon kişiyi de burada göstererek istihdam rakamlarını açıklıyor.Yani anlayacağınız üzere işsizlik rakamları çok daha felaket durumda, ama masa başı çalışmalarıyla gerçekler gizlenmeye çalışılıyor.DİSK-AR'ın istihdam raporunda bir noktaya dikkat çekilmiş. Raporda, Ocak 2008 dönemi ile karşılaştırıldığında yaratılan istihdamın yaklaşık yarısının tarım kesiminde gerçekleştiği, tarımın istihdam içindeki payının yüzde 20, 6'dan yüzde 24'e çıktığı, Türkiye'de yoksulluğun en yoğun olarak yaşandığı tarım kesimindeki bu artışın krizde halkın "çaresizliğinin" bir göstergesi olduğu savunulmuş.Ben tarım rakamlarının yüzde 20,6'dan yüzde 24'e artışını farklı bir açıdan değerlendireceğim.Doğru, kentlerde iş imkanı yok ve vatandaşlarımız ister istemez yaşamın zor şartlarda olduğu şehir hayatından kırsal kesime doğru göç ediyor. Fakat bu, tarım istihdamında yer alıyorlar anlamına gelmiyor.Köylerin sınırları içinden her giren kişi tarım işçisi ya da çiftçi değildir. Hükümet kolayı bulmuş, başını köy sınırının içine sokan kişiyi hemen işçi olarak tanımlıyor. Nasıl işçi? Ücretsiz aile işçisi.AKP iktidarı döneminde köylerin hali içler acısı. Köylü milletin efendiliğinden düşüp, açlık ve sefaletle boğuşur hale geldi. Kentlere bir umutla göç edip de umduğunu bulamayıp geri dönenleri bırakın, hiç köyden ayrılmayanlar bile tarım üretiminden bir şey kazanamaz noktaya geldi.Üretti, zarar etti, üretti zarar etti, borçları arttı, faiz batağına battı, neyi var neyi yok haczedildi. Bu durumda olan mevcut köylüyü bile istihdam dışında göstermek gerekirken, başını köylere yeniden sokan herkesi işçi statüsünde göstermek yanıltmacadan öte bir şey değildir.Hükümet gerçekleri örte örte, rakamları kırpa kırpa işsizliği düşük seviyelerde göstermeye çalışıyor. Tek derdi bir iki dönem daha iktidar koltuğunda oturabilmek.Milletimiz bu IMF, AB ve ABD aklıyla hareket eden siyasileri seçmeye devam ederse, ne köylerde iş kalacak ne de şehirlerde? Kepenkler kapanacak, ocaklar sönecek, işsizlik önlemeyecek hale gelecek?Milli çözümü olan siyasiler işbaşına getirilmediği müddetçe işsizliğin gerçekten azalması ve çözüme kavuşması mümkün değildir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025