Dolar dün yükselerek 3,84 TL'yi gördü. Doların ateşinin hızla yükseldiği bu dönemde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin ilginç bir açıklaması oldu. Zeybekci, "Ekonomimiz iyi durumda. Coşmuş olan bir ekonomimiz var" ifadelerini kullandı.
İçeriden ya da dışarıdan en ufak bir esintide bile allak bullak olan ekonomimiz nasıl iyi durumda; "coşmak" ifadesi olumlu anlamda mı olumsuz anlamda mı kullanılıyor merak konusu? Neticede yağmur coştuğu zaman dereler, barajlar dolup taşıyor, sel olup önünde ne varsa katıp götürüyor.
Bir örnek? Türkiye bakliyat sektörünün ilk üç firması içinde yer alan, Türkiye'nin en büyük çeltik işleme tesisine sahip olan, Afrika'ya, Ortadoğu'ya ihracat yapan Sezon Pirinç resmen iflas etti. İflas sebebi, kurlardaki ve faizlerdeki yükselişler sebebiyle mali sıkıntıya düşmesi? Bunun gibi yüzlerce örnek var. Ekonomimiz iyi ama Sezon Pirinç gibi dev firmalarımız iflas ediyor. Coşan ekonomimiz Sezon Pirinçleri önüne katıp götürüyor.
Bakan Zeybekci, Doların ateşinin yükselmesinin nedenlerinden birisi olarak spekülasyon yapıldığını söyledi ve "Türkiye'ye bazı kuruluşların finansman sağlamayacağı haberleri çıktı; böyle birşey yok, bunlar yalan. Burada yapılmak istenen dalgalanmada dalga boyunu artırmak, kur ve faizle oynayanların rant temin etmesi; bunda başarılı olamayacaklar" açıklamasını yaptı. Bazı Alman bankalarının Türkiye'ye yönelik finansmanlarını kısacakları haberi çıkmıştı, Zeybekci bunların asılsız olduğunu ifade ediyor.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de yaptığı açıklamada, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBDR) ile yakın zamanda görüştüğünü ve 2018 yılında Türkiye'deki finans yatırımları için 1,65 milyar Euro kredi ayırdıklarını belirtti.
Diğer bir gerekçe olarak da ABD Başkanı Trump'ın görev süresi Şubat'ta dolacak olan FED Başkanı Janet Yellen'in yerine kimin geçeceğini daha karar vermemesini gösteriyorlar.
İki isim varmış, Trump kararını Kasım başında verecekmiş falan filan?
Görünen o ki, Ekonomi Bakanı'mızın "çok iyi" dediği ekonomimiz, bir söylentiyle, ya da ABD Başkanı'nın karar verememesiyle allak bullak olabiliyor. Yani tam anlamıyla pamuk ipliğine bağlı? Ekonomimizin coşması ise intihar etmesi anlamını taşıyor.
Aklımıza takılan bir diğer konu şu: Doların ateşinin yükselmesi ABD'den ve Almanya'dan gelecek haberlere bağlıysa, bu mevcut bağımlı şartlarda siyasilerimiz ne diye ABD ve Almanya'ya kafa tutuyor?
Almanya'dan 1,65 milyar Euro gelmeyecek söylentisi, FED için düşünülen iki isim arasında karar verilememesi? Bütün mesele bu, ne garip değil mi?
Serbest piyasa anlayışına sahip iktidarımızın Ekonomi Bakanı, bu anlayışın bir gereği olarak para piyasalarına müdahale etmeme konusunda kararlı?
Zeybekci bununla alakalı olarak, "Kur esnekliğine bu süreçte müdahaleye karşıyız. Dokunmamak lazım, müdahale etmemek lazım. Spekülatif hareketlere karşı yapılacak en güzel şey budur" ifadelerini kullanıyor. Yani piyasalar kendi çalsın kendi oynasın deniyor, ama piyasalardan çalanlar da, oynayanlar da, çalınanlar da, batanlar da belli?
Merkez Bankası'nın resmi rezerv varlıkları Eylül 2017 itibarıyla 111,9 milyar dolar olduğu açıklandı. Dolara endeksli, dalgalı kur politikasının olduğu ülkemizde elbette ki bu rezevle, içimize istediği gibi müdahale edebilen küresel piyasalarla mücadele edebilmemiz mümkün değil. Ekonomimiz çok kırılgan ve en ufak bir dalgalama ya da spekülasyon çok büyük darbe vurabiliyor. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya yaptığı açıklamada, hedeflere uyum sağlanana kadar sıkı duruşun korunacağını söyledi.
Öncelikle, para politikamızı millileştirmediğimiz müddetçe bu tür dalgalanmalara, spekülasyonlara ya da küresel hareketlere karşı sağlam bir duruşa, güçlü bir ekonomiye sahip olmamız asla mümkün değildir. Para politikamızı millileştirmek, Dolar borç alıp, Merkez Bankası'na koyup, onun karşılığı TL basmak, Prof. Dr. Haydar Baş'ın meşhur ifadesiyle Doların tercümesini kullanmak değildir.
Prof. Dr. Baş'ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'nde belirtildiği gibi, milletin emeği ve üretimi karşılığı Milli Para basılmalı ve gerek üretimde, gerek tüketimde, gerekse dış ticarette bu para kullanılmalıdır. Döviz kurları da sabitlendi mi, senden daha güçlü bir ekonomi olmaz.
Bırakın dışarıda olan her hapşırıkta zatürre olmayı, dünya kasıp kavrulsa sen bu kasırgalardan, depremlerden, felaketlerden asla zarar görmezsin.
Çözümün anahtarı Prof. Dr. Haydar Baş'tadır.
İçeriden ya da dışarıdan en ufak bir esintide bile allak bullak olan ekonomimiz nasıl iyi durumda; "coşmak" ifadesi olumlu anlamda mı olumsuz anlamda mı kullanılıyor merak konusu? Neticede yağmur coştuğu zaman dereler, barajlar dolup taşıyor, sel olup önünde ne varsa katıp götürüyor.
Bir örnek? Türkiye bakliyat sektörünün ilk üç firması içinde yer alan, Türkiye'nin en büyük çeltik işleme tesisine sahip olan, Afrika'ya, Ortadoğu'ya ihracat yapan Sezon Pirinç resmen iflas etti. İflas sebebi, kurlardaki ve faizlerdeki yükselişler sebebiyle mali sıkıntıya düşmesi? Bunun gibi yüzlerce örnek var. Ekonomimiz iyi ama Sezon Pirinç gibi dev firmalarımız iflas ediyor. Coşan ekonomimiz Sezon Pirinçleri önüne katıp götürüyor.
Bakan Zeybekci, Doların ateşinin yükselmesinin nedenlerinden birisi olarak spekülasyon yapıldığını söyledi ve "Türkiye'ye bazı kuruluşların finansman sağlamayacağı haberleri çıktı; böyle birşey yok, bunlar yalan. Burada yapılmak istenen dalgalanmada dalga boyunu artırmak, kur ve faizle oynayanların rant temin etmesi; bunda başarılı olamayacaklar" açıklamasını yaptı. Bazı Alman bankalarının Türkiye'ye yönelik finansmanlarını kısacakları haberi çıkmıştı, Zeybekci bunların asılsız olduğunu ifade ediyor.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de yaptığı açıklamada, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBDR) ile yakın zamanda görüştüğünü ve 2018 yılında Türkiye'deki finans yatırımları için 1,65 milyar Euro kredi ayırdıklarını belirtti.
Diğer bir gerekçe olarak da ABD Başkanı Trump'ın görev süresi Şubat'ta dolacak olan FED Başkanı Janet Yellen'in yerine kimin geçeceğini daha karar vermemesini gösteriyorlar.
İki isim varmış, Trump kararını Kasım başında verecekmiş falan filan?
Görünen o ki, Ekonomi Bakanı'mızın "çok iyi" dediği ekonomimiz, bir söylentiyle, ya da ABD Başkanı'nın karar verememesiyle allak bullak olabiliyor. Yani tam anlamıyla pamuk ipliğine bağlı? Ekonomimizin coşması ise intihar etmesi anlamını taşıyor.
Aklımıza takılan bir diğer konu şu: Doların ateşinin yükselmesi ABD'den ve Almanya'dan gelecek haberlere bağlıysa, bu mevcut bağımlı şartlarda siyasilerimiz ne diye ABD ve Almanya'ya kafa tutuyor?
Almanya'dan 1,65 milyar Euro gelmeyecek söylentisi, FED için düşünülen iki isim arasında karar verilememesi? Bütün mesele bu, ne garip değil mi?
Serbest piyasa anlayışına sahip iktidarımızın Ekonomi Bakanı, bu anlayışın bir gereği olarak para piyasalarına müdahale etmeme konusunda kararlı?
Zeybekci bununla alakalı olarak, "Kur esnekliğine bu süreçte müdahaleye karşıyız. Dokunmamak lazım, müdahale etmemek lazım. Spekülatif hareketlere karşı yapılacak en güzel şey budur" ifadelerini kullanıyor. Yani piyasalar kendi çalsın kendi oynasın deniyor, ama piyasalardan çalanlar da, oynayanlar da, çalınanlar da, batanlar da belli?
Merkez Bankası'nın resmi rezerv varlıkları Eylül 2017 itibarıyla 111,9 milyar dolar olduğu açıklandı. Dolara endeksli, dalgalı kur politikasının olduğu ülkemizde elbette ki bu rezevle, içimize istediği gibi müdahale edebilen küresel piyasalarla mücadele edebilmemiz mümkün değil. Ekonomimiz çok kırılgan ve en ufak bir dalgalama ya da spekülasyon çok büyük darbe vurabiliyor. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya yaptığı açıklamada, hedeflere uyum sağlanana kadar sıkı duruşun korunacağını söyledi.
Öncelikle, para politikamızı millileştirmediğimiz müddetçe bu tür dalgalanmalara, spekülasyonlara ya da küresel hareketlere karşı sağlam bir duruşa, güçlü bir ekonomiye sahip olmamız asla mümkün değildir. Para politikamızı millileştirmek, Dolar borç alıp, Merkez Bankası'na koyup, onun karşılığı TL basmak, Prof. Dr. Haydar Baş'ın meşhur ifadesiyle Doların tercümesini kullanmak değildir.
Prof. Dr. Baş'ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'nde belirtildiği gibi, milletin emeği ve üretimi karşılığı Milli Para basılmalı ve gerek üretimde, gerek tüketimde, gerekse dış ticarette bu para kullanılmalıdır. Döviz kurları da sabitlendi mi, senden daha güçlü bir ekonomi olmaz.
Bırakın dışarıda olan her hapşırıkta zatürre olmayı, dünya kasıp kavrulsa sen bu kasırgalardan, depremlerden, felaketlerden asla zarar görmezsin.
Çözümün anahtarı Prof. Dr. Haydar Baş'tadır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asgari ücreti kim belirliyor; komisyon mu, yabancılar mı? / 25.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- İsrail’i Suriye’de şimdi kim durduracak? / 11.12.2024
- Suriye BOP’unun tamamlanması, Türkiye BOP’una işaret / 10.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- İsrail’i Suriye’de şimdi kim durduracak? / 11.12.2024
- Suriye BOP’unun tamamlanması, Türkiye BOP’una işaret / 10.12.2024