Devlet çarkı ve kopyacılar

AKP hükümetinin, ekonomiyi batırmasından topluma "federatif bölünmeyi" dayatmasına kadar binlerce yanlış ve vahim icraatı bir tarafa; milletimizin tutunduğu ve tutunacağı tüm dallarını elinden alması bir tarafa?Türkiye'nin adeta tüm çivileri söküldü. Devletin, milleti ayakta tutan en temel kurumlarının çivileri...Artık halkın güveneceği, sırtını dayayabileceği kurum kalmadı. Vatandaşın tuttuğu her dal elinde kalıyor.Öyle senaryolar sahnelerdi, öyle işler tezgahlandı ki, milletin koruma zırhı olan ordusu bitirildi, yargı ve adalete olan güven yitirildi, yediği eti anguslaştırıldı, canını teslim ettiği doktorlara "ithal doktor projesi" eklenerek "sağlıkta angus devri" başlatıldı.İlköğretimden yüksek öğretime kadar her kademede giriş sınavlarının ve kamuda işe alma imtihanlarının en can alıcı kavşağında kopya ve şifrelerle yandaşları kayırma vahameti, halkımızdaki güvensizliği ayyuka çıkarmıştır.TV 8'in yakaladığı ilginç bir belgeli-iddiaya göre, kopya ve şifre skandallarının merkezi haline dönüşen ÖSYM'nin Başkanı Ali Demir'in bile 90'lı yıllardaki bir intihal ve aşırma ile ma'lul vaziyeti söz konusu?Devlet ve idaredeki kopya, aşırma ve intihal işinin çivisi o kadar çıkmış ki, seçim sürecinde milletin önüne öyle veya böyle birkaç proje koymak durumunda olan iktidar ve muhalefet partileri de aşırma ve kopyaya yapıştılar. Cümlesi kopya ve aşırma ile ma'luldurlar.AKP, proje aşırıyor.CHP, proje aşırıyor.MHP, proje aşırıyor.Sair irili-ufaklı partiler bile, has proje aşırıyorlar.DP Bursa 1.sıra milletvekili adayı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli Devlet projelerini aşırıyorlar.Kendi projeleriymiş gibi millete üfürüyorlar.Her şeyin çivisi çıkmış adeta?Devlet ve milletin çıkartılar bu temel çivilerini yerli yerine oturtacak, Türk demokrasisini şahlandıracak, milletine güven, güvenli-huzurlu gelecek temin edecek, iş ve aş sağlayacak, uyumlu, uzlaşmacı, kuşatıcı bir demokrat adres gerekiyordu. O da ortaya çıktı?Demokrat Parti (DP), işin, aşın, adaletin, birliğin, demokrasinin, huzurlu ve güvenli geleceğin "ittifak adresi" oldu.DP'nin Kırat'ı, seçim pusulasında da ülkenin adeta iki gerilim kutbu haline dönüşen AKP ile CHP'nin tam ortasında 2. sıraya yerleşerek, kıratın uysallığıyla huzurun, zenginliğin, işin-aşın ve ileri demokrasinin gelenekten geleceğe uzanan adresi olarak boy gösteriyor.İktidara namzet böyle bir DP'nin seçim beyannamesinden aşırıyorlar şimdi. Milletimizin ve gençliğimizin geleceğini karartmaya devam den YGS'deki şifreli işlerin öncüleri, meğer bugünlerde bu işlere bulaşmış değiller? TV 8'in belgeli-haberine göre, geçmişlerinde de benzer intihal ve özürlük işler söz konusu. Hatırlayın, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, "ölçe ve değerlendirme" konusunda ihtisası olan biri değil; tekstilde uzman biri? Tekstil sahasında da "özürlük" işten söz ediliyor.TV 8'in belgeli-iddiası şöyle:Loughborough Üniversitesi'nde doktorasını tamamlayan araştırma görevlisi olarak orada kalan Ali Demir 1990 yılında Türkiye'de çıkan Teknik ve Tekstil adlı dergide dokuz bölüm süren bir yazı dizisi yayınlamıştı. Ne var ki, Peter Latzke adlı gerçek Alman yazardan ilk yazıdaki kısa bir anma dışında söz edilmiyor ve makaleler Doç Dr. Ali Demir'in kendi eseriymiş gibi gösteriliyordu. Oysa, söz konusu olan hemen baştan aşağıya ana kaynaktan kelimesi kelimesine tercüme idi ve bir kaynağın bu şekilde kullanımı "intihal" sayılıyordu. Bu durum önce Leeds Üniversitesi'nden Prof. Mike Denton'un dikkatini çekti Onun Loughborough Üniversitesi yönetimine başvurması üzerine konu Tekstil Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gordon Wray'a iletildi. Dr. Wray derhal bir soruşturma başlattı. Uzun tartışma ve görüşmelerden sonra, Dr. Demir'in kariyerini tümden bitirecek bir adım atmak yerine, akademisyen dostlarının da ricalarını kıramayarak, onun Teknik ve Tekstil dergisinde bir özür yazısı yayınlatmasına razı oldu. Nitekim öyle oldu. Aslında bir çeşit itiraf olan ve dizinin 9. bölümün başında yayınlanan bu açıklamada şöyle deniyordu: ""Bu yazı dizisinin ilkinde (Ocak 1990) de belirtiliği gibi, bu dizi Sayın P.M. Latzke'nin Melliand Textilberichte (9-12)/ 1978 ve (2-5) 1979'da yayımlanmış dizisinden yararlanılarak yeniden düzenlenmiş ve Türkçe'ye tercüme edilmiştir. Doç Dr. Demir bu çalışma için Melland Textilberichte'den yazılı izni şimdi elde etmiş bulunmaktadır. Yazılı izini serinin yayımlanmasından önce elde etmediği için Doç. Dr. Demir hem sayın P.M. Laztke'den hem de Meilland Textilberichte'den özür diler ve verdikleri izin için de teşekkür eder." Prof. Dr. Ali Demir'in bu "yayın"ı, basından gizlediği yayın listesine koyup koymadığı ise bilinmiyor. Sn. Demir, bu bağlamda bizi bilgilendirirse köşemizde yayınlarız.Ancak gidişat şu raddeye vardı ki, ÖSYM'nin skandalları daha çok su kaldıracak?Demokrasilerde vatandaş, kendini yoran karışık ve karanlık işleri sandıkta bitirir. 12 Haziran böyle bir "demokrat"lığı gösterme günü? Artık tüm bahaneler ortadan kalktı, alternatif adres var; birliğin, çözümün, projenin, huzur ve demokrasinin köklü adresi DP.Oy verme günü çakalları kümesin başına koyanların, seçim sonrasında "kümeste tavuk kalmadı" diye yakınma hakları olmaz? Benden hatırlatması!