Pandeminin oluşturduğu ekonomik olumsuzlukları bir nebze azaltma adına ülkeler vatandaşlarına ve şirketlerine destek yarışına girerken, Türkiye'de hükümetin verdiği destek son derece cılız kaldı. Kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği adıyla verilen bu destekler de sanki pandemi sona ermiş gibi dün itibarıyla sonlandırıldı.
İş adamı ve işçi temsilcileri birbiri ardınca yaptıkları açıklamalarda, desteklerin pandemi bitene kadar devam etmesini talep ettiler. Eğer devam etmezse işletmelerin ayakta kalamayacağı ve işten çıkarmaların artacağı uyarısında da bulundular.
Herkes, çok umutlu olmamakla beraber, desteklerin devam edebileceği ihtimalini düşünürken, ayrı bir şokla karşılaşıldı; 1 Temmuz zam sağanağıyla başladı.
Vatandaşlar 1 Temmuz'u elektrik, doğalgaz, LPG, üniversite harçlarına yapılan zamlarla karşıladı. Pandemi normalleşmedi ama zamlar normalleşti.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) açıklamasına göre, elektrik satış fiyatında 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olmak üzere tüm abone grupları için yüzde 15 zam yapıldı. Bundan sonra mesken aboneleri 100 kilovatsaat elektrik enerjisi için vergi ve fonlar dahil olmak üzere 91,56 lira ödeyecek.
Doğalgazda, Temmuz ayı için konut abonelerinin tarifesine yüzde 12, sanayi grubu tarifesine yüzde 20 ve elektrik üretim santrallerinin tarifesine de yüzde 20,2 zam yapıldı.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) internet sitesinde yayımlanan tarife tablosuna göre; BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine uyguladığı satış fiyatı, Haziran'da geçerli olan tarifeye göre yüzde 12 artışla 1000 metreküp doğal gaz için 1488 lira olurken, sanayi aboneleri için bu miktar yüzde 20 artışla 1783 lira 354 kuruşa yükseldi. Elektrik üretim santrallerinin kullandığı 1000 metreküp doğal gazın fiyatı ise yüzde 20,2 artarak 2060 lira oldu. Doğalgaz fiyatı Ocak ayından bu yana yedinci defa artmış oldu. Doğalgazda fiyat tarifeleri aylık olarak hesaplanıyor. 2021'de Temmuz tarifesine kadar her ay yüzde 1 civarında artış yapılmıştı.
LPG'ye ise, bu geceden itibaren geçerli olmak üzere yaklaşık 50 ile 60 kuruş aralığında zam gelecek. Zammın 26 kuruşu ÖTV'den düşülecek, gerisi pompa fiyatına yansıyacak.
Elektrik, doğalgaz ve LPG'ye yapılan zam aynı zamanda üretim maliyetlerinin artışı demektir. Yüksek enflasyonun temel nedeninin maliyetlerdeki artış olduğu dikkate alındığında, yapılan bu zamlar zaten yüksek olan enflasyonu daha da yükseklere taşıyacaktır.
İş dünyasından da bu zamlara tepki geldi. Türkiye'nin en önemli çatı kuruluşu olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'ndan (TÜRKONFED) yapılan yazılı açıklamada, "Elektrik ve doğalgaz zamları makineleri durma noktasına getirir" denildi.
TÜKONFED'in açıklamasında önemli noktalar şöyle:
"Pandeminin yıpratıcı etkisi, yüksek faiz-kur-enflasyon sarmalı, dünya genelinde artan emtia fiyatları, küresel lojistik sorunlar başta olmak üzere uzun süredir yaşadığı sayısız zorluğa rağmen üretmeye, ülkesine, ekonomiye değer katmaya gayret eden Türk iş dünyası, elektrik ve doğal gaz fiyatlarına yapılan astronomik zammı kaygı ve üzüntüyle karşılamıştır."
"İşletmelerimizin ayakta kalabilmek için can suyuna ihtiyaç duyduğu, kısa vadeli değil sürdürülebilir desteklerin beklendiği bu süreçte yapılan zamlar, sanayicilerimizin ve KOBİ'lerimizin maliyetlerini ciddi ölçüde artıracaktır. Bu durum da üretim ve yatırım iştahının kapanacağı, ihracat kaybının yaşanacağı, küresel rekabet gücümüzün azalacağı, cari açık ve enflasyonun olumsuz etkileneceği bir sürecin başlangıcı olacaktır."
"Tüm zorluklara rağmen işleyen makineleri, tüten sanayi bacalarını durma noktasına getirebilecek, büyük umutlarla sezona başlayan turizm sektörünü derinden etkileyecek bu zam kararlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz."
"Yalnızca sanayi ve işletmelerimiz değil, konut abone grubuna yapılan zamların da ele alınması, iş gücüne katılım oranının son verilere göre yüzde 51,3 seviyesinde olduğu günümüzde, toplumumuzun refahı açısından son derece önemlidir."
İş adamlarımızın bu uyarılarının altına imzamızı atarız, her cümlesi dikkate alınması ve bu çerçevede bir çözüm üretilmesi gerekiyor.
İktidarın uyguladığı mevcut ekonomi politikaları zaten bu olumsuz tablonun ana nedeni.
Kapitalist ekonomi anlayışı enerjide dışa bağımlılığı ve enerji üretiminde özel sektörün ağırlığını esas kabul etmektedir. Halbuki 3 katrilyon dolarlık bir yeraltı servetine sahip olan ülkemizin enerji üretim potansiyeli de çok yüksektir. Bilim adamları, sadece rüzgar enerjisi ile Türkiye'nin tüm elektrik ihtiyacının karşılanabileceğini belirtmektedir.
Ama ülkemizin yerli enerji üretim imkanları da yabancılara ya da yandaşlara aktarılınca ve devlet bu üretim santrallerinden en pahalı bir şekilde enerji satın almaya devam ettikçe asla bu enerji maliyetleri aşağıya çekilemez. Enerji ithalatından zaten bahsetmiyorum, dolar almış başını gitmiş, ithalatın maliyeti de buna bağlı olarak artmaya devam ediyor.
Çare; Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) parti programında olan Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli'ndedir. Model, yer altı ve yerüstü zenginliklerimizin devlet-millet ortaklığıyla işletilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Enerji sektörünün stratejik olduğu ve yabancıya asla devredilmemesi gerektiği belirtilmektedir.
Türkiye tam bir enerji üretim cenneti olabilir, potansiyeli fazlasıyla var; ayrıca doğalgaz kaynakları da en zengin ülkelerden birisiyiz ama ruhsatları yabancılara devredilmiş vaziyette. Acilen bunlar millileştirilmeli ve bu ülkenin kaynakları bu millet için kullanılmalıdır.
Bunun için de tek çözüm sahibi BTP'ye ve Lideri Hüseyin Baş'a fırsat vermeliyiz.
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- İsrail’i Suriye’de şimdi kim durduracak? / 11.12.2024
- Suriye BOP’unun tamamlanması, Türkiye BOP’una işaret / 10.12.2024