Amerika, Türk ordusunu Suriye ekseninde Büyük Ortadoğu Projesi batağına, (BOP)'a batırıyor.
Amerika, BOP ekseninde imal ettiği bölgedeki terminatörleri ve cinayet örgütlerini Türkiye maharetiyle güya ortadan kaldırmaya çalışıyor. Türkiye'yi karadan batağa çekiyor.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın tespitiyle, Amerika'nın kara harekatlarındaki sicili çok bozuk? Vietnam'da, Normandiya Çıkarması'nda, Kore'de, Afganistan'da, Irak'ta yaşananlar, Birleşik Devletler'in Suriye'de IŞİD'e karadan bir şey yapamayacağını zaten gösteriyor.
Amerika, DAEŞ'e karşı Türkiye kullanarak, bir taşla çok kuş vuruyor. Hepsinden önemlisi asıl Türkiye'nin kendisini vuruyor.
Türkiye, IŞİD yahut DAEŞ'i temizleme bahanesiyle sınır ötesi herakât başlattı, sürdürüyor.
Harekat yapılması planlanan el-Bab üzerinden, oraya 40 km. mesafedeki Dabık'a düşeceğiz.
Sağır sultanlar bile duydu ve biliyor ki, DAEŞ, Amerika'nın imalatıdır? Amerika tarafında semirtiliyor, silah ve mühimmat desteği sağlanıyor, yeri geldiğinde kullanılıyor.
Nitekim Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan, DAEŞ'in Amerika tarafından silahlandırıldığını bizzat ifade ediyor.
Cerablus'taki temizliğin kolay olmasını örnek alarak, sonrası harekatın da aynı kolaylıkla süreceğini hesap edenler yanılıyor.
Zira Türk askeri, Rusya ve İran ile (yani dolaylı olarak Suriye yönetimi ile) koordinasyon içinde Cerablus'u rahatlıkla temizledi. O safhada Amerikan inisiyatifi yok denecek kadar azdı.
Ancak sonrasında ne oldu ise; Türkiye, Amerikan aklına ram oldu, koordinasyonda Rusya ve İran ile (dolaylı olarak Suriye yönetimi ile) iletişim kopartıldı. Harekat adeta Suriye yönetimine yönelik ve Amerika'nın o toprakları bölüp koridor açma planına dönük bir operasyona dönüştürüldü.
DAEŞ ve YPG'ye silahlandıran ABD ile ortaklaşa vaziyette Türkiye hangi akılla ve nasıl güya DAEŞ'e karşı bir harekat yapmış oluyor?!
DAEŞ'i ve YPG'yi silahlandırdığını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bizzat anlattığı Amerika'nın aklı ve Büyük İsrail heveslisi İsrail'in istihbarat desteğiyle harekatı sürdürüyoruz.
Buradaki oyunu görmemek için kör olmak bile yetmez.
"Türkiye'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde (BOP) 22. İslam ülkesi olarak sınırlarının değiştirileceğini yıllardır ikaz ediyoruz. ABD aklı ile girişilecek böyle bir kara harekâtı, ABD aklı ve kendi elimizle bölünme ile neticelenecektir" diyor Prof. Dr. Baş.
Tam bu kavşak, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete, noktasıdır.
A'mak ve Dabık, kıyamet öncesi kırmızı çizgidir.
Kendisine inananalar için Hz. Peygamber'in ikazıdır bu:
"Rumlar (Hristiyanlarla ittifak etmiş Diyar-ı Rum sakinleri) A'mak yahut Dabık'a ininceye kadar kıyamet kopmaz. O gün onların karşısına yeryüzü ahalisinin hayırlılarından bir ordu çıkar? " (Müslim, Sahih, Fiten 34, 2897).
Tarih ve hadis kaynaklarında, Anadolu, genel ifade ile Diyar-ı Rum olarak zikredilir. Nitekim Celaleddin Rumî, Eşrefoğlu Rumî nitelemeleri bu yüzdendir.
Hadisteki tabloda maalesef Türkiye'nin vasfı, Hz. Peygamber'in "yeryüzü ahalisinin hayırlılarından çıkacak İslam ordusu" niteliği değildir.
Türkiye, işgalci Amerika ve Haçlı Avrupası ile ittifak içinde olması yüzünden Dabık'a inen Diyar-ı Rum sakini olarak öne çıkmaktadır.
Bu bağlamda Dabık ve A'mak kıyamet çizgisidir.
Zaten Büyük İsrail iştahlısı Yahudiler ile Beyazsaray yönetimini elinde tutan Evangelistler, bölgemizi kıyamet öncesi Armageddon savaşına sürüklemek istiyorlar. Zira Armageddon sonrası dünyanın hakimiyeti Yahudilerin, ahiretin hakimiyeti de Hristiyanların olacak? Amerika ve avaneleri bu batıl üzere ortalığı savaşa veriyorlar.
Türkiye, Amerikan aklıyla böyle Evangelist batıla saplanıp Dabık'ta kıyamet çizgisini aşamaz, aşmamalıdır.
Amerika'nın Sesi'nden Carlo Babb'ın bildirdiğine göre, DAEŞ de söz konusu hadisi istismar ederek burada zikredilen "hayırlı ordu"nun kendileri olduğunu söylüyormuş.
Amerikan aklıyla iş gören yahut Amerikan imalatı olan hiç kimse ve hiçbir ordu, Müslümanlara namluyu doğrultarak Hz. Peygamber'in haber verdiği hayırlı ordu olamaz? Bunlar, olsa olsa Dabık'a batacak olan Rum ordusu olabilir.
Türkiye, aklını başına devşirsin, Amerikan aklından kurtulup Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak vererek, acilen bu tehlikeli kıyamet çizgisinden dönsün. Dabık'a batmasın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019