Katıldığımız bir cenaze merasiminde , "cenazede salavat getirilmez" diyen bir vatandaşa ve onun gibi düşünenlere cevap niteliğindeki yazımıza devam edelim. Âlemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı ve âlemlerin onunla rahmet ve şeref bulduğu "Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik" (Enbiya, 107) ayetinin muhatabı Hazreti Muhammed (s.a.a.) sevginin, saygının en yükseğine de layıktır. Ona olan sevgi ve bağlılığın göstergesi olarak salâvatın önemi büyüktür. Biz de O'na getirilecek salâvatların faziletleri hakkında bazı bilgiler aktarmak suretiyle hem sizlerin gönlünde Muhammedî bir esinti oluşturmak hem de şefaatinden bir nebze olsun istifade edebilmeyi murat etmekteyiz. Peygamberimiz Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.a.) cümle mahlûkatın da yaratılış sebebidir. Bir hadisi kutside yüce Allah, "Habibim Sen olmasaydın bu âlemleri yaratmazdım" buyurarak Sevgili Peygamberimize verdiği önemi işaret etmiştir. Bizleri yoktan var eden yüce Allah'ın değer verdiği ve mahlûkatı yaratma sebebi olarak takdir ettiği bir zata bizim ne kadar önem vermemizin gereğini sizin değerli takdirinize bırakıyorum. Yüce Peygamberimize olan sevgi ve bağlılığın göstergesi olarak salâvat getirmek Yüce Allah'ın Kur'an'da bize bir emri fermanıdır. "Allah ve melekleri Peygamber'e çok salâvat getirirler. Ey müminler! Siz de ona çokça salât ve selâm getirin." (Ahzâb, 56). Bu ayete göre hiçbir yerde salavat kısıtlaması yapmaya kimsenin hakkı yoktur. İsteyen istediği yerde, istediği kadar salavat getirir. Yine Peygamberimiz bir defa dahi salavat getirmekle elde edeceğimiz fazileti şöyle haber veriyor: "Kim bana bir defa Salâtı selâm getirirse, bu sebeple Allah Teâlâ da ona on misli merhamet eder." (Müslim, Salât 70. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 26; Tirmizî, Vitir 21; Nesâî, Ezân 37, Sehv, 55). Yukarıdaki hadisi şerifin bazı rivayetlerinde, Hz. Peygamber'e bir salât getirene, Cenâb-ı Hakk'ın on defa merhamet edeceği müjdesine ilâveten, o kimsenin on günahının bağışlanacağı, manevi mertebesinin on derece daha yükseltileceği de haber verilmektedir. (Nesâî, Sehv 55). Ashâb-ı kirâm'dan Ebû Talha el-Ensârî'nin anlattığına göre, bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem mütebessim bir çehreyle ashâb-ı kirâmın yanına geldi ve Cebrail aleyhisselâm'ın kendisine şu müjdeyi getirdiğini haber verdi: "Muhammed! Ümmetinden biri Sana bir salât getirdiğinde benim onun günahlarının bağışlanması için on defa istiğfar etmem, o kimsenin sana bir selâm getirmesi halinde de benim ona on selâm vermem seni sevindirmez mi?" (Nesâî, Sehv 55). Burada da salavatın; günahların bağışlanmasına, peygamberin şefaatine ve selamına, Cebrail'in o kişi için mağfiret dilemesine sebebiyet verdiği haber verilmektedir. Bu sebeple, umulur ki cenazeye bundan pay çıkar da nasiplenir. Çünkü herkesin şefaatçisi Muhammed'dir (s.a.a.) Bir hadisi şerifte de Peygambere yakınlık elde etmek isteyenlere salavat getirmesi tavsiye edilmiştir: "Kıyamet gününde insanların Bana en yakın olanları, Bana en çok salâtı selâm getirenleridir." (Tirmizî, Vitir 21). Cenazede salavattan kastımız, peygamber yakınlığını elde ederek, vesile olan o cenazenin de peygamber yakınlığından pay elde etmesini sağlamaya çalışmaktır. Şu hadisi şerifte de nerede olursak olalım salavat getirmemiz istenmektedir: "Kabrimi bayram yeri haline çevirmeyiniz. Bana salât-ü selâm getiriniz. Zira nerede olursanız olun sizin salât-ü selâmınız Bana ulaşır." (Ebû Dâvûd, Menâsik 97). Bu bilgiler ışığında cenazede salavat getirmenin faziletlerini aktarmış olduk. Değerli dostlar siz siz olun her yerde her zaman ve her şartta Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed'e(s.a.a.) bol bol salavat getirin. Salavat konusunda yanlış düşünenlere bir tavsiye ile yazımızı bitirelim: Her ne sebeple olursa olsun Peygambere salavat getirmeye mani olmaya çalışmak gerçekten çok büyük bir nasipsizliktir. Bu olay bizi derinden yaralamıştır. Olaya sebebiyet verenler ve bu düşünceyi paylaşanlar Peygamberimizden şefaat talep ediyorlarsa hemen tövbe etmeli, telafisi için sadece cenazede değil, her yerde ve her zaman bol bol salavat getirmelidir. Bize düşen uyarmak ve bildiğimizi paylaşmaktır. Gayret bizden, hidayet Allah'tandır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Umre nasihatleri -5- / 04.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -4- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 02.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 01.02.2025
- Umre nasihatleri -2- / 31.01.2025
- Umre nasihatleri -1- / 30.01.2025
- ‘Kutlu Dava’ kaderin olsun Oğlum! / 27.01.2025
- Kişi arkadaşının dini üzeredir / 25.01.2025
- Arkadaşlık ilişkileri nasıl olmalıdır? / 23.01.2025
- Umre nasihatleri -5- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -4- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 02.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 01.02.2025
- Umre nasihatleri -2- / 31.01.2025
- Umre nasihatleri -1- / 30.01.2025
- ‘Kutlu Dava’ kaderin olsun Oğlum! / 27.01.2025
- Kişi arkadaşının dini üzeredir / 25.01.2025
- Arkadaşlık ilişkileri nasıl olmalıdır? / 23.01.2025