Türkiye'ye akl-ı selim lazım.
Son başörtüsü tartışmaları bir kez daha bu zarureti ortaya çıkardı.Devlet ve millet bütünlüğü çin, zaöam akl-ı selim zamanı?Yasamaya akl-ı selim, yürütmeye akl-ı selim, yargıya akl-ı selim şart!Hükümet ve cümle muhalefet de akl-ı selime muhtaç!Üst düzeyde dalaş, kapışma, atışma çözüm üretmiyor? Düzey çok düşüyor!Kavga üretiyor. Ayrışma üretiyor. Yaraları kanatıyor.Devleti yıpratıyor. Milleti dağıtıyor!Başörtüsü ile Türkiye'yi savruluyor! *** Başörtüsünün serencamı malum?
Başörtüsü hususunda hiçbir tartışmaya mahal olmayan genel-geçer esaslar, artık herkesin malumudur.- Başörtüsü, milletimizin mensub olduğu İslam'a göre, Yüce Allah'ın ve O'nun Rasulü Hz. Muhammed'in emridir. Ehl-i Beyt'in yaşayışıdır. 15 asırlık İslam medeniyetinde Müslüman kadının örtüsüdür, giyim tarzıdır. Örfümüzdür, adetimizidir.- Başörtüsüne karşı gibi duranların veya karşı gibi gösterilenlerin, ya anneleri veya yukarıya doğru nineleri başörtülüdür.- Başörtüsü yıllardan beri kanayan bir sosyal yaradır.- Başörtüsü, konjonktüre göre politik pirim devşirme ve istismar argümanıdır.- Başörtüsü, millet ile devletinin arasını açmaktadır.- Böyle bir yasak, halkı Müslüman olan 21. Yüzyıl Türkiyesine yakışmamaktadır.
***Başörtüsü ile nelerin üstü örtülüyor?!
Hükümetin, çöken Türk ekonomisi, anası ağlayan millet evladının vahim ahvali, peşkeş çekilen işletmeler ve kaynaklar, dağılan birlik ve bütünlük, işgalcilere endeksli ve ortak dış politika uygulamları öyle vahim icraatları var ki?Bir başkası olsa, bu haliyle, onu koltukta bir saniye tutmazlar? Millet tutmazdı!Lakin muhalefet sağolsun? Üst düzey erkan sağolsunlar!Başörtüsü yaygaralarıyla ile AKP'nin icraatlarının üstünü örtüyorlar.Leyla Şahin davasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki savunmasında "başörtüsü yasağı devam etmelidir" diye savunma yapan ve gerekçeler gönderen AKP hükümetini, mağdur pozisyonuna sokuyorlar.Vatan toprakları satılırken, milletin en kârlı işletmeleri ve kaynakları yabancılara devredilirken, milletin iradesi işgalci ABD ve AB şeflerine peşkeş çekilerek emir kulluğuna talim edilirken, milyonların açlık ve yoksulluk içinde kıvrandığı ve hatta intihar ettiği ülkemizde birilerinin devlet-millet malını hamuduyla gçtürürken, şu kadar insanın katili diye bağımsız yargının idam hükmü verdiği katil ile demokratik açılım ve etnik parselasyon pazarlıkları sürdürülürken hiç sesi çıkmayanlar; başörtüsüne dair bir tıkırtı duyar duymaz aslan kesiliyorlar.Böylece adeta dolap beygiri gibi sürekli hükümetin "istismar değirmeni"ne su taşıyorlar! AKP'nin bunca vahim icraatlarını bir başörtüsü vaveylasıyla örtüyorlar!
***Büyük oyun ve asıl mağdur?
Bu "büyük oyun" içinde milletin başörtülü evlatları gerçekten mağdur ediliyor. Lakin mağduriyet pirimini hükümet devşiriyor. Milletimiz ise mağduriyet üzerine mağduriyet yaşamaya devam ediyor!Parasını kaybediyor, vatanını kaybediyor, birliğini kaybediyor, tarımını, hayvanını, işini, aşını kaybediyor! Umudunu, idealini yitiriyor!Bu arada tabi, evladının başörtüsünü de kaybediyor!
***Oyunu bozacak akl-ı selim var?
Millet ve devlet üzerinde oynanan başörtüsü oyununu bozacak bir akl-ı selim sahibi siyaset, ilim, fikir, gönül ve birlik adamı var?BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş.Hukukun temel ilkelerini, demokrasi ve laikliğin temel esaslarını koruduğu gibi, milletimizin mensup olduğu dinin de temel kaidelerini koruyor, milletimiizn haklarını doya doya yaşamasının yollarını gösteriyor. Sadece bugün değil? Ta 1985'li yıllardan bu tarafa.Öğüt dergisinin "Eğer ülkede din ve vicdan hürriyeti varsa, asıl, başörtüsü yasağı ile, Laiklik ihlal ediliyor!" kapağını Ankara'daki erkan çok iyi biliyor.Dönemin hukukçuları, milletvekilleri ve yüksek yargı mensupları, Öğüt dergisini o zamanki sayısında Prof. Dr. Baş'ın, Laiklik ve hürriyetler bağlamında yaptığı tespitlere ve başörtüsü yasağına dair ortaya koyduğu çözümlere şapka çıkartmışlardı.Bugün de, ekonomiden gelir dağılımına, işsizlikten özelleştirmeye, sosyal patlamaya doğru sürüklenen toplumsal ayrışmadan demokratik açılımlarla tetiklenen bölünme iştahlarına kadar birçok devlet-millet meselesinde olduğu gibi, başörtüsü yasağının halli hususunda da Prof. Dr. Baş'ın çözüm önerilerinden başka yok yoktur!Yüksek yargı üyeleri başta olmak üzere, başörtüsü yasağı yanlısı gibi gösterilenlerin, Prof. Dr. Baş'ın bu "hukukî çözümler"ini duymaya, belki yeniden hatırlamaya ve zihinlerinde belki var olan ama örtülü olarak bulunan bazı temel hukukî esasları tazelemeye ihtiyaçları vardır, diye düşünüyorum. Prof. Dr. Baş'ın çözümünde, hem devletin laik karakteri korunuyor, asla halel gelmiyor, hem de okumak isteyen milletin evladı dilediği gibi başörtme hakkını yaşayabiliyor! Bugün, devlet ve milleti birbirinden ayrı gayrı görmeyen, devlet vemilleti birbirine rakip görmeyen, bilakis birbirini tamamlayan aynı madalyonun iki yüzü olarak ele alan işte bu akl-ı selime ihtiyaç var!Yarın bunları hatırlayalım ki? Herkes görsün, anlasın, başörtüsü yasağı, laiklik ihlal edilmeden nasıl çözülüyor? Asıl başörtüsü yasağının, nasıl gerçekte laikliği ihlal olduğunu?!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019