Güvenmek ve inanmak... Hem aynı anda hem de aynı insanda hissedebilmek. Birini görmeden heyecan duymak, sadece yanında değilken bile huzurunu hissetmek.
İşte Haydar Baş, tam da böyle bir güvenin, böyle bir inancın adıdır. O, vatanına, milletine ve inancına sahip çıkarak geleceği öngörebilen ve arkasında silinmeyecek izler bırakan bir liderdir.
O, Ali'nin kılıcı, Türk'ün ruhu, gönül olan insanın vücut bulmuş halidir. Her yaştan insanın kapısını çalabileceği bir sığınaktır Haydar Baş.
Korkmadan, tereddütsüz, inanç dolu adımlarla; kadrosuyla ve ona inananlarla birlikte sessiz bir devrime imza atmıştır: Milli Ekonomi Modeli. Bu model, dünün ve yarının İcmal kalesini ayakta tutmakta, gençliğe yön vermektedir.
"Dini bütünlüğümüz, milli bütünlüğümüzdür" diyerek, bize en doğru rotayı gösterdi.
"Atatürk vatandır" dedi ve bize yalnızca Atatürk'ü değil, vatan sevgisinin ne olduğunu, o vatana nasıl sahip çıkılması gerektiğini de öğretti.
Haydar Baş'ı anlatmak sadece kelimelerle mümkün değil. Çünkü o, bir şahıstan öte; bir davadır, bir bilinçtir, bir gönül hareketidir.
"Ehlibeyt'i sevmek farzdır", "Bu dava Nuh'un gemisidir" ve en anlamlısı: "İnsan gönüldür, gönül." İşte o gönle hitap etti, insanı merkeze koydu. Bizi, yani gençliği; sadece bilgiyle değil, değerlerle de donattı.
Haydar Hoca ilmin, irfanın, bilimin ve hakikatin adamıdır. Sayısız insanın gönlünde yer etmiş, fikirleriyle akıllara kazınmıştır. Bizler, onun yolunu büyük bir heyecan ve onurla sürdürüyoruz.
Çünkü bu dava bize çok şey öğretti:
Pes etmemeyi, Ehl-i Beyt'i tanıyıp ahlakla bütünleşmeyi…
"Atatürk'e hoş geldin" diyerek, onun fikri mirasını yeniden anlamayı…
Siyaseti, Türk kimliğini, İslamiyet'i…
Ve en önemlisi; aynı bayrak, aynı hedef, aynı gönülde birleşmeyi…
Haydar Baş, içimizdeki vatan sevgisini her defasında yeniden alevlendirdi. Ve hâlâ da alevlendiriyor. Çünkü biz, Atatürk'ün çocuklarıyız. Biz, İcmal gençliğiyiz. Biz, "Bağımsız Türkiye!" diyen Haydar Hoca'nın talebeleriyiz.
Onu tam anlamak ve anlatmak mümkün degil. Çünkü o, ömrü boyunca sadece kendi için değil; milleti, devleti, inancı için yaşadı ve mücadele etti.
Kadrosunu ve sevenlerini her zaman kendi çatısı altında toplayan, gittiği her yere huzur götüren bir liderdi. Ama asıl büyüklüğü; o artık aramızda olmasa da fikirleriyle hâlâ aramızda olmasıdır. Onun düşünceleri, davası ve emanetleri bu milletin kalbinde daima yaşayacaktır.
Haydar Baş, fikrin ve dürüstlüğün simgesidir. Ve rahmetli Mehmet Akif Ersoy'un dediği gibi:
"Yol varsa budur, bilmiyorum bundan başka çıkar yol…"
- ÇİĞDEM PALA: Açık mektup / 14.04.2025
- SEÇİL DAMLA KAYAALP - Öğrenme / 08.03.2025
- BURHAN BORAN: Deprem / 27.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Maarif yüzyılı mı, masallar yüzyılı mı? / 20.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Parayı kim basarsa düzeni o kurar / 19.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Petro-Dolar Tuzağından Kurtuluş: Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Vizyonu / 18.02.2025
- AYŞE ZIVALI: Hoca Atatürk / 08.02.2025
- OZANCAN DERNEK /Efendi kim, köle kim? / 17.01.2025
- MELEK KERESTECİ: Birlik ve beraberlik üzerine / 23.12.2024