Akıllı insan isteği doğrultusunda olsa bile yalan söylemez
Ey Hişam! Emirü'l-Mü'minin Ali aleyhisselam şöyle buyuruyorlardı: "Allah'a, akıldan daha üstün bir şeyle ibadet edilmiş değildir
15.04.2025 17:29:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Ey Hişam! Emirü'l-Mü'minin Ali aleyhisselam şöyle buyuruyorlardı: "Allah'a, akıldan daha üstün bir şeyle ibadet edilmiş değildir.
Şu hasletlere sahip olmadıkça da kimsenin aklı kâmil olmaz: Küfür ve şerden yana ondan emin olunur; kendisinden olgunluk ve hayır umulur; malının fazlası harcanır; sözünün fazlası saklanır; dünyadan payı, sadece gıdası olur; ömür boyu ilme doymaz;
Onun için, Allah'la olan zillet, başkasıyla olan izzetten daha sevimli olur; alçak gönüllülük de ona seçkinlikten daha hoş gelir; başkalarının az iyiliğini çok görür, kendisinin çok iyiliğini ise azımsar; insanların hepsini kendisinden iyi görür, kendisini ise insanların en kötüsü olarak sayar. İşte bunlar konunun tamamıdır.
Ey Hişam! Akıllı insan, isteği doğrultusunda olsa bile yalan söylemez.
Ey Hişam! İnsaniyeti olmayanın dini olmaz, aklı olmayanın da insaniyeti olmaz. İnsanların en değerlisi, dünyayı kendisi için bir makam olarak görmeyendir. Bilin ki bedenlerinizin değeri ancak cennettir. Öyleyse onu, ondan aşağısına satmayın.
Ey Hişam! Emirü'l-Müminin (Ali) aleyhisselam şöyle buyuruyorlardı: "Şu üç hasleti taşıyor olmak, akıllı kimsenin nişanelerindendir: Kendisine soru sorulduğunda cevap verir, halkın konuşmaktan aciz kaldığı zaman konuşur, ehlinin yararını içeren görüşü ortaya koyar. Bu üç sıfattan bir pay almayan kimse ise ahmaktır."
(Yine) Emirü'l-Müminin (devam ederek) buyuruyordu ki: "Meclisin (toplantının) başında ancak bu üç sıfata veya onlardan birine sahip olan kimse oturabilir. Bu üç sıfattan birine sahip ol maksızın meclisin başında oturan kimse ise ahmaktır."
Hasan bin Ali aleyhisselam ise şöyle buyurmuşlardır: "İhtiyaçlarınızı gidermek istediğinizde, onları ehlinden isteyiniz."
"Ey Resulullah'ın oğlu, ehli kimlerdir?" diye sorulduğunda ise şöyle buyurmuşlardır: "Allah'ın, Kur'an'da kıssalarını anlatarak andığı ve haklarında: "…Doğrusu ancak öz sahipleri öğüt alıp düşünür." buyurduğu kimselerdir." Buyurdular ki: "İşte akıl sahipleri bunlardır."
Ali bin Hüseyin (İmam Zeynu'l-Abidin) aleyhisselam da şöyle buyurmuşlardır: "Salih kimselerle oturmak salaha (doğruluğa) sevk eder, âlimlerin adabı (ahlakı) ise aklı çoğaltır.
Adil yöneticilere itaat etmek izzetin, malı verimli kılmak ise kişiliğin kem alidir. İstişare edeni doğruya yönlendirmek nimetin hakkını eda etmek, eziyetten kaçınmak ise aklın kemalindendir; bedenin dünya ve ahirette rahat etmesi de onda bulunur.
Ey Hişam! Akıllı kimse yalanlamasından korktuğu kimseye bir şey söylemez, reddedeceğinden endişe ettiği kimseye ağız açmaz, gücü yetmediği şeyi vaad etmez, arzu etmesiyle tersleneceği şeyi arzu etmez ve üstesinden gelemeyeceğinden korktuğu işe teşebbüs etmez."
Sehl Bin Ziyad, merfu olarak rivayet eder ki: Emirü'l-Müminin aleyhisselam şöyle buyurdular: "Akıl, örten bir perde; erdemlilik ise açık bir güzelliktir. O halde huylarının boşluklarını erdemliliğinle ört; hevana karşı da aklınla savaş ki, senin için sevgi şaibesizleşsin, muhabbet açığa çıksın."
Şu hasletlere sahip olmadıkça da kimsenin aklı kâmil olmaz: Küfür ve şerden yana ondan emin olunur; kendisinden olgunluk ve hayır umulur; malının fazlası harcanır; sözünün fazlası saklanır; dünyadan payı, sadece gıdası olur; ömür boyu ilme doymaz;
Onun için, Allah'la olan zillet, başkasıyla olan izzetten daha sevimli olur; alçak gönüllülük de ona seçkinlikten daha hoş gelir; başkalarının az iyiliğini çok görür, kendisinin çok iyiliğini ise azımsar; insanların hepsini kendisinden iyi görür, kendisini ise insanların en kötüsü olarak sayar. İşte bunlar konunun tamamıdır.
Ey Hişam! Akıllı insan, isteği doğrultusunda olsa bile yalan söylemez.
Ey Hişam! İnsaniyeti olmayanın dini olmaz, aklı olmayanın da insaniyeti olmaz. İnsanların en değerlisi, dünyayı kendisi için bir makam olarak görmeyendir. Bilin ki bedenlerinizin değeri ancak cennettir. Öyleyse onu, ondan aşağısına satmayın.
Ey Hişam! Emirü'l-Müminin (Ali) aleyhisselam şöyle buyuruyorlardı: "Şu üç hasleti taşıyor olmak, akıllı kimsenin nişanelerindendir: Kendisine soru sorulduğunda cevap verir, halkın konuşmaktan aciz kaldığı zaman konuşur, ehlinin yararını içeren görüşü ortaya koyar. Bu üç sıfattan bir pay almayan kimse ise ahmaktır."
(Yine) Emirü'l-Müminin (devam ederek) buyuruyordu ki: "Meclisin (toplantının) başında ancak bu üç sıfata veya onlardan birine sahip olan kimse oturabilir. Bu üç sıfattan birine sahip ol maksızın meclisin başında oturan kimse ise ahmaktır."
Hasan bin Ali aleyhisselam ise şöyle buyurmuşlardır: "İhtiyaçlarınızı gidermek istediğinizde, onları ehlinden isteyiniz."
"Ey Resulullah'ın oğlu, ehli kimlerdir?" diye sorulduğunda ise şöyle buyurmuşlardır: "Allah'ın, Kur'an'da kıssalarını anlatarak andığı ve haklarında: "…Doğrusu ancak öz sahipleri öğüt alıp düşünür." buyurduğu kimselerdir." Buyurdular ki: "İşte akıl sahipleri bunlardır."
Ali bin Hüseyin (İmam Zeynu'l-Abidin) aleyhisselam da şöyle buyurmuşlardır: "Salih kimselerle oturmak salaha (doğruluğa) sevk eder, âlimlerin adabı (ahlakı) ise aklı çoğaltır.
Adil yöneticilere itaat etmek izzetin, malı verimli kılmak ise kişiliğin kem alidir. İstişare edeni doğruya yönlendirmek nimetin hakkını eda etmek, eziyetten kaçınmak ise aklın kemalindendir; bedenin dünya ve ahirette rahat etmesi de onda bulunur.
Ey Hişam! Akıllı kimse yalanlamasından korktuğu kimseye bir şey söylemez, reddedeceğinden endişe ettiği kimseye ağız açmaz, gücü yetmediği şeyi vaad etmez, arzu etmesiyle tersleneceği şeyi arzu etmez ve üstesinden gelemeyeceğinden korktuğu işe teşebbüs etmez."
Sehl Bin Ziyad, merfu olarak rivayet eder ki: Emirü'l-Müminin aleyhisselam şöyle buyurdular: "Akıl, örten bir perde; erdemlilik ise açık bir güzelliktir. O halde huylarının boşluklarını erdemliliğinle ört; hevana karşı da aklınla savaş ki, senin için sevgi şaibesizleşsin, muhabbet açığa çıksın."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.