"...Yurtdışından borçlanabilme olanaklarımızın kısılması ise bizim elimizde olan bir şey değildir. Bu olgunun getirdiği bütün sıkıntıları çekmek zorundayız. Bunun başka bir çözümü de yoktur. Boşuna kendimizi aldatıp yurtdışından borçlanamayan bir Türkiye'nin ekonomik sıkıntı yaşamayacağını sanmayalım. Bunun faturası ödenecektir ve faturayı küçültmenin hiçbir yolu da yoktur. Var sanıp da yurtdışından borçlanamama olgusunun yarattığı sorunları, üzerine para atarak çözmeye kalkarsak ekonomik sorunlarımızı yarın daha da ağırlaştırırız. Dua edelim yurtdışı piyasalar çabuk açılsın. Seyrekte olsa ekonomi kitaplarına saygı duyalım..."
Mümkünse bu paragrafı sinirlenmeden bir kez daha okuyun. Okuyun ve dehşete düşün.
Değerli Yeni Mesaj okurları siz yukarıdaki paragrafın sahibinin kepengini indiren esnaf Mehmet Efendi olduğunu mu sanıyorsunuz? Yoksa gidişattan ümidi kırılıp bu işin içinden ancak böyle çıkılır diye konuşmuş bulunan heyecanlı bir ekonomi 1. sınıf talebesinin mi? Yukarıdaki satırların sahibi Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olmuş Amerika'da Boston College, Eastern Michigan Universty ve State University of New York-Binghampton'da ekonomi dersleri vermiş, T.C Merkez Bankası'nda önce genel sekreter daha sonra başkan yardımcılığı görevlerinde bulunmuş şu anda Türkiye'nin en popüler birkaç ekonomi yazarından biri olan Sayın Ercan Kumcu'dur. Yani bizim ekonomik problemlerimize çözümler üretecek, genç ekonomistler yetiştirip bu ülkenin faydasına sunması gereken en meşhur birkaç iktisatçımızdan birtanesi.
Söz konusu paragrafta ülkemizin ekonomik sıkıntı yaşamaması için yazarın bunca yıllık birikiminin dayandığı temel varsayımın yurtdışı piyasaların açılması için dua etmeye dayandığını hayretle müşahede etmekteyiz. Yani bizim en iyi iktisatçılarımızın bütün bilgileri, eğer dua işe yaramazda yurtdışı piyasalar açılıp bize kredi vermezlerse, hiçbir işe yaramıyor demektir bu. Bana garip gelen husus iyi dua edebilmek için bu ve bunun gibi olan diğerlerini çok uzun ve yorucu bir kariyer için bütün ömürlerini harcamalarıdır. Bana sorarsanız iyi dua etmek için Boston College'da master yapmak gerekmezdi. Hatta babaannemin ekonomi için edeceği dua bu IMF kafalı, Dünya Bankası plakalı iktisatçıların topunun duasından daha tesirli olcaktır.
Dünyadaki bütün ekonomi kitaplarını ezbere bilseler, bu tip kafaların orijinal, özgün çözümler üretmeleri mümkün değildir. Onlara küresel iktisatçı abileri küçücük, etrafı kağıt duvarlarla çevrili bir bahçe vermişler. Duvarlara dokunmak kesinlikle yasak. Siz burada istediğiniz çözümü üretip uygulayabilirsiniz bu alan içinde özgürsünüz demişler. Gözler, beyinler sadece duvarın içindeki şartları parametre kabul edip düşünce üretebilir bu durumda. Biz buna, bağımlı düşünme diyelim. Bağımsız düşünen beyinler ise ilk önce bir yumrukta bu kağıt, sanal duvarları indirir. Uçsuz bucaksız ovada ufka bakarken çözümlerin hemen duvarın kenarından itibaren bütün alana yayılmış olduğunu görür. Zor olan duvarları indirmeye karar vermektir.
Ne mutlu bu milletin bağımsız düşünen ilim, fikir ve devlet adamlarına.
Mümkünse bu paragrafı sinirlenmeden bir kez daha okuyun. Okuyun ve dehşete düşün.
Değerli Yeni Mesaj okurları siz yukarıdaki paragrafın sahibinin kepengini indiren esnaf Mehmet Efendi olduğunu mu sanıyorsunuz? Yoksa gidişattan ümidi kırılıp bu işin içinden ancak böyle çıkılır diye konuşmuş bulunan heyecanlı bir ekonomi 1. sınıf talebesinin mi? Yukarıdaki satırların sahibi Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olmuş Amerika'da Boston College, Eastern Michigan Universty ve State University of New York-Binghampton'da ekonomi dersleri vermiş, T.C Merkez Bankası'nda önce genel sekreter daha sonra başkan yardımcılığı görevlerinde bulunmuş şu anda Türkiye'nin en popüler birkaç ekonomi yazarından biri olan Sayın Ercan Kumcu'dur. Yani bizim ekonomik problemlerimize çözümler üretecek, genç ekonomistler yetiştirip bu ülkenin faydasına sunması gereken en meşhur birkaç iktisatçımızdan birtanesi.
Söz konusu paragrafta ülkemizin ekonomik sıkıntı yaşamaması için yazarın bunca yıllık birikiminin dayandığı temel varsayımın yurtdışı piyasaların açılması için dua etmeye dayandığını hayretle müşahede etmekteyiz. Yani bizim en iyi iktisatçılarımızın bütün bilgileri, eğer dua işe yaramazda yurtdışı piyasalar açılıp bize kredi vermezlerse, hiçbir işe yaramıyor demektir bu. Bana garip gelen husus iyi dua edebilmek için bu ve bunun gibi olan diğerlerini çok uzun ve yorucu bir kariyer için bütün ömürlerini harcamalarıdır. Bana sorarsanız iyi dua etmek için Boston College'da master yapmak gerekmezdi. Hatta babaannemin ekonomi için edeceği dua bu IMF kafalı, Dünya Bankası plakalı iktisatçıların topunun duasından daha tesirli olcaktır.
Dünyadaki bütün ekonomi kitaplarını ezbere bilseler, bu tip kafaların orijinal, özgün çözümler üretmeleri mümkün değildir. Onlara küresel iktisatçı abileri küçücük, etrafı kağıt duvarlarla çevrili bir bahçe vermişler. Duvarlara dokunmak kesinlikle yasak. Siz burada istediğiniz çözümü üretip uygulayabilirsiniz bu alan içinde özgürsünüz demişler. Gözler, beyinler sadece duvarın içindeki şartları parametre kabul edip düşünce üretebilir bu durumda. Biz buna, bağımlı düşünme diyelim. Bağımsız düşünen beyinler ise ilk önce bir yumrukta bu kağıt, sanal duvarları indirir. Uçsuz bucaksız ovada ufka bakarken çözümlerin hemen duvarın kenarından itibaren bütün alana yayılmış olduğunu görür. Zor olan duvarları indirmeye karar vermektir.
Ne mutlu bu milletin bağımsız düşünen ilim, fikir ve devlet adamlarına.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Serdar Peker / diğer yazıları
- Domuz jeltini / 09.07.2012
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007