Etrafımızı çevreleyen bütün devletlere aramızı bozduk.
Aramızda problemimizin olmadığı tek bir komşu devlet kalmadı.
İstisnası yok…
İşin çok daha vahim tarafı, kapı komşularımızın içişlerine birebir müdahale sayılabilecek manevralar yapıyoruz.
Suriye’de, “muhalifler” adı altında aynen PKK teröristleri gibi, sivil-asker önüne gelene kurşun sıkanları, demokrasi havarileri diye bağrımıza basıyoruz, semirtiyoruz.
Eli kanlı isyankarlara her türlü desteği sağlıyoruz. Muhaliflerin elebaşları, çevre devletlerden aldıklarını belirttikleri silahların dağıtımını bile Türkiye üzerinden yaptıklarını seslendiriyor.
Sınır boyumuzu “karargâh” edindirdik.
Kaos ve kardeş kavgasından ülkemize sığınan masum Suriye halkına elbette el tutacağız, bağrımızı açacağız… Bu ayrı bir fasıl.
Mağdur halka bağrımızı açmak ile eli silahlı Suriye isyancılarını koruyup kollamak çok ayrı şeyler!
Hiç kimse demagoji yapmasın…
Hiçbir demagoji, komşu bir ülkenin halkına, canına, malına ve idaresine kast eden eli silahlı eşkıya güruhuna hamilik yapmanın izahı olamaz.
Dünyanın hiçbir yerinde de, elde silah, sivil-asker önüne geleni kurşunlayarak bir demokrasi talep edilemez. Suriye’de bugün bunu haklı gören çevreler, zamanı denk düştüğünde PKK terörüne dilediği hakları vermek durumunda kalır.
Eli kanlı çetelere destek çıkan türden ilkesiz bir diplomasi, komşumuzun içişlerine direkt müdahaledir… Ki böyle bir müdahaleyi, Ankara’dakiler dahil, hiç kimse kabul etmez. Bu vaziyetin bezer faturasını, PKK ekseninde yarın bize çıkartırlar.
Dolayısıyla Ankara, Suriye’nin içişlerine müdahil bir çomak olamaz.
Benzer durum Irak karşısındaki vaziyetimizde de söz konusudur.
Henüz Irak kazanın altını tam ateşlemediler.
Ancak Irak’ın içini kaynatıyorlar.
Barzani, cilalanmış Amerikan çomağı olarak iş görüyor.
Ankara, Irak merkezi yönetimi Başbakanı Maliki ile, aynen Suriye yönetimi ile olan ilişkilerimize benzer bir ilişki süreci yaşıyor.
Ankara Maliki yönetimine cephe açmış vaziyette… Amerika’nın sırtını sıvazladığı Barzani de, Maliki’ye meydan okuyor.
Irak, yargısının hakkında tutuklama tezkeresi çıkarttığı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el-Haşimi, İstanbul Başakşehir’de konuşlandırılmış.
Haşimi, Irak’ın içişlerinde birlik ve kardeşlik ekseninde alışacak yerde, Sünni çomak olarak vaziyet almış.
Adam Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmuş, Sünnilere hak verilmiyor bahanesiyle, kulis atıyor.
Haşimi, geçmişte Kürtler ve Şiiler eziliyordu, şimdi Türkmenler ve Sünniler eziliyor, teranesi okuyor.
Irak tek vücud olsun diye çabalayan Maliki’ye cephe açmış; fakat Irak’ı parçalayıp bana da bir bölüm verin diyen Barzani ile sarmaş dolaş… Onunla kanki!
Bu Haşimi, Ankara’nın kolları arasında!
Irak’tan güya askerlerini çeken ABD-Haçlı işgalcileri, ayrılık ve bölücülük fitnesiyle oralarda kol geziyor.
Irak’ın bağrında kıran kıran bir mezhep savaşı tezgahlanıyor.
Irak’ta iç savaşın bahanesi is Başbakan Maliki’nin Şii olması!
Bugüne kadar Irak’ın bütünlüğünden dem vurmuyor muydu Ankara?! Ne değişti ki, Suriye’de olduğu gibi, Irak’ı da bölüp parçalamaya çalışan Amerikancılara destek çıkıyor Ankara?!
Yarın aynı son vuruşu, Güneydoğumuzda yaparlarsa ne diyecek Ankara?!
Sen komşunun bölünmesine çomak olursan, yarın senin parçalanmak için bir başka çomak bulurlar…
Ankara’dakiler, Suriye ve Irak’ta bu yanlış ve bölücü diplomasiden vazgeçmelidirler.
Bölgedeki kardeş kavgaları ve bölünmeler, sadece işgalci ABD ve Haçlı dünyasının ekmeğine yağ sürmektir. Hiçbir Müslüman, böyle bir bölünme ve iç savaştan ekmek yemeyi düşünemez. Böyle bir düşünce, olsa olsa kardeş kanı ile semirmek olur.
Aramızda problemimizin olmadığı tek bir komşu devlet kalmadı.
İstisnası yok…
İşin çok daha vahim tarafı, kapı komşularımızın içişlerine birebir müdahale sayılabilecek manevralar yapıyoruz.
Suriye’de, “muhalifler” adı altında aynen PKK teröristleri gibi, sivil-asker önüne gelene kurşun sıkanları, demokrasi havarileri diye bağrımıza basıyoruz, semirtiyoruz.
Eli kanlı isyankarlara her türlü desteği sağlıyoruz. Muhaliflerin elebaşları, çevre devletlerden aldıklarını belirttikleri silahların dağıtımını bile Türkiye üzerinden yaptıklarını seslendiriyor.
Sınır boyumuzu “karargâh” edindirdik.
Kaos ve kardeş kavgasından ülkemize sığınan masum Suriye halkına elbette el tutacağız, bağrımızı açacağız… Bu ayrı bir fasıl.
Mağdur halka bağrımızı açmak ile eli silahlı Suriye isyancılarını koruyup kollamak çok ayrı şeyler!
Hiç kimse demagoji yapmasın…
Hiçbir demagoji, komşu bir ülkenin halkına, canına, malına ve idaresine kast eden eli silahlı eşkıya güruhuna hamilik yapmanın izahı olamaz.
Dünyanın hiçbir yerinde de, elde silah, sivil-asker önüne geleni kurşunlayarak bir demokrasi talep edilemez. Suriye’de bugün bunu haklı gören çevreler, zamanı denk düştüğünde PKK terörüne dilediği hakları vermek durumunda kalır.
Eli kanlı çetelere destek çıkan türden ilkesiz bir diplomasi, komşumuzun içişlerine direkt müdahaledir… Ki böyle bir müdahaleyi, Ankara’dakiler dahil, hiç kimse kabul etmez. Bu vaziyetin bezer faturasını, PKK ekseninde yarın bize çıkartırlar.
Dolayısıyla Ankara, Suriye’nin içişlerine müdahil bir çomak olamaz.
Benzer durum Irak karşısındaki vaziyetimizde de söz konusudur.
Henüz Irak kazanın altını tam ateşlemediler.
Ancak Irak’ın içini kaynatıyorlar.
Barzani, cilalanmış Amerikan çomağı olarak iş görüyor.
Ankara, Irak merkezi yönetimi Başbakanı Maliki ile, aynen Suriye yönetimi ile olan ilişkilerimize benzer bir ilişki süreci yaşıyor.
Ankara Maliki yönetimine cephe açmış vaziyette… Amerika’nın sırtını sıvazladığı Barzani de, Maliki’ye meydan okuyor.
Irak, yargısının hakkında tutuklama tezkeresi çıkarttığı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el-Haşimi, İstanbul Başakşehir’de konuşlandırılmış.
Haşimi, Irak’ın içişlerinde birlik ve kardeşlik ekseninde alışacak yerde, Sünni çomak olarak vaziyet almış.
Adam Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmuş, Sünnilere hak verilmiyor bahanesiyle, kulis atıyor.
Haşimi, geçmişte Kürtler ve Şiiler eziliyordu, şimdi Türkmenler ve Sünniler eziliyor, teranesi okuyor.
Irak tek vücud olsun diye çabalayan Maliki’ye cephe açmış; fakat Irak’ı parçalayıp bana da bir bölüm verin diyen Barzani ile sarmaş dolaş… Onunla kanki!
Bu Haşimi, Ankara’nın kolları arasında!
Irak’tan güya askerlerini çeken ABD-Haçlı işgalcileri, ayrılık ve bölücülük fitnesiyle oralarda kol geziyor.
Irak’ın bağrında kıran kıran bir mezhep savaşı tezgahlanıyor.
Irak’ta iç savaşın bahanesi is Başbakan Maliki’nin Şii olması!
Bugüne kadar Irak’ın bütünlüğünden dem vurmuyor muydu Ankara?! Ne değişti ki, Suriye’de olduğu gibi, Irak’ı da bölüp parçalamaya çalışan Amerikancılara destek çıkıyor Ankara?!
Yarın aynı son vuruşu, Güneydoğumuzda yaparlarsa ne diyecek Ankara?!
Sen komşunun bölünmesine çomak olursan, yarın senin parçalanmak için bir başka çomak bulurlar…
Ankara’dakiler, Suriye ve Irak’ta bu yanlış ve bölücü diplomasiden vazgeçmelidirler.
Bölgedeki kardeş kavgaları ve bölünmeler, sadece işgalci ABD ve Haçlı dünyasının ekmeğine yağ sürmektir. Hiçbir Müslüman, böyle bir bölünme ve iç savaştan ekmek yemeyi düşünemez. Böyle bir düşünce, olsa olsa kardeş kanı ile semirmek olur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019