AKP hükümeti, batının taşeronluğu ile milletin taviz politikalarına karşı hazımsızlığı arasında sıkışıp kalınca gerek ülke içinde gerekse ülke dışında gerilim ve kutuplaştırma oluşturmaya yöneldi. Ekonomide böyle, siyasette böyle, hukukta, sağlıkta, eğitimde böyle, medya basın sektöründe böyle, dini konularda böyle ve son olarak spor konusunda da böyle?Siyasi irade toplumu gerdikçe geriyor.Hükümetin yanlış icraatlarına bir tepki olarak ortaya çıkan Gezi Parkı eylemlerinde AKP hükümeti ve Sayın Başbakan, çözüme odaklı, yatıştırıcı, birleştirici bir misyon yüklenmek yerine kutuplaştırmaya yönelik bir yaklaşım sergiledi.Polise verilen talimatla sert müdahalelerin yapılması, biber gazı ve kimyasal içerikli tazyikli su sıkılması, müdahalelerin sonucunda ölümlerin yaşanması ve suçluların cezasını çekmemesi, AKP'ye oy veren yüzde elliyi evlerinde zor tutuyorum söylemleri, anayasal hakkını kullanan göstericilerin marjinal, çapulcu hatta terörist olarak isimlendirilmesi, yapılan tencere-tava eylemlerine yasaklar getirilmesi, sosyal paylaşım sitelerindeki protestolara alınan sert önlemler, eylemlere destek veren sanayi ve ticari kuruluşlara şok mali baskınlar ve daha niceleri? Siyasi irade her sahada, "Ya benim yanımdasınız ya da benim karşımdasınız" tavrına büründü.Ticarethaneler, sanayi kuruluşları, eğitim ve sağlık kurumları, medya ve basın kuruluşları eğer siyasi iradeye muhalif ise her türlü denetime tabi tutuldu, eksik gedik arandı, hiç olmadık konularda ceza üstüne ceza yağdırıldı; eğer yandaş ise bütün imkanlar seferber edildi, önündeki engeller kaldırıldı, hatalar görmezden gelindi ve cezaların üstü çizildi.Bütün bu tablolara rağmen Sayın Başbakan bir de kalkıp, "Eğer ben diktatör olsaydım, bana diktatör diyemezdiniz" demez mi? Pes doğrusu? Diyenlerin hali ortada?AKP iktidarı döneminde Alevi-Sünni, Kürt-Türk, sağcı-solcu, laik-antilaik, dindar-dindar olmayan, kapalı-açık her türlü ayrımcılık palazlandı. Ve siyasi iradenin söylemleri, duruşu, tavırları da bu ayrımcılığı körükledi.Bugün aynı ayrımcılık sporda yapılıyor. Siyasi iradeyi eleştiren, yandaş olmayan kulüp başkanları, yöneticileri, teknik direktörler, futbolcular, hatta taraftarlar ve taraftar dernekleri bertaraf ediliyor.Çarşı grubunun Gezi Parkı eylemlerine verdiği desteği tüm Türk halkı biliyor. Yaptıkları eylemlerde Başbakan Erdoğan'ı istifaya davet bile etmişlerdi.Kendisini ileri demokrat olarak tanımlayan Başbakan, bu tür protesto eylemlerine kameralar önünde demokrasinin ispatı olarak gösterse de kamera arkasında "siz görürsünüz" tavrına bürünmektedir.Ve neticede Pazar günü oynanan Beşiktaş-Galatasaray derbisinde siyasi irade yapacağını yaptı. Hükümete karşı olan Çarşı grubunun bir alternatifi, ismi ilk defa duyulan bir taraftar grubu 1453 Kartallar üretildi.Öyle ki maça giden canlı tanıklar, binlerce kişinin ?on bin rakamı telaffuz ediliyor- turnikelerden bedava girdiğini, bu kanunsuz girişlerin görmezden gelindiğini, güvenlik görevlilerinin çok az olduğunu ve adeta oluşacak tabloya zemin hazırlandığını ifade ettiler.Demek ki siyasi irade, Çarşı grubuna karşı 1453 Kartalları çıkardı. Aynen Gezi eylemcilerine karşı palalıların çıkarıldığı, protesto eden yüzde 50'ye karşı yandaş yüzde 50'nin çıkartılmaya çalışıldığı gibi?Hem AB'den ve ABD'den alma akılla, 75 milyon insanı parça parça etmeye yönelik kutuplaştırma politikaları üretip hem de 75 milyonun lideri olunamaz.Ülkesinde siyasi menfaatler ve koltukta kalmak uğruna birliğin ve beraberliğin temellerine bu kadar dinamit koyan bir siyasi iradeye de asla dünya lideri denmez.ABD'nin en şahin gazetesi New York Times bile sana değil de Rusya Devlet Başkanı Putin'e "dünya lideri" diyorsa bunun bir nedeni var.Adam değil ülkesinde, dünyada barış sürecine hizmet veriyor, sen kendi ülkende bile barışı temin edemiyorsun. Gerilim politikalarına bakılırsa, yapmaya pek niyetin de yok.Ama unutmayalım ki dünya, gelecekte gerilimi körükleyenleri değil, barışı ve birliği temin edenleri saygıyla anar.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asgari ücreti kim belirliyor; komisyon mu, yabancılar mı? / 25.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- İsrail’i Suriye’de şimdi kim durduracak? / 11.12.2024
- Suriye BOP’unun tamamlanması, Türkiye BOP’una işaret / 10.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- İsrail’i Suriye’de şimdi kim durduracak? / 11.12.2024
- Suriye BOP’unun tamamlanması, Türkiye BOP’una işaret / 10.12.2024