AKP, dış politikada cenaze merasimiyle avunuyor

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, hakkında verilen gensoru önergesine ilişkin TBMM Genel Kurulu'nda bir konuşma yapıyor. Gül konuştukça, Türk milletine ve Türk devletine acıyor, içim parçalanıyor.İflas etmiş dış politikayı Gül değil, hiç kimse müdafaa edemez.AKP hükümetinin, AB politikası iflas etmiş. AB, AKP hükümetinin elinden "Türk milletini ham hayallerle oyalayıp durma" imkanlarını almış. Müzakere başlıklarını kapatmış.AKP hükümetinin ABD ilişkileri iflas etmiş; Türk askerinin başına çuval geçirilmiş, yanı başımızda Kürdistan kurulmuş. Telafer'de, Musul'da, Kerkük'te Türkmenler katliam üstüne katliam yaşamış, yaşamaya devam ediyor.AKP'nin Kıbrıs politikası iflas etmiş; KKTC'den Türk inisiyatifi ve askerinin sökülüp atılması için Talat tezgahları kurulmuş, kuruluyor. Lokmacı geçiti sökülüp atılmış.Daha sayayım mı? Gerek yok.Böyle müflis bir hükümetin dış politikasını kim savunabilir? Hiç kimse? Dışişleri Bakanı Gül'ün Genel Kurul'daki vaziyeti ve pişkinliği içler acısıydı.Ne anlatsa beğenirsiniz? Aynen şunu anlattı Gül:"Eskiden Türkiye'ye geldiklerinde muhatap bulamazlardı. İlk defa Rusya'dan bir devlet başkanı gelmiştir. AB'den ilk kez komisyon başkanı, Suudi Arabistan'dan ilk kez bir Kral gelmiştir... Amerikan Başkanı bile İstanbul'a gelip cami önünde durma ihtiyacı hissetmiştir."Şu muhteşem dış politika başarısına baksanıza Allah aşkına; ne duruyorsunuz, şapkanızı havaya atsanıza? Yazık.Turizm Bakanı Atilla Koç'un "daim uyku" halini fırsat bilerek, Gül, turistik seyahatlerden "dış politik pirim" pirim çıkartmaya çalışıyor? Gül, turizmden sorumlu bakan gibi konuşarak dış politika iflasını örtmeye çalışıyor. Gül'ün Türk dünyasına dönük dış politika "başarı göstergesi"ni duymadınız herhalde? Ne dedi biliyor musunuz?"Türkmenbaşı'nın cenazesine katılmak üzere hava alanına ilk inen uçak bizim uçağımızdı; dünya alem bizi seyretti?"Hani Gül, "mezarcı" veya "cenaze imamı" olsa; diyeceğim ki, cenaze hizmeti ve "merasime erken katılmak"la övünüyor, hakkıdır? Yanlış anlamayın Gül, Dışişleri Bakanı. Türkiye'nin Dış İşleri Bakanı, "Türk dünyasının bir öncüsünü toprağa gömmeyi" nasıl ve hangi akılla güya dış politika başarısı olarak gündem edebiliyor?!Demek ki, AKP, Dışişlerini "mezar seviyesi"nde yürütüyor.Türkmenbaşı hayatta iken ne yaptın, hangi işbirliğini geliştirdin sayın Gül, ondan bahset.Türkmenistan'ın Kahka şehrinde Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı, "Biz İran'a doğalgaz satıyoruz, Türkiye onlardan doğalgaz alıyor. Bu yakışır mı?! Size, herkesten ucuz gaz verelim? Biz gardaşız, gardaş" derken, neredeydin sayın Gül. Bu siteme muhatap olan Adalet Bakanı kabine arkadaşın Cemil Çiçek, "Türkiye'nin yanlış tercih yaptığı kanaatindeyim. Kabahat hükümetindir. Türkiye'nin enerji politikaları bu ilişkilerimize gölge düşürüyor" diye konuşuyor? Günler sonra zat-i alileriniz, dış politika başarısı olarak Meclis kürsüsünden "mezara gömme işi" ile şişiniyorsunuz...Güya milliyetçi görünen partinin koalisyon devr-i iktidarın cenaze merasimine dahi katılacak bir Türk dünyası adımı atmadığı göz önüne alınırsa; Türk oğlu Türk'üm demek yerine "Türkiyeli'yim" lafıyla top çeviren Başbakan R. T. Erdoğan ve Gül'ün "cenaze göstergesi" önceki koalisyonun milliyetçi görünen ortağına nispetle belki bir başarı sayılabilir. Bu "cenaze politikaları" ile artık Türkiye bir yere varamaz.Bu sebeple Türk dünyasının da, Türkiye'nin de gerçek sahibi ortaya çıkmıştır. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünya çapındaki Milli Ekonomi Modeli, İstanbul'dan hemen sonra, Türk Dünyasından dünyaya yankılanmıştır? Yakında Avrupa'da uluslar arası kongre ile yankılanacaktır? Anlayacağınız; Milli Ekonomi Modeli'nin ve BTP'nin namı dünyayı tutmuştur.Dünya bilim adamları şu gerçeği haykırmaktadır; Türkiye'nin ve Türk dünyasının güneşi BTP Genel Başkanı Prof. DR. Baş'tır, BTP'dir, Milli Ekonomi Modeli'dir, Müslüman Türk güneşi doğmuştur? Güneş doğunca yıldızlar sönmeye mahkum olur, biliyorsunuz. Bu arada doğal olarak "yarasaların gözleri güneşten kamaşmaktadır".