Dünya siyasetinde, milletlerarası organizasyonların önemi çok büyüktür. Ülkeler arasında meydana gelebilecek anlaşmazlıklara barışsal çözüm bulmak amacıyla organizasyonlara ihtiyaç duyulmuş ve bu amaçla kurulan kuruluşlar, problemlere siyasi çözüm bulabilmek için faaliyetlerde bulunmuşlardır. Bunun için taraflara alternatif çözümler sunulmuş hatta barışı korumak için, taraf ülkelere bazı yaptırımlar dahi uygulanmıştır. Ancak bu organizasyonlar, organizasyonu yapan ülke veya ülkelerin etkisinden kurtulamayıp, sıcak savaşı engelleme ve barışı koruma iddiası ile, kendi menfaatleri ve idealleri uğruna kendilerine hizmet eden ülkecikler doğurmuşlar, bu da zamanla soğuk savaşı ve blok ülkelerin oluşmasını; daha sonra ise küreselleşmeyi tetiklemiştir.Küreselleşme, "naturel küre" görünümüne milletlerin ve devletlerin istem dışı, doğal yaklaşımları olarak da ifade edilebilir. Bugün küreselleşme nitelik ve nicelik açısından oluşumuna hala devam etmektedir. Demokratikleşmenin en sağlıklı sosyal değişim olarak genel kabul gördüğü yeni dünyada küreselleşme, sınırları her geçen gün biraz daha genişleyen ve belirginleşen bir kavram olarak yeni fakat yöntem olarak eskidir.Fransız devriminden sonra ulus?devlet anlayışının hakim olmasıyla dünya kendi düzenini kurarken kendisine yeni görevler bulmakta zorlanmadı. Bunu takip eden süreçte I. Dünya Savaşıyla Osmanlı dünya sahnesinden yeni düzen adıyla silindi ve ulus devletler dönemi tamamıyla başlamış oldu.I. Dünya Savaşıyla ile II. Dünya savaşı arasındaki dönemde de dünya; ilk savaşın dengesizliğiyle sarsılmış ve bu ara dönemi ikinci savaşa hazırlanmakla geçirmişti."II. Dünya Savaşından sonra ise iki kutuplu bir hal alan dünya 90'lı yıllar ile birlikte birinin inkırazıyla dünya tek kutuplu bir hale mahkum edildi. Batının 3. dünya ülkeleri olarak tanımladığı ülkeleri sömürgeleştirmesine ve bu ülkelere müdahalesini formüle etmeye yarayan küreselleşme ve insan hakları savunuculuğu mavalına çok erken kapıldık." (Emre Polat, Küreselleşen Dünya ve Milli Kültürümüz). Mesafelerin öneminin azalması, sosyo?kültürel tek tipleşme, yabancı yatırımcıların artması, öz sermayenin yurtdışına çıkabilmesi, iletişim?etkileşim küreselleşmenin ispatı alarak görülse de, bütün bunları olmadığı yönünde ispat için de kullananlar da var. Bu muğlak kavramı her açıklayan kendi doğrusunu ispata çalışıyor ancak bu arada tartışma devam ederken süreç çok hızlı gelişmeye de devam ediyor. İşte bu yeni düzen kendisine bir rakip bulmakta gecikmedi ve milli devletlerin sonunun geldiğini, artık sınırların kalkması gerektiğini milli olan kaynakların tüm dünyanın hakkı olduğu fikirleriyle bu yeni fikrin adı küreselleşme olarak konuldu.Küreselleşme yalanı ve iflasıO zaman küreselleşme uluslararası hiyerarşinin alt sıralarındaki devletler açısından ne anlam taşıyor? Bu noktada, "Küreselleşme bazılarının ileri sürdüğü gibi yeni bir olgu değil, sadece yeni bir terimdir ancak terimin değişmesi ideolojik bir amaç içeriyor emperyalizm denilen olguya saygınlık kazandırma çabasıdır küreselleşme." (BARATOV; Der:Kansu, 1997: 22).Bu düzende insanlık en üst düzeyde hak ve hürriyetlerden istifade edeceği, huzurun ve barışın teminatı olacağı, dünyaya demokrasinin hakim olduğu bir dönem yaşanacağı, milli doğal kaynaklardan tüm insanlık istifade edeceği, savaşların biteceği, sömürünün biteceği yalanları söylendi."Küreselleşme sınırları ortadan kaldırmamakta, bilakis yeni sınırlar (supranasyonal bölgeler ve merkezler) ortaya çıkmaktadır. Kaçınılması imkansız bir kader değil aksine bilinçli bir biçimde tatbik edilen bir projedir. Böyle tanımlanan gelişmelerin arkasında devletlerin bilerek aldığı kararlar, yaptıkları anlaşmalar ve kurdukları organizasyonlar vardır." (Dr. Kadir Koçdemir, Küreselleşme, s.148?149).Küreselleşmenin septik yaklaşımların kıskacında olduğu görülmektedir. Yeni dünya düzeni, "Küreselleşme ile kastedilen uluslararası sermayenin ve uluslararası etik normların imparator devletler düzeninin oluşması doğrultusunda aradığı bir düzendir." (ÇEÇEN; Der:Kansu, 1997: 90)."Dünyanın her yerinde istediği gibi üretim yapabilmek istediği gibi mal ve hizmet satmak ve daha önemlisi sıcak para denen spekülatif parasını bütün dünyada istediği gibi dolaştırmak en yüksek kâr oranı neredeyse anında oraya ulaşmaktır." (EROĞLU; Der:Kansu, 1997: 47). Daha sonraki yazımızda AB'nin küresel oyunlarını işleyeceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Arda Karani / diğer yazıları
- Elbise Kuramı-3 / Elbise insanda gizlidir / 11.05.2024
- Elbise Kuramı-2 / İnsan elbisesinde saklıdır / 10.05.2024
- İCMA VE İCTİHAD / 26.10.2022
- Geylani okulunda Ehl-i Beyt ekolü / 10.08.2022
- Geylani Okulu / 29.07.2022
- Bir tasavvuf anatomisi / 22.07.2022
- Antroposen Çağı / 30.06.2022
- Holosen / Mavi Cennet / 09.06.2022
- Bir Deniz Masalı/ Günebakan Şiiri / 09.05.2022
- Sakız orucu bozar mı? -2- / 19.04.2022
- Elbise Kuramı-2 / İnsan elbisesinde saklıdır / 10.05.2024
- İCMA VE İCTİHAD / 26.10.2022
- Geylani okulunda Ehl-i Beyt ekolü / 10.08.2022
- Geylani Okulu / 29.07.2022
- Bir tasavvuf anatomisi / 22.07.2022
- Antroposen Çağı / 30.06.2022
- Holosen / Mavi Cennet / 09.06.2022
- Bir Deniz Masalı/ Günebakan Şiiri / 09.05.2022
- Sakız orucu bozar mı? -2- / 19.04.2022