Bu memleketin vatanperverleri ve milliyetperverleri Eylül'ü sevmezler...
Eylül'de kıyamete emsal sıkıntılar, zulümler yaşatılmış, yaşanmıştır. Canlar alınmış, istikballer gasp edilmiş, hem de "en bizim" zannedilen ucuz satılıklar eliyle!
Eylüllere, Eylüllerin renk soldurmasına, hazan yani yaprak dökümü mevsimi olmasına kafa tutan bir yer var; 9 Eylül'de hem de "Yedi Düvel" adlı devrin Haçlı güçlerini püskürterek New York Tımes Gazetesi'nde; "Küllerinden Doğan Türkiye" manşetini attırabilecek güçte bir şehir var:
İzmir...
Eylüllerde bile; "İzmir'in dağlarında çiçekler açar" ve bu çiçekler, kırmızı-beyazdır...
Eylüllerde bile minare emsali yüksek tepelerde Ezan-ı Muhammediye ile düet yapan ve kutsiyet kokan bir şarkı inler; "Yaşa Mustafa Kemal Paşa! Yaşa! / Adın yazılacak mücevher taşa" diye...
Eylüllere, Eylülle başlayan sonbaharlara, sonbaharlarla başlayan sona gidişe kafa tutan, direnen, Eylüllerde; "İzmir'in dağlarında çiçekler açar" diye Türk'çe, mertçe, Efe'ce seslenen İzmir'i sevmekten başka ne yapabilir bir Türk?
9 Eylül'de Türkiye'nin küllerinden doğuşunu gerçekleştirip göbeğini kendi eliyle kesen İzmir'i seven bir Türk, İzmir'in hatırına Eylülleri bağışlamaz mı?
Eylülleri bağışlayan bir Türk; 9 Eylül'de Küllerinden Doğan Türkiye'nin doğum gününü kutsayarak kutlamaz mı?
(Gecikmeli de olsa) Doğum Günün kutlu olsun İzmir!
İzmir gibi bir Efe Evladın doğduğu için gözün aydın olsun Türk Milleti!
Kıyamete kadar yaşa İzmir!
Türk'ün kal, Türk kal, Mustafa Kemal Paşa'nın adını tekrar-tekrar mücevher taşa yazarak yaşa!
Sen yaşa ki İzmir; en zor zamanlarında bile Türk Milleti bilsin ki her ân bir Hasan Tahsin namlı yiğit çıkar ve bir altı patlar tabancayla bir Yunan Alayına dikilir, göğsü mermilerle kevgire döner ama düşman önüne bir set gibi yatan mukaddes nâşı, sıra dağlar oluşturur ki asla aşılmaz...
Sen yaşa ki İzmir; dinden, dincilikten geçinen, Allah ile Aldatan mürailer, "Gâvur" desler de senin îmanından korkarak geri bassınlar!
Sen yaşa İzmir!
Hem çok yaşa!
Mustafa Kemal Paşa adını mücevher taşa yaza yaza yaşa!
Kahpelerin tuzaklarını boza boza yaşa!
Hani şâir demiş ya;
"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır..." Sen yaşa ki İzmir, sen çok yaşa ki; efelerin, kızanların, namlı-namsız yiğitlerin uğrunda ölerek vatanlaştırdıkları toprağın kıymetini bilmeyenlerin gözlerine sokasın!
Akılsızları ayıktırasın!
İman tacirliğinden geçiren imansızları ikaz edesin!
Sen yaşa, çok yaşa İzmir!
Sen yaşa ki, sen çok yaşa ki; galttekilerin, dalâlettekilerin ve hatta hıyânettekilerin kafalarında olmayan akılları, iyice uçsun gitsin!
İZMİR MARŞI
İzmir'in dağlarında çiçekler açar.
Altın güneş, orda sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa.
İzmir dağlarına bomba koydular
Türk'ün sancağını öne koydular.
Şanlı zaferlerle düşman boğdular.
Kader böyle imiş ey garip Ana
Kanım feda olsun güzel vatana.
İzmir'in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım.
Öksüz yavruları bağrıma bastım.
Kader böyle imiş ey garip Ana
Kanım feda olsun güzel vatana
Türk oğluyum ben ölmek isterim.
Toprak diken olsa yatağım yerim.
Allahından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa..."
9 Eylül; Türk Milletine, Türk Devletine, Türk dünyasına kutlu olsun...
Ömrümüzü bu mukaddes topraklarda yaşamayı nasip eden Tanrım'a, Çalabım'a, Hüdâm'a, Allahım'a hamd ü senâlar, şükürler olsun...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm..
Selâm, sevgi, duâ...
Eylül'de kıyamete emsal sıkıntılar, zulümler yaşatılmış, yaşanmıştır. Canlar alınmış, istikballer gasp edilmiş, hem de "en bizim" zannedilen ucuz satılıklar eliyle!
Eylüllere, Eylüllerin renk soldurmasına, hazan yani yaprak dökümü mevsimi olmasına kafa tutan bir yer var; 9 Eylül'de hem de "Yedi Düvel" adlı devrin Haçlı güçlerini püskürterek New York Tımes Gazetesi'nde; "Küllerinden Doğan Türkiye" manşetini attırabilecek güçte bir şehir var:
İzmir...
Eylüllerde bile; "İzmir'in dağlarında çiçekler açar" ve bu çiçekler, kırmızı-beyazdır...
Eylüllerde bile minare emsali yüksek tepelerde Ezan-ı Muhammediye ile düet yapan ve kutsiyet kokan bir şarkı inler; "Yaşa Mustafa Kemal Paşa! Yaşa! / Adın yazılacak mücevher taşa" diye...
Eylüllere, Eylülle başlayan sonbaharlara, sonbaharlarla başlayan sona gidişe kafa tutan, direnen, Eylüllerde; "İzmir'in dağlarında çiçekler açar" diye Türk'çe, mertçe, Efe'ce seslenen İzmir'i sevmekten başka ne yapabilir bir Türk?
9 Eylül'de Türkiye'nin küllerinden doğuşunu gerçekleştirip göbeğini kendi eliyle kesen İzmir'i seven bir Türk, İzmir'in hatırına Eylülleri bağışlamaz mı?
Eylülleri bağışlayan bir Türk; 9 Eylül'de Küllerinden Doğan Türkiye'nin doğum gününü kutsayarak kutlamaz mı?
(Gecikmeli de olsa) Doğum Günün kutlu olsun İzmir!
İzmir gibi bir Efe Evladın doğduğu için gözün aydın olsun Türk Milleti!
Kıyamete kadar yaşa İzmir!
Türk'ün kal, Türk kal, Mustafa Kemal Paşa'nın adını tekrar-tekrar mücevher taşa yazarak yaşa!
Sen yaşa ki İzmir; en zor zamanlarında bile Türk Milleti bilsin ki her ân bir Hasan Tahsin namlı yiğit çıkar ve bir altı patlar tabancayla bir Yunan Alayına dikilir, göğsü mermilerle kevgire döner ama düşman önüne bir set gibi yatan mukaddes nâşı, sıra dağlar oluşturur ki asla aşılmaz...
Sen yaşa ki İzmir; dinden, dincilikten geçinen, Allah ile Aldatan mürailer, "Gâvur" desler de senin îmanından korkarak geri bassınlar!
Sen yaşa İzmir!
Hem çok yaşa!
Mustafa Kemal Paşa adını mücevher taşa yaza yaza yaşa!
Kahpelerin tuzaklarını boza boza yaşa!
Hani şâir demiş ya;
"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır..." Sen yaşa ki İzmir, sen çok yaşa ki; efelerin, kızanların, namlı-namsız yiğitlerin uğrunda ölerek vatanlaştırdıkları toprağın kıymetini bilmeyenlerin gözlerine sokasın!
Akılsızları ayıktırasın!
İman tacirliğinden geçiren imansızları ikaz edesin!
Sen yaşa, çok yaşa İzmir!
Sen yaşa ki, sen çok yaşa ki; galttekilerin, dalâlettekilerin ve hatta hıyânettekilerin kafalarında olmayan akılları, iyice uçsun gitsin!
İZMİR MARŞI
İzmir'in dağlarında çiçekler açar.
Altın güneş, orda sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa.
İzmir dağlarına bomba koydular
Türk'ün sancağını öne koydular.
Şanlı zaferlerle düşman boğdular.
Kader böyle imiş ey garip Ana
Kanım feda olsun güzel vatana.
İzmir'in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım.
Öksüz yavruları bağrıma bastım.
Kader böyle imiş ey garip Ana
Kanım feda olsun güzel vatana
Türk oğluyum ben ölmek isterim.
Toprak diken olsa yatağım yerim.
Allahından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa..."
9 Eylül; Türk Milletine, Türk Devletine, Türk dünyasına kutlu olsun...
Ömrümüzü bu mukaddes topraklarda yaşamayı nasip eden Tanrım'a, Çalabım'a, Hüdâm'a, Allahım'a hamd ü senâlar, şükürler olsun...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm..
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017