Tarihler 27 Şubat 2013'ü gösterirken bu satırların yazarı kulaklarına inanamıyordu? Rusya Federasyonu Duma Meclisi Başkan Yardımcısı ve önde gelen muhalefet partisi LDPR'nin lideri Vladimir Jirinovski, yürekten gelen bir sesle, hem de Türkçe, "Ne mutlu Türküm diyene" demez mi?!Türk adını ağzına almayan, ellerinden gelse kökünü kazıyacak olan ülkemiz yöneticileri bir bir geçiyor gözlerimizin önünden de, bir Rus devlet adamına Atatürk'ün gönüllere ve zihinlere işleyen o sözlerini kim söyletmişti?O gün dünyanın kalbi Moskova'da atıyordu. Rusya Federasyonu Meclisi Duma'da bir Türkoğlu Türk konuşuyordu. Konuşmasını bitirdiğinde Meclis, kendisini ayakta alkışlarken minnet ve takdir duygularının coşkusunu dalga dalga tüm evrene yayıyordu adeta. Mekân devletin meclisiydi ama, salonda sadece siyasiler bulunmuyordu; akademisyenler, üniversite gençliği, entelektüeller, basın? velhasıl her kesimden insanlar oradaydı. Dünyada yankılanan bir proje, Milli Ekonomi Modeli (MEM), müellifi tarafından anlatılırken alkışlarda karşılığını buluyordu. Sadece alkışlarda mı? Rusya başta olmak üzere başkaca ülkelerde de doğrudan ya da dolaylı uygulamalarla can suyu oluyordu.Anlaşılacağı üzere Rus siyasi tarihinde bir ilke imza atarak Duma'da bir Türk bilim ve siyaset adamı, söz sahibi olurken Meclis kürsüsünü sadece ekonomi değil barış ve sevginin, insanlık hukukunun dersinin verildiği akademiye dönüştürüyordu Prof. Dr. Sayın Haydar Baş. Sayın Baş bu dersleri verirken sağ tarafında oturan Duma Meclis Başkan Yardımcısı Jirinovski ne kadar etkilenmiş ki, konuşma sonrasında bizi dâvet ettiği ve ağırladığı makam odasında, "Ne mutlu Türküm diyene" sözleriyle, Haydar Baş Hocamıza içten gelen duygularıyla teşekkür ediyordu sanki.2013'ün 27 Şubat'ı göğsümüzü ne kadar kabartıyorsa, 5 gün önce, 2015'in 28 Şubat'ı da o kadar içimizi ve ufkumuzu karartıyordu.Birinci Dünya Savaşı sonrasında Dolmabahçe önlerinde demirlemiş düşman donanmasına ait gemilere bakıp, "Geldikleri gibi giderler" diyen Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı ile onları, yani düşmanı kovmuştu.Mütareke yıllarını hatırlıyoruz. Tarih 30 Ekim 1918, mekân; Ege'de Limni Adası'nın Mondros Limanında demirlemiş bir amiral gemisi ve adı Agamemnon. Sonbaharın yağmurlu soğuk bir gecesinde geminin toplantı salonunda İngiliz Amiral Calthorpe, savaşın galip devletleri adına Osmanlı Devleti'ni teslim alıyordu Mütareke (ateş kes/silah bırakışması antlaşması) ile. Mondros Mütarekesi'nde Türk tarafını temsil eden heyetin başkanı Bahriye Nazırı Rauf Bey(Orbay), üyeler de Dışişleri Müsteşarı Reşat Hikmet Bey ile Yarbay Sadullah Beydi. Mütarekenin imzalandığı geminin adı manidardı ve özellikle seçilmişti. Agamemnon, Yunan mitolojisine göre, Anadolu'yu tahrip ve işgale gelen orduların komutanının adı. Düşmanın bu davranışı ve seçimi bağrımıza saplanan hançeri daha da derinlere indiriyordu.Geliyoruz 5 gün öncesine; Atatürk'ün ruhunu teslim ettiği mekân Dolmabahçe Sarayı'nda, bu kez Türk Hükümetini temsilen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Kamu Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu ile karşı taraf ki, adı PKK olan silahlı eşkıya güruhunun siyasal temsilcileri HDP'li Sırrı Süreyya Önder ve HDP'li İdris Baluken arasında varılan anlaşmayla AKP Hükümeti teslim oluyordu. Kime? Osmanlı 1918'de savaşın galibi devletlere teslim olurken, AKP Hükümeti bir avuç çapulcuya teslim oluyordu. Askeri Ceza Kanunu'nun 10. maddesine göre, silahlı eşkıya düşmandır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında düşman gemileri Dolmabahçe Sarayı'nın açığında demir atmışlardı. Bu kez sarayın içine atıldı demir. Aslında demirleme yeri, ortak ihanet belgesinin onay makamı olan Ak Saraydır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023