Futbol dışında konuların konuşulduğu bir futbol zirvesiydi tanık olduğumuz.
20 Mart günü Haliç Kongre Merkezi'nde "2. Futbol Zirvesi" adı altında Kulüpler Birliği Vakfı'nın düzenlediği toplantıda meşin yuvarlağın çözüm bekleyen sorunları ele alınamadı.
Oysa futbol dünyasının önde gelen isimleri, Süper Ligin kulüp başkanları ve dahi Cumhurbaşkanının uğradığı bu önemli toplantıdan beklentilerimiz başka bahara kaldı.
Peki, biriken sorunlar?
Etik değerlerin korunmasından sporcu sağlığına kadar uzanan bir dizi konu...
Sporda şiddet nasıl önlenecek?
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 Sayılı Yasa'nın uygulanmasındaki sıkıntıların üstesinden nasıl gelinecek; eğer birisi sahaya şişe atıyor ve siz bu kişiyi yakalayamıyorsanız, yasa ne işe yarayacak? Şişeyi atanı bilmedikten sonra yasayı nasıl uygulayacaksınız?
Önce kanunu uygulanabilir duruma getirmek gerekir.
Yasa tek başına yeterli olamaz. Medyanın olumlu bir ortam oluşturması ve kulüp yöneticileriyle elele vermesi lazım. Şiddetin körüklenmemesi için azami dikkatin gösterilmesi ve şiddeti isteyenlerin önüne geçilmesi şarttır.
Sporda şiddeti teşvik edecek şekilde medya aracılığıyla açıklamada bulunan kişilere verilecek para cezalarının titizlikle uygulanması; ayrıca ortada suç oluşturacak bir eylem varsa ceza soruşturması ve kovuşturulmasının yapılması.
Gönül isterdi ki, zirvede gerçek futbol anlayışının ne olduğu, amaçlarının ne olması gerektiği mesajı kamuoyuna verilsin.
Başka;
Sahanın toplum, demokratik güçlerle değerlere dayalı ilişki kurmasının önemi ve saha ile toplum arasındaki ilişkiyi kuracak imkânların değerlendirilmesi öne çıkarılsın.
Futbolu zehirlemek, kirletmek ve yabancılaştırmak isteyen odaklara karşı net tavır alınsın.
Bu toplantı, futbolun siyasetle dostluğunun vücuda getirdiği günahlardan arınma fırsatı olabilirdi.
Endüstriyel kirlilik, siyasetin futbol üzerinden kitleselleşme tutkusu, baş döndüren cazibesi, sahanın borsayla kurduğu ilişkinin davet ettiği sorunlar masaya yatırılmalıydı.
Tribün ile siyasetin futbol üzerinden gelişen kavgasının iyi okunması çare için yol gösterebilecektir kanaatindeyiz.
20 Mart günü Haliç Kongre Merkezi'nde "2. Futbol Zirvesi" adı altında Kulüpler Birliği Vakfı'nın düzenlediği toplantıda meşin yuvarlağın çözüm bekleyen sorunları ele alınamadı.
Oysa futbol dünyasının önde gelen isimleri, Süper Ligin kulüp başkanları ve dahi Cumhurbaşkanının uğradığı bu önemli toplantıdan beklentilerimiz başka bahara kaldı.
Peki, biriken sorunlar?
Etik değerlerin korunmasından sporcu sağlığına kadar uzanan bir dizi konu...
Sporda şiddet nasıl önlenecek?
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 Sayılı Yasa'nın uygulanmasındaki sıkıntıların üstesinden nasıl gelinecek; eğer birisi sahaya şişe atıyor ve siz bu kişiyi yakalayamıyorsanız, yasa ne işe yarayacak? Şişeyi atanı bilmedikten sonra yasayı nasıl uygulayacaksınız?
Önce kanunu uygulanabilir duruma getirmek gerekir.
Yasa tek başına yeterli olamaz. Medyanın olumlu bir ortam oluşturması ve kulüp yöneticileriyle elele vermesi lazım. Şiddetin körüklenmemesi için azami dikkatin gösterilmesi ve şiddeti isteyenlerin önüne geçilmesi şarttır.
Sporda şiddeti teşvik edecek şekilde medya aracılığıyla açıklamada bulunan kişilere verilecek para cezalarının titizlikle uygulanması; ayrıca ortada suç oluşturacak bir eylem varsa ceza soruşturması ve kovuşturulmasının yapılması.
Gönül isterdi ki, zirvede gerçek futbol anlayışının ne olduğu, amaçlarının ne olması gerektiği mesajı kamuoyuna verilsin.
Başka;
Sahanın toplum, demokratik güçlerle değerlere dayalı ilişki kurmasının önemi ve saha ile toplum arasındaki ilişkiyi kuracak imkânların değerlendirilmesi öne çıkarılsın.
Futbolu zehirlemek, kirletmek ve yabancılaştırmak isteyen odaklara karşı net tavır alınsın.
Bu toplantı, futbolun siyasetle dostluğunun vücuda getirdiği günahlardan arınma fırsatı olabilirdi.
Endüstriyel kirlilik, siyasetin futbol üzerinden kitleselleşme tutkusu, baş döndüren cazibesi, sahanın borsayla kurduğu ilişkinin davet ettiği sorunlar masaya yatırılmalıydı.
Tribün ile siyasetin futbol üzerinden gelişen kavgasının iyi okunması çare için yol gösterebilecektir kanaatindeyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023