Yoldayım..
Yolcuyum.
Yürüyorum..
Yine kendime firardayım!
Yine yalnızlığımın muhteşem kalabalığı ile sermestim...
Bir yanda; seven-sevmeyen bir arada bütün dünya,
Bir yanda tek başınalığın müthîş disipliniyle ben...
Arkamı döndüm arkamdakilere, yürüyorum...
Yolum tek,
Hedefim tek,
Ben yalnız...
Sorular soruyorum bana,
Cevap veren ben...
Ağlıyorum gözyaşımı hiç kimseye göstermeden,
Yüzümü serinletsin diye
Gözyaşlarımı silmeyen de ben!...
Yürüyorum, derdin, gâmın, kasavetin üstüne...
Yürüyorum, ihânetin, nankörlüğün kastına...
Yaralıyım, yaslıyım;
Öfke ile sıkılı yumruklarım-dişlerim hırslıyım!
Biliyorum, meydanda tek sermaye can.
Biliyorum, savaşçının yarasının tek merhemi kan...
Ve biliyorum ki;
Tek başına yolculuğun rehberi, îman...
Ben soruyorum bana; cevabını bildiğim cevapsız soruları!
Biliyorum; Bir'de sakladığım, Bir'le sarıp sarmaladığım sonsuz rakamları...
Zamanını bilmeden biliyorum, yolumun sonunu, sonumu...
Sefere çağırıyorum kendimi kendim!
Akından akına yönlendiriyorum Kuvay-ı Milliyeci ruhumu..
Yorulmamam lazım..
Yorulup durmamam lazım..
Biliyorum.
Bilerek yürüyorum..
Zifrî karanlık tünelin taaa ucunda, nokta gibi bir ışık var...
Işık görünüyorsa, tünelin çıkışı var biliyorum ve bildiğimi görüyorum...
Gördüğüm ışığa yürüyorum..
Işığa kavuşmaya yürüyorum..
Salâha yürüyorum.
Felâha yürüyorum..
Yalnızlığımın muhteşem disipliniyle,
Orduların uygun adım ritmiyle,
Tek kişilik orduyum,
Yürüyorum...
Yalnızlığım önümde, takip ediyorum..
Yalnızlığım arkamda, gölgem gibi sürüklüyorum...
Karşılaştığım her yerde, selam veriyorum kendime,
Rast geldiğim her yerde kendi selamıma kendim mukabele ediyorum...
"Karlı dağların ardında Yâre doğru" yürüyorum..
"Yunus'un feyiz aldığı" Er'e doğru yürüyorum..
Mevsim kış, ben piyade,
Coşkum derdimden ziyâde.
Ömrüm canıma amâde,
Yürüyorum, yürüyorum..
Yolum kutlu,
Ben umutlu,
Her yanım dört boyutlu,
Vuslatıma yürüyorum..
Yol tek..
Yolda yolcu tek..
"Tekler Teki" ne sığınmış;
Yürüyorum,
Yürüyorum,
Yürüyorum...
Emredildiği kadar yürüyüp
Dönüşü olmayan yere yürüyorum...
Yürüyeceğim inşallah,
Yürüyeceğim..
Hedefe olmasa da durağıma varacağım
Ve ebedi yolculuğuma başlayacağım...
Beni Rabbim kutsasın..
Çalabım koruyup kollasın..
Allah yardımcım olsun;
Yürüyorum..
Yürüyorum..
Yürüyorum..
Aklım başımda,
BAŞ'ım aklımda,
Aklımla îmanım vicdanlaşmış iş başında
Ve ben,
Yürüyorum,
Yürüyorum?
Yolcuyum.
Yürüyorum..
Yine kendime firardayım!
Yine yalnızlığımın muhteşem kalabalığı ile sermestim...
Bir yanda; seven-sevmeyen bir arada bütün dünya,
Bir yanda tek başınalığın müthîş disipliniyle ben...
Arkamı döndüm arkamdakilere, yürüyorum...
Yolum tek,
Hedefim tek,
Ben yalnız...
Sorular soruyorum bana,
Cevap veren ben...
Ağlıyorum gözyaşımı hiç kimseye göstermeden,
Yüzümü serinletsin diye
Gözyaşlarımı silmeyen de ben!...
Yürüyorum, derdin, gâmın, kasavetin üstüne...
Yürüyorum, ihânetin, nankörlüğün kastına...
Yaralıyım, yaslıyım;
Öfke ile sıkılı yumruklarım-dişlerim hırslıyım!
Biliyorum, meydanda tek sermaye can.
Biliyorum, savaşçının yarasının tek merhemi kan...
Ve biliyorum ki;
Tek başına yolculuğun rehberi, îman...
Ben soruyorum bana; cevabını bildiğim cevapsız soruları!
Biliyorum; Bir'de sakladığım, Bir'le sarıp sarmaladığım sonsuz rakamları...
Zamanını bilmeden biliyorum, yolumun sonunu, sonumu...
Sefere çağırıyorum kendimi kendim!
Akından akına yönlendiriyorum Kuvay-ı Milliyeci ruhumu..
Yorulmamam lazım..
Yorulup durmamam lazım..
Biliyorum.
Bilerek yürüyorum..
Zifrî karanlık tünelin taaa ucunda, nokta gibi bir ışık var...
Işık görünüyorsa, tünelin çıkışı var biliyorum ve bildiğimi görüyorum...
Gördüğüm ışığa yürüyorum..
Işığa kavuşmaya yürüyorum..
Salâha yürüyorum.
Felâha yürüyorum..
Yalnızlığımın muhteşem disipliniyle,
Orduların uygun adım ritmiyle,
Tek kişilik orduyum,
Yürüyorum...
Yalnızlığım önümde, takip ediyorum..
Yalnızlığım arkamda, gölgem gibi sürüklüyorum...
Karşılaştığım her yerde, selam veriyorum kendime,
Rast geldiğim her yerde kendi selamıma kendim mukabele ediyorum...
"Karlı dağların ardında Yâre doğru" yürüyorum..
"Yunus'un feyiz aldığı" Er'e doğru yürüyorum..
Mevsim kış, ben piyade,
Coşkum derdimden ziyâde.
Ömrüm canıma amâde,
Yürüyorum, yürüyorum..
Yolum kutlu,
Ben umutlu,
Her yanım dört boyutlu,
Vuslatıma yürüyorum..
Yol tek..
Yolda yolcu tek..
"Tekler Teki" ne sığınmış;
Yürüyorum,
Yürüyorum,
Yürüyorum...
Emredildiği kadar yürüyüp
Dönüşü olmayan yere yürüyorum...
Yürüyeceğim inşallah,
Yürüyeceğim..
Hedefe olmasa da durağıma varacağım
Ve ebedi yolculuğuma başlayacağım...
Beni Rabbim kutsasın..
Çalabım koruyup kollasın..
Allah yardımcım olsun;
Yürüyorum..
Yürüyorum..
Yürüyorum..
Aklım başımda,
BAŞ'ım aklımda,
Aklımla îmanım vicdanlaşmış iş başında
Ve ben,
Yürüyorum,
Yürüyorum?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017