Yeni bir "one minute" mi?

2009 yerel seçimlerinin kuşkusuz en akılda kalan şovu Davos'ta Başbakan'ın İsrail liderine, bildiği birkaç İngilizce kelimeden biri olan "one minute" çıkışı idi. Malum o tiyatrodan sonra Başbakan gelen tepkiler üzerine sözüm moderatöre yönelikti asla ve kat'a İsrailliye değildi şeklinde beyanat verdi ama "one minute" müsameresini 2009 yerel seçimlerinde iliklerine kadar kullandı.Yıl 2014 ve bir yerel seçim daha geldi çattı. Bu sefer AKP en kötü zamanını yaşıyor. Ekonomik göstergeler dibe vurmuşken dış politikada da her şey AKP'nin istemediği şekilde cereyan ediyor. Daha da önemlisi iktidarın gayri resmi ortağı F tipi cemaat başkaldırmış, kaset ve montaj tehditlerini tam gaz sürdürüyor."Yaptığına şantaj derler böyle aşka montaj derler" şarkısı neredeyse AKP'nin seçim şarkısı olmuş. Başbakan türlü devlet ve belediye imkânlarıyla bir araya getirilen suni kalabalıklara aş ve iş vaadi yerine eski ortağı Pensilvanya vaizini şikâyet edip duruyor. Bir tek Allah'ın kulu da çıkıp "yahu sen bu adamı ortak ederken bize mi sordun?" demiyor. Sanki zorla ortak etmişler. 2001 yılında ilişkilerinin balayındayken gözleri kimsecikleri görmüyor adeta mutluluktan uçuyordu. İktidar sarhoşluğu ve güç zehirlenmesi aklını başından almıştı. Emekli vaiz kendisini satınca halka şikayete başladı. Ama nafile. Kendin ettin kendin buldun. Kaldı ki, siyaset ve iktidar şikâyet merci değildir. Hizmet üretme ve çözüm bulma makamıdır. AKP yöneticileri bu koşullar altında mademki bir çözüm bulunamıyor o zaman bir "one minute" bulunmalıdır sonucuna gitmiş olmalılar ki, Suriye uçağı tam bu dönemde vuruldu. Vurulmasının açıklaması da tam da Başbakan'ın Yenikapı mitingine denk getirildi. Neymiş efendim Suriye uçakları hava sahamızı 1 km ihlal etmişler. Bu konuda sorulacak yığınla soru var. Ama en can alıcı soru: Her sınır ihlali yapan uçak vuruluyor mu? Cevabını hemen vereyim. Kesinlikle hayır. Eğer öyle olsaydı Yunan hava kuvvetlerinde tek bir uçağın dahi kalmaması gerekirdi. Çünkü "it dalaşı" olarak isimlendirilen karşılıklı sınır yoklamaları her zaman vuku bulan askeri hareketliliklerdir. Ama şu ana kadar bir tek Yunan uçağı dahi vurulmadı. Kaldı ki Esad Türkiye'nin savaşa girme iştahını bildiğinden bütün kuvvetlerini güvenliğini tehlikeye sokma pahasına 40 km güneye kaydırdı. Tek amacı Türkiye'nin savaş bahanelerini ortadan kaldırmaktı. Türkiye ile savaş Esad'ın asla istemediği bir durumdur.  Ama hemen hatırlatalım bu uçak olayından ekmek çıkmaz.