Ekonomik kriz ile boğuşan vatandaşın psikolojisi feci şekilde bozuldu.
Her geçen gün artan şiddet vakaları, tarihinde görülmediği kadar iyice çığırından çıktı.
Örnek mi?
Mersin'de uzun süredir yaşadığı işsizlik nedeniyle bunalıma girdiği öne sürülen 31 yaşındaki Ali Dilek, akşam eşini ve 3 yaşındaki oğlunu öldürdükten sonra aynı tabanca ile intihar etti.
Nedeni ekonomik kriz!
İstanbul Esenyurt Pınar Mahallesi'nde, ailesiyle tartışan Ömer Orak, annesi Nurten Orak, 9 ay önce evlenen ve 2.5 aylık hamile olduğu öğrenilen kız kardeşi Esra Yamak ile kardeşi Yasin Orak'ı silahla öldürdü. Ömer Orak daha sonra intihar etti.
Nedeni ekonomik kriz!
Konya'nın Yunak İlçe Devlet Hastanesi'nde güvenlik görevlisi olduğu öğrenilen Hacı Mahmut Akçay, kardiyoloji doktoru Ekrem Karakaya'yı başından vurdu. Saldırgan daha sonra aynı silahla intihar etti.
İstanbul'da Abdullah Türkoğlu, tabanca ile yaraladığı kişinin ailesi tarafından açılan tazminat davasının geri çekilmemesi üzerine dehşet saçtı. Önce davanın avukatı Servet Bakırtaş'ı bürosunda öldüren Türkoğlu, daha sonra kendisine dava açan Öznur Tufan'ı silahla vurarak öldürdü.
Nedeni yine ekonomi.
Konya'da Süleyman P., sokak ortasında 2 çocuğunun annesi eşi Sultan P.'yi bıçaklayarak öldürdü.
Nedeni ekonomik kriz.
Bu haberleri zaten biliyoruz diyebilirsiniz.
Ancak, bir gün bu türden bir olayı kendi evinizde yaşadığınızda durumun vahametine vakıf olmuş olacaksınız ama artık iş işten geçmiş olacak!
Sevgili okurlarım…
2002 yılında siyaset hayatına atılan Prof. Dr. Haydar Baş Bey, liderliğini yaptığı Bağımsız Türkiye Partisi'nin faaliyetleri kapsamında ülkeyi karış karış gezerek, "Eğer ayık olmazsanız, bir gün 'zifiri karanlık' Türkiye için kaçınılmaz olacaktır" uyarısında bulunmuştu.
Sadece bu uyarıları yapmamış, ileride yaşanacak olan tüm hadiselerin önünü almak için, plan ve projelerini hazırlamıştı.
Herkes miting meydanlarında masal anlatırken, o Türkiye'nin yeraltı kaynaklarından bahsediyor ve bu kaynakları devlet-millet ortaklığı ile işletmekten bahsediyordu.
Bütün sorunlara ilişkin çok kapsamlı çözümler içeren, tarihin en büyük devrimi sayılacak Milli Ekonomi Modeli tezini Türk milleti ile paylaşıyor, sırtından teri kurumadan, meydandan meydana koşuyordu.
"Hoş geldin zenginlik, elveda fakirlik" sloganı ile gitmedik il ve ilçe bırakmıyor, köy ve mahallelere kadar gidip, duymayan kalmasın diye saatlerce modelini anlatıyordu.
O gün asgari ücret 800 TL iken, "Ben 5 bin TL vereceğim" diyordu.
Sonuç olarak milletimiz dinledi dinledi ve Ak Parti'de karar kıldı.
Şimdi ise aradan tam 20 yıl geçti.
Ne yaşıyoruz milletçe?
Korkunç bir zifiri karanlık!
Bu işten kurtuluşun elbette ki bir yolu var.
İlk hamle olarak milletçe yapılması gereken şey, "yanlış yaptık" demektir.
Sonrasında yine "Baş"a dönüp, yapılan ikazlara harfiyen kulak verilmelidir.
Arzumuz, güzel ülkemizin sınırsız olan kaynaklarını milletimizin hizmetine sunulduğunu görmektir.
Niyetimiz, Türk milletinin dünya lideri olmasıdır.
Bunu başaracak olan yiğit, Atatürk'ün çizgisinden bir milim sapmayan ve tam bağımsızlıktan yana olan, Hüseyin Baş'tır.
Elinde ekonominin kitabı olan tek lider odur.
Demokrasi işte böyle bir şey.
Sen ne isen, başındaki odur!
Her geçen gün artan şiddet vakaları, tarihinde görülmediği kadar iyice çığırından çıktı.
Örnek mi?
Mersin'de uzun süredir yaşadığı işsizlik nedeniyle bunalıma girdiği öne sürülen 31 yaşındaki Ali Dilek, akşam eşini ve 3 yaşındaki oğlunu öldürdükten sonra aynı tabanca ile intihar etti.
Nedeni ekonomik kriz!
İstanbul Esenyurt Pınar Mahallesi'nde, ailesiyle tartışan Ömer Orak, annesi Nurten Orak, 9 ay önce evlenen ve 2.5 aylık hamile olduğu öğrenilen kız kardeşi Esra Yamak ile kardeşi Yasin Orak'ı silahla öldürdü. Ömer Orak daha sonra intihar etti.
Nedeni ekonomik kriz!
Konya'nın Yunak İlçe Devlet Hastanesi'nde güvenlik görevlisi olduğu öğrenilen Hacı Mahmut Akçay, kardiyoloji doktoru Ekrem Karakaya'yı başından vurdu. Saldırgan daha sonra aynı silahla intihar etti.
İstanbul'da Abdullah Türkoğlu, tabanca ile yaraladığı kişinin ailesi tarafından açılan tazminat davasının geri çekilmemesi üzerine dehşet saçtı. Önce davanın avukatı Servet Bakırtaş'ı bürosunda öldüren Türkoğlu, daha sonra kendisine dava açan Öznur Tufan'ı silahla vurarak öldürdü.
Nedeni yine ekonomi.
Konya'da Süleyman P., sokak ortasında 2 çocuğunun annesi eşi Sultan P.'yi bıçaklayarak öldürdü.
Nedeni ekonomik kriz.
Bu haberleri zaten biliyoruz diyebilirsiniz.
Ancak, bir gün bu türden bir olayı kendi evinizde yaşadığınızda durumun vahametine vakıf olmuş olacaksınız ama artık iş işten geçmiş olacak!
Sevgili okurlarım…
2002 yılında siyaset hayatına atılan Prof. Dr. Haydar Baş Bey, liderliğini yaptığı Bağımsız Türkiye Partisi'nin faaliyetleri kapsamında ülkeyi karış karış gezerek, "Eğer ayık olmazsanız, bir gün 'zifiri karanlık' Türkiye için kaçınılmaz olacaktır" uyarısında bulunmuştu.
Sadece bu uyarıları yapmamış, ileride yaşanacak olan tüm hadiselerin önünü almak için, plan ve projelerini hazırlamıştı.
Herkes miting meydanlarında masal anlatırken, o Türkiye'nin yeraltı kaynaklarından bahsediyor ve bu kaynakları devlet-millet ortaklığı ile işletmekten bahsediyordu.
Bütün sorunlara ilişkin çok kapsamlı çözümler içeren, tarihin en büyük devrimi sayılacak Milli Ekonomi Modeli tezini Türk milleti ile paylaşıyor, sırtından teri kurumadan, meydandan meydana koşuyordu.
"Hoş geldin zenginlik, elveda fakirlik" sloganı ile gitmedik il ve ilçe bırakmıyor, köy ve mahallelere kadar gidip, duymayan kalmasın diye saatlerce modelini anlatıyordu.
O gün asgari ücret 800 TL iken, "Ben 5 bin TL vereceğim" diyordu.
Sonuç olarak milletimiz dinledi dinledi ve Ak Parti'de karar kıldı.
Şimdi ise aradan tam 20 yıl geçti.
Ne yaşıyoruz milletçe?
Korkunç bir zifiri karanlık!
Bu işten kurtuluşun elbette ki bir yolu var.
İlk hamle olarak milletçe yapılması gereken şey, "yanlış yaptık" demektir.
Sonrasında yine "Baş"a dönüp, yapılan ikazlara harfiyen kulak verilmelidir.
Arzumuz, güzel ülkemizin sınırsız olan kaynaklarını milletimizin hizmetine sunulduğunu görmektir.
Niyetimiz, Türk milletinin dünya lideri olmasıdır.
Bunu başaracak olan yiğit, Atatürk'ün çizgisinden bir milim sapmayan ve tam bağımsızlıktan yana olan, Hüseyin Baş'tır.
Elinde ekonominin kitabı olan tek lider odur.
Demokrasi işte böyle bir şey.
Sen ne isen, başındaki odur!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- Kıbrıs Türk’ün tapulu malıdır / 13.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 10.04.2025
- Boykotu bırak satılanlara bak! / 08.04.2025
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025
- “Kürt sorunu” ifadesi ‘SEVR’ in ürünüdür! / 02.04.2025
- TÜRK milletine ters kelepçe! / 01.04.2025
- Türkler Ehl-i Beyt ile akrabadır / 31.03.2025
- Türk’ler Ehl-i Beyt İslam’ını kabul etmiştir / 30.03.2025
- İktidar çok tehlikeli oynuyor! / 26.03.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 10.04.2025
- Boykotu bırak satılanlara bak! / 08.04.2025
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025
- “Kürt sorunu” ifadesi ‘SEVR’ in ürünüdür! / 02.04.2025
- TÜRK milletine ters kelepçe! / 01.04.2025
- Türkler Ehl-i Beyt ile akrabadır / 31.03.2025
- Türk’ler Ehl-i Beyt İslam’ını kabul etmiştir / 30.03.2025
- İktidar çok tehlikeli oynuyor! / 26.03.2025