logo
26 MART 2025

İktidar çok tehlikeli oynuyor!

26.03.2025 00:00:00
Türk milleti adalet arayışı için meydanlara inmiştir.

Demek ki adalet yok hükmündedir.

Hz. Ali'nin de dediği gibi.

"Devletin dini adalettir"

Siz zannediyor musunuz ki, bugün meydanlara inen milyonlar bunu sadece Ekrem İmamoğlu için yapıyor?

Aslına bakılırsa İmamoğlu olayı sadece bir sembol ve bardağı taşıran bir damla olmuştur.

Varlığı yakıcı bir şekilde olarak orta yerde duran özne, ekonomik buhrandır.

Vahşi kapitalizme onun sömürgeci ağalarına her şeyini bila ücret SATAN iktidar, şimdi faturayı millete kesiyor ve her zaman olduğu gibi en büyük bedeli de yine millet ödüyor.

Anlayın ve karşı koymayın artık!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurucu ayarlarından çıkarttınız ve yönetemiyorsunuz!

Türk milleti ve özellikle de gençleri artık sizi başımızda görmek istemiyor.

Belki de en büyük rahatsızlık iktidarın kendi tabanlarındadır.

Kendi meşruiyetinizi sürdürmenin en mantıklı ve Anayasal yolu, erken seçimdir.

Bence Erdoğan seçimlere tekrar girebilsin ve milletin desteğini alabiliyorsa, yeniden Cumhurbaşkanı olsun.

Ama aynı şekilde saçma sapan gerekçelerle diploması iptal edilen İmamoğlu' da seçimlere girebilsin.

15 milyon ay kullanılmış İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olsun diye.

Köyler dâhil edilebilseydi ve sandıklar her tarafa konulabilseydi, belki de bu oran 30 milyon olurdu.

Yukarıda ifade ettiğim gibi, bu mesele gerçekten de İmamoğlu meselesi olmaktan çoktan çıkmıştır.

Şayet aynı durumda Erdoğan olsaydı ve hakkı yenilip mağdur edilseydi, o zamanda aynı cümleleri kurmayan namerttir!

İşte iktidar cenahının kavrayamadığı meselede tam olarak budur.

Millet aç ve açıktadır.

Yoksulluk sınırı 80 bin, açlık sınırı 25 bin lira olmuştur.

Buna mukabil emekli maaşı, 14.500 liradır.

Siz bu maaşla bir gün geçinin görelim bakalım.

Bu nasıl ve ne biçim bir demokrasidir!

86 milyonluk bir ülke bir kişinin dudakları arandan çıkacak buyruklarla mı yönetilecek?

Atatürk Saltanatı kaldırıp Cumhuriyeti kurmadı mı?

Kula kulluk düzenini yıkıp, millet egemenliğine dayanan bir ülke inşa etmedi mi?

Bakınız binlerce yıl önceki kadim Türk tarihinde, Hakanlar aldıkları kararlarda istişare ve danışmaya nasıl önem verirlerdi.

Hakanların yönetimindeki Türk Devletlerinde, danışma meclislerinde görüşmeler özgür bir biçimde yapılırdı.

Herkes sözünü açıkça söylemek ve serbest olarak görüş bildirmek hakkına sahipti.

Hakan istenildiği gibi tenkit edilebilirdi.

Çünkü kurultay üyeleri asıl kuvvetlerini temsil ettikleri zümrelerden alırlardı.

Bu meclislerin "danışma meclisi" ismiyle anılması, meclislerin sadece istişari bir organ vazifesi gördüğü anlamına gelmemelidir.

Bu meclis toplantılarında, danışma, karşılıklı müzakere, yürütmenin kontrolü ve karar alma söz konusudur.

Yani bu meclisler "istişari ve icrai" bir organ niteliği taşırlardı.

Han'ın yönetme yetkisi şarta bağlıydı.

Halkı doyurmak, giydirmek, çoğaltmak, milli birliği ve asayişi sağlamak zorundaydı.

Eğer hükümdar topluma karşı vazifelerini yerine getirmez ise, iktidarı geri alınırdı.

Hükümdar icraatından önce "istişare etmek", "meclisten karar ve onay almak" zorunda idi.

Buradan da anlaşılıyor ki, eski Türk hukukunda, töre ile birlikte danışma meclisi ya da kurultay Hakan'ın iktidarını sınırlandırmada önemli rol üstenmektedir.

Hakan, devlet hayatını ilgilendiren meselelerde tek başına karar alamayıp mutlaka meclise danışmak zorundadır.

Eski Türk devletlerinde bunun sayısız örnekleri vardır.

Dedemiz Oğuz Kağan diyor ki;

TÜRK aile, töre ve disiplinini her şeyden evvel koru!

TÜRK toprağında hürler yaşasın. Adaletten başka bir şey hüküm sürmesin! Sen TÜRK'e tabii şeylere tabiata karşı sevgi ver!

TÜRK yurdunda yoksulluk o kadar azalsın ki fakirlik suç sayılsın!

Büyük önderimiz Cumhuriyeti kurduktan sonra en çok üzerinde durduğu husus, ekonomik kalkınma idi.

Ulu önderimiz Atatürk diyor ki;

"Yeni Türkiye Devleti temellerini süngü ile değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir Devlet olmayacaktır fakat, ekonomi devleti olacaktır"

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sahip olduğu insan gücü ve sınırsız kaynaklarıyla neden İsviçre, Danimarka veya Norveç gibi zengin ve müreffeh bir ülke olmasın?

Tam bağımsız Türkiye prensibi ve Atatürk ilkeleri paydasında bir araya gelmesi zorunlu olan muhalefetin tek hedefi, "Milli" hükümet kurmayı başararak dünyanın lider ülke olması yolunda çaba göstermesidir.

İktidar ise devletin gücünü arkasına alarak milletine karşı sert tavırlar sergilemeye devam ederse, çok tehlikeli bir tuzağa gelmiş olur.

İktidarı ve muhalefeti ile aklımızı başımıza almalı ve devletimizi dünyanın en zirvelerine çıkarmada, yarış halinde olmalıyız.

Birbirimize kızsak ve kırılsak ta, hepimiz TÜRK milletiyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hacı Gaydan / diğer yazıları
'Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında'
Erdoğan'dan CHP'ye sert sözler
Havada şok!
İki gösteri uçağı çarpıştı... O anlar kamerada
Temelli gitmiyorlar, bayrama gidiyorlar
Bayram öncesi sınır kapılarında yoğunluk
Anadolu Grubu'nda tarihi değişim
Özilhan veda ediyor
Beylikdüzü'nde başkanvekili seçildi
Çalık'ın yerine Önder Serkan Çebi geldi
Kanser hastası çiftçi dev şirketi yendi
Morsanto rekor tazminat ödeyecek
ABD'de yeni yönetimle ilk görüşme
Fidan - Rubio görüşmesinde ne konuşuldu
Gazze'deki soykırıma destek veren şirketleri neden boykot etmedin?
Cevdet Yılmaz'dan Özel'e ağır soru
Mardin'de kanlı gece
İki grup arasında silahlı kavga: 1 ölü, 6 yaralı
Bir kilometrelik konvoy
Gençler 'derdimiz parti değil, özgürlük'
ABD, Rusya'ya yaptırımları kaldırmaya hazırlanıyor
Tarım ihracatının önündeki engeller kalkacak
CHP Grup Toplantısı İstanbul'da yapıldı
'İstanbul'a çökmeye niyetlendiler'
Meltem TV’den büyük atak
Ünlü isimler artık Meltem TV’de
"Başları dik, alınları açık"
Özel'den İmamoğlu'na cezaevinde ziyaret
BTP lideri Baş'tan örnek tavır
'Bu ahlaksızlığı yapanları kınıyorum'
'Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında'
Erdoğan'dan CHP'ye sert sözler
Havada şok!
İki gösteri uçağı çarpıştı... O anlar kamerada
Temelli gitmiyorlar, bayrama gidiyorlar
Bayram öncesi sınır kapılarında yoğunluk
Anadolu Grubu'nda tarihi değişim
Özilhan veda ediyor
Beylikdüzü'nde başkanvekili seçildi
Çalık'ın yerine Önder Serkan Çebi geldi
Kanser hastası çiftçi dev şirketi yendi
Morsanto rekor tazminat ödeyecek
ABD'de yeni yönetimle ilk görüşme
Fidan - Rubio görüşmesinde ne konuşuldu
Gazze'deki soykırıma destek veren şirketleri neden boykot etmedin?
Cevdet Yılmaz'dan Özel'e ağır soru
Mardin'de kanlı gece
İki grup arasında silahlı kavga: 1 ölü, 6 yaralı
Bir kilometrelik konvoy
Gençler 'derdimiz parti değil, özgürlük'
ABD, Rusya'ya yaptırımları kaldırmaya hazırlanıyor
Tarım ihracatının önündeki engeller kalkacak
CHP Grup Toplantısı İstanbul'da yapıldı
'İstanbul'a çökmeye niyetlendiler'
Meltem TV’den büyük atak
Ünlü isimler artık Meltem TV’de
"Başları dik, alınları açık"
Özel'den İmamoğlu'na cezaevinde ziyaret
BTP lideri Baş'tan örnek tavır
'Bu ahlaksızlığı yapanları kınıyorum'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.