Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i özellikle "zam" kelimesine getirdiği yeni yorumla tanıyoruz. Hatırlarsanız, "Bu zam değil güncelleme" diyerek gündem oluşturmuştu.Bugünlerde Sayın Şimşek yaptığı açıklamalarda vergi reformundan bahsedip duruyor.Gelir Vergisi Reformunun taslağını yılsonuna kadar tamamlayacaklarını belirten Bakan Şimşek, bu reformun elli yılık bir reform olacağını savundu.Bakan'ın reformun içeriğiyle ilgili yaptığı açıklamalar da bir hayli ilginç."Bu reformdan amacımız hiçbir şekilde vergileri artırmak değil. Tam aksine bir reform yapıp, vergiyi tabana yayarak, herkesin kazandığı ölçüde doğrudan vergi vermesini sağlamaktır" diyor Sayın Bakan? Şimdi bu ifadeleri biraz değerlendirelim.Bu elli yıllık reformla verginin tabana yayılması ve herkesin kazandığı ölçüde vergi vermesi amaçlanıyormuş. Anlaşılan Sayın Bakan "vergiyi tabana yayma"nın ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyor. Vergiyi tabana yayma, diğer bir ifadeyle vergiyi tabandan toplamanın anlamı adaletsiz vergi olarak bilinen dolaylı vergileri artırmaktır.Herkesin kazandığı ölçüde vergi toplamak demek, vergiyi tabandan değil, tavandan almak demektir. Yani hem vergiyi tabana yaymak, hem de vergiyi kazanandan toplamak mümkün değildir. İkisi birbiriyle çelişen ifadelerdir.Ama emin olabilirsiniz ki, vergiyi tabana yayma vergi reformunda "uygulama", herkesin kazancına göre vergi alma ise sadece söylem kısmı olacak.Hükümet, elbette ki, ülkemizde sözde yatırım yapan ama gerçekte sömüren yabancı küresel şirketlerden vergi alamayacak. Siyasilerimize yandaş olan çiçeği burnunda ama büyük karlar eden şirketlerden alamayacak. Nasıl kaçak elektriğin bedelini, faturasını düzenli ödeyen vatandaşlarımızın sırtına yıkıyorsa, global şirketlerden ve yandaşlardan toplayamadığı vergilerin faturasını da vergisini düzenli ödeyenlerin sırtına yükleyecek.Bir kere vergide azalma asla mümkün değil. Çünkü Türkiye'nin cari işlemler açığı sürekli artıyor, borcumuz da sürekli katlanıyor. Hükümet, IMF aklıyla benimsediği "sürekli büyüme" mantığına devam edebilmek için vergileri artırmak, pardon "güncellemek" zorunda?Esasen Sayın Bakan da her ne kadar vergi reformunun vergi artışı anlamına gelmeyeceğini söylese de, konuşmasının devamında vergilerde ciddi bir artış olacağını ima ediyor. Şimşek, diğer ülkelerle vergi oranı mukayesesi yaparak şunları söylüyor: "Türkiye'de doğrudan vergiler, yani kazanç ve kâr üzerinden alınan vergilerin payı çok düşük. Bir an için zenginlik farklılıklarını bir kenara koyun: Danimarka'nın milli geliri 100 lira olsa, 29 lira gelir ve şirket kazançları üzerinden vergi alıyor. Yani yüzde 29. Peki Türkiye'nin milli geliri 100 liraysa biz ne kadar alıyoruz? 6 lira civarında bir şey."Sayın Bakan demek istiyor ki, bizim de bu 6'yı yukarılara çekmemiz lazım. Ben bu misalden bunu anlıyorum. Türkiye'de kazançlar üzerindeki vergilerin oranı dolaylı vergilere nazaran çok düşük, doğru, ama burada yapılması gereken kazançlar üzerindeki vergileri artırmak değil, adaletsiz vergiler de denilen dolaylı vergileri aşağıya çekmektir. Hatta tamamen kaldırmaktır. Peki, vergiyi nereden alacağız diyebilirsiniz. Bir kişiye dokuz pul, dokuz kişiye bir pul ifadesini hatırlayın. Vergiyi, tabana yayarak, bir pulu paylaşmaya çalışan 9 kişiden almaya çalışmayacaksın; 9 pula tek başına sahip olandan alacaksın. Yani vergiyi tabandan değil, tavandan toplayacaksın.Üç kuruşa madenlerimize, kamu şirketlerimize sahip olanlardan, ihalelere girerek, siyasi yakınlık sebebiyle parsayı götürüp kolay kazananlardan toplayacaksın.Sadece bunlardan toplanan vergi Türkiye'yi abat eder.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025