Başbakan R. T. Erdoğan’a ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a sözü geçen biri varsa, bize ulaşsın lütfen.
Şu iki satırlık, genel geçer ve tabii hukuk kurallarını hatırlatacak onlara… Böylece belki AKP hükümeti, Kuzey Irak’ta Irak Anayasası’na aykırı akçalı işler çevirmekten kurtulacak.
Kurallar şöyle:
Batıl, ma’kisun aleyh olamaz.
Su-i misal, misal olmaz.
Şu demek: Yanlış olan veya suç teşkil eden hâdiseler, emsâl gösterilemez, örnek alınamaz.
Meselâ hakim bir hırsıza sorsa: “–Niçin çaldın?” O da “–Falan adam çaldı, ben de çaldım” dese, verdiği misâl, onu mâzûr kılmaz.
AKP hükümeti, Kuzey Irak bölgesinde Barzani ile yaptığı ticareti böylesi bir yanlış ve batıl üzerine oturtmuş.
Hatırlayın, AKP hükümeti, Irak merkezi yönetimi ile savaş noktasına gelmişti.
Erdoğan’a Washington ziyaretinde eşlik eden Bakan Yıldız,
Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimle enerji anlaşmaları yapan 19 ülke ve 39 firmanın olduğunu belirterek, “Irak Anayasası onların yaptığı işlerde ihlal edilmiyor da Türkiye’nin yaptığı işlerde mi ihlal ediliyor!?” diye çıkışıyor.
AKP hükümeti, işbaşındaki Irak’ın meşru ve merkezi hükümetini, yani Malikî hükümetini muhatap almıyor, onunla ticareti kesiyor.
Irak anayasasına aykırı ve hukuk dışı dolaplar çevirdiği için Irak merkezi yönetim tarafından çok kere ikaz edilen Kuzey Irak bölge başkanı Barzanî ile 10 milyarı doları aşan bir ticaret gerçekleştiriyor Türkiye.
AKP hükümetinin, Irak merkezi yönetimi Maliki hükümeti ile savaş noktasına gelmesinin sebebi bu!
Amerika, İngiltere, İsrail ve diğer işgalci ortaklar, Irak’ta şu kadar zayiatımız oldu, maliyetimizi çıkartmamız lazım deyip Maliki yönetimini köşeye sıkıştırıyorlar.
Irak’a ve Kuzey Irak’a şirketlerini salıyorlar, hortumlarını petrol havzalarına atıyorlar.
Maliki yönetimi Irak halkının haklarını savunmaya kalkıştığında, işgalcilerin bölgede bıraktığı ulaklar ve uşaklar, Barzani’nin vilayetleri dışında her tarafı bombalarla kana buluyorlar, mahalleri iç savaş alanına çeviriyorlar. Müslümanları kırıyorlar, kırdırıyorlar. Maliki yönetimine dönük ihtilalci operasyonlara kalkışıyorlar.
Küresel güçler, Irak’tan mafya usulü tahsilat yapıyorlar.
Beri taraftan bölge oluşumunu başına koydukları Barzani ise, ne Anayasa tanıyor, ne merkezi hükümet... Kafasına göre ticaret yapıyor, anlaşmalar yapıyor. İşgalci güçlerin petrol ve altyapı şirketlerini Kuzey Irak bölgesine konuşlandırıyor.
Barzani’nin arkasında ise dayısı işgalci Amerika var… İsrail ile derin ve çok özel temasları var!
Bu süreçte Türkiye de, Maliki yönetimini muhatap almıyor.
AKP hükümeti de, Barzani’nin Kürdistan oluşumu ile sınırız, o halde neden biz de diğer ülkelerin Kuzey Irak bölgesiyle yaptığı gibi anlaşmalar yapmayalım; Irak merkezi yönetim ile işimiz olmaz deyip, anlaşmalar yapıyor, akçalı işler çeviriyor.
Ne dolaplar, ne paralar dönüyor!
Bunların da dayısı Amerika, bunlar da Barzani ile dayıoğlu, Barzani ile gurur duyuyolar!
Diyorlar ki, herkes Barzani’yi muhatap alıyor, ticaretini yapıyor da biz neden yapmayalım; Irak merkezi yönetimini kimse takmıyor da biz neden takalım?!
Bakan Taner, Obama’nın yanından Irak merkezi hükümetine mesaj gönderiyor. Washington’dan sopa gösteriyor.
Türkiye, Irak Anayasasına aykırı olarak Barzani yönetimi ile yürütülen bu akçalı işlere, muhtemel Irak merkezi yönetimi ile tek başımıza kapışmayalım diye küresel dayılarının şirketlerine dahil olmaya çalışıyor.
Bakan Taner, işgalci ABD’nin Enerji Bakan Vekili ve Obama yönetiminin Uluslararası Enerji İşleri Özel Temsilcisi Carlos Pascual ile bir araya geliyor.
Türkiye’nin kolları altına girdiği dayı Amerika’nın Kuzey Irak’ta çevirdiği dolaplar, AKP hükümetine aynı yanlış işleri yapma imkanı vermez.
Türkiye, Irak anayasasına aykırı olarak ve anlaşmalarda yetki sahibi olan Irak merkezi hükümeti devre dışı bırakarak haksız bir ticaret yoluna giremez.
Amerika, İngiltere ve İsrail şirketlerinin bunu yapması bize de aynı haksız hakkı tanımaz.
Bu hem Irak’ın bölünmüşlüğünü derinleştirir, hem de Türkiye’yi benzer bir bölünmüşlüğün eşiğine sürükler.
Yapılması gereken şey, Irak Merkezi yönetimle işbirliği içinde hukuka uygun ve helal ticaret yapmaktır.
Aksi halde göreceksiniz, bu akçalı işler başımıza çok belalar saracak… Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok; su testisi su yolunda kırılır.
Şu iki satırlık, genel geçer ve tabii hukuk kurallarını hatırlatacak onlara… Böylece belki AKP hükümeti, Kuzey Irak’ta Irak Anayasası’na aykırı akçalı işler çevirmekten kurtulacak.
Kurallar şöyle:
Batıl, ma’kisun aleyh olamaz.
Su-i misal, misal olmaz.
Şu demek: Yanlış olan veya suç teşkil eden hâdiseler, emsâl gösterilemez, örnek alınamaz.
Meselâ hakim bir hırsıza sorsa: “–Niçin çaldın?” O da “–Falan adam çaldı, ben de çaldım” dese, verdiği misâl, onu mâzûr kılmaz.
AKP hükümeti, Kuzey Irak bölgesinde Barzani ile yaptığı ticareti böylesi bir yanlış ve batıl üzerine oturtmuş.
Hatırlayın, AKP hükümeti, Irak merkezi yönetimi ile savaş noktasına gelmişti.
Erdoğan’a Washington ziyaretinde eşlik eden Bakan Yıldız,
Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimle enerji anlaşmaları yapan 19 ülke ve 39 firmanın olduğunu belirterek, “Irak Anayasası onların yaptığı işlerde ihlal edilmiyor da Türkiye’nin yaptığı işlerde mi ihlal ediliyor!?” diye çıkışıyor.
AKP hükümeti, işbaşındaki Irak’ın meşru ve merkezi hükümetini, yani Malikî hükümetini muhatap almıyor, onunla ticareti kesiyor.
Irak anayasasına aykırı ve hukuk dışı dolaplar çevirdiği için Irak merkezi yönetim tarafından çok kere ikaz edilen Kuzey Irak bölge başkanı Barzanî ile 10 milyarı doları aşan bir ticaret gerçekleştiriyor Türkiye.
AKP hükümetinin, Irak merkezi yönetimi Maliki hükümeti ile savaş noktasına gelmesinin sebebi bu!
Amerika, İngiltere, İsrail ve diğer işgalci ortaklar, Irak’ta şu kadar zayiatımız oldu, maliyetimizi çıkartmamız lazım deyip Maliki yönetimini köşeye sıkıştırıyorlar.
Irak’a ve Kuzey Irak’a şirketlerini salıyorlar, hortumlarını petrol havzalarına atıyorlar.
Maliki yönetimi Irak halkının haklarını savunmaya kalkıştığında, işgalcilerin bölgede bıraktığı ulaklar ve uşaklar, Barzani’nin vilayetleri dışında her tarafı bombalarla kana buluyorlar, mahalleri iç savaş alanına çeviriyorlar. Müslümanları kırıyorlar, kırdırıyorlar. Maliki yönetimine dönük ihtilalci operasyonlara kalkışıyorlar.
Küresel güçler, Irak’tan mafya usulü tahsilat yapıyorlar.
Beri taraftan bölge oluşumunu başına koydukları Barzani ise, ne Anayasa tanıyor, ne merkezi hükümet... Kafasına göre ticaret yapıyor, anlaşmalar yapıyor. İşgalci güçlerin petrol ve altyapı şirketlerini Kuzey Irak bölgesine konuşlandırıyor.
Barzani’nin arkasında ise dayısı işgalci Amerika var… İsrail ile derin ve çok özel temasları var!
Bu süreçte Türkiye de, Maliki yönetimini muhatap almıyor.
AKP hükümeti de, Barzani’nin Kürdistan oluşumu ile sınırız, o halde neden biz de diğer ülkelerin Kuzey Irak bölgesiyle yaptığı gibi anlaşmalar yapmayalım; Irak merkezi yönetim ile işimiz olmaz deyip, anlaşmalar yapıyor, akçalı işler çeviriyor.
Ne dolaplar, ne paralar dönüyor!
Bunların da dayısı Amerika, bunlar da Barzani ile dayıoğlu, Barzani ile gurur duyuyolar!
Diyorlar ki, herkes Barzani’yi muhatap alıyor, ticaretini yapıyor da biz neden yapmayalım; Irak merkezi yönetimini kimse takmıyor da biz neden takalım?!
Bakan Taner, Obama’nın yanından Irak merkezi hükümetine mesaj gönderiyor. Washington’dan sopa gösteriyor.
Türkiye, Irak Anayasasına aykırı olarak Barzani yönetimi ile yürütülen bu akçalı işlere, muhtemel Irak merkezi yönetimi ile tek başımıza kapışmayalım diye küresel dayılarının şirketlerine dahil olmaya çalışıyor.
Bakan Taner, işgalci ABD’nin Enerji Bakan Vekili ve Obama yönetiminin Uluslararası Enerji İşleri Özel Temsilcisi Carlos Pascual ile bir araya geliyor.
Türkiye’nin kolları altına girdiği dayı Amerika’nın Kuzey Irak’ta çevirdiği dolaplar, AKP hükümetine aynı yanlış işleri yapma imkanı vermez.
Türkiye, Irak anayasasına aykırı olarak ve anlaşmalarda yetki sahibi olan Irak merkezi hükümeti devre dışı bırakarak haksız bir ticaret yoluna giremez.
Amerika, İngiltere ve İsrail şirketlerinin bunu yapması bize de aynı haksız hakkı tanımaz.
Bu hem Irak’ın bölünmüşlüğünü derinleştirir, hem de Türkiye’yi benzer bir bölünmüşlüğün eşiğine sürükler.
Yapılması gereken şey, Irak Merkezi yönetimle işbirliği içinde hukuka uygun ve helal ticaret yapmaktır.
Aksi halde göreceksiniz, bu akçalı işler başımıza çok belalar saracak… Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok; su testisi su yolunda kırılır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019