Başbakan R. T. Erdoğan ve AKP kurmayları, "Türkiye'yi birkaç bankacıdan, birkaç medyacıdan ve devlet ihalelerine çöreklenen birkaç 'rantçı yandaş'tan ibaret" zannediyor? Erdoğan'ın konuşmalarından ve ulusa seslenişinden bu anlaşılıyor. AKP kurmaylarının arada sırada verdikleri beyanatlara bu yansıyor.Yoksa, aklı başında bir insan milletin karşısına çıkıp, Türkiye iyi yolda, ekonomi tıkırında türünden açıklamalar yapabilir mi?Türkiye 70 milyonu aşkın nüfusluk bir ülkedir.Türk milleti, "birkaç bankacıdan, birkaç medyacıdan ve devlet ihalelerine çöreklenen birkaç 'rantçı yandaş'tan ibaret" değildir.Türkiye'de köylü var, çiftçi var, esnaf var, sanayici var, imalatçı var, işçi var, memur var, emekli var, dar gelirli var, engelli var, okumuş var, okumamış var.Sadece bankacıdan, birkaç medyacıdan ve birkaç 'rantçı"dan ibaret değil Türkiye?Yıllardan beri anası ağlayan bir millet var. İşsiz, aşsız ve yoksul bir millet var.Yıllardan beri anası ağlayan çiftçi var, köylü var, dar gelirli var.Yıllardan beri anası ağlayan işçi var, memur var, emekli var.Yıllardan beri meteliğe kuşun atan milyonlar var.Fabrika ve imalathanesine kilit vurarak şu kadar işçisini salıveren binlerce işadamları var, dükkanının kepenklerini kapatan milyonlarca esnaf var, bağını bahçesini "yasal dayatmalar" sebebiyle ekemeyen ve ektiğinin karşılığını alamayan on milyonlarca çiftçi var, köylü var.AKP ve Erdoğan, bunları görmezlikten gelmektedirler, "pişkin" beyanatlar savurarak milyonları güya avutmaya kalkışmaktadırlar.Köylüye-çiftçiye fırça atmaktadırlar, işçiyi kovmaktadırlar.Söz sırası, yerli ve yabancı sermayedarlara, yerli ve yabancı lobilerin birkaç ensesi kalın oburlarına gelince, "Bu adamı biraz daha kullanın? Delikten aşağı süpürmeyin" türden laflarla yalvar-yakar oluyorlar. Kim, bu karaktere bürünmüş bir iktidara "milletin iktidarı" diyebilir.AKP iktidarı, milletin iktidarı değildir.AKP iktidarı, "IMF iktidarı"dır, "AB iktidarı"dır, "ABD iktidarı"dır.Türk Milleti, işte bu "global obur"ların ve onların yerli taşeronlarının cilveleşmeleri ve "dalgalanmaları" esnasında ayak altında kalmaktadır, ezilmektedir.Bir aç içindeki cilveleşme ve dalgalanmalardan "33.4 milyar dolar"ı aşkın bir para kaybetti Türk Milleti?Kime gitti, nereye gitti, niye gitti; soran var mı?Henüz şu geçen Cuma günü Devlet Bakanı Ali Babacan, AB yolunda IMF ile beraber yürüyeceğiz, diyor. Erdoğan ise "İstesek IMF'ye borcumuzu kapatırız canım" diye millete keyif bağışlıyor. 4 yıl önce, sandalye üstünde yaptığı kahve konuşmalarında çayın fiyatı en az 750 bin lira olmalıdır, bu fiyat zulmüne son verilmelidir, diyen Erdoğan, bugün tek başına iktidar gücüne rağmen çaya bir kilo ot fiyatı dahi vermiyor ise, bu basit bir politika değildir. Bu sadece çözüm yoksunluğu değildir.Fındıkta da, tütünde de, buğday da da, şekerpancarında da AKP'nin pozisyonu aynıdır.Köylü, çiftçi, işçi, memur, emekli, esnaf, sanayici, üretici? karşısında da AKP'nin pozisyonu aynıdır.Bu mukabil asıl dikkate şayan pozisyon; IMF, AB ve ABD huzurundaki AKP'nin büklüm-süklüm pozisyonudur.Millet, işte bu politik tiyatroyu bitirmeye doğru yönelmiştir.Aksi halde millet bitiyor, devlet bitiyor, vatan bitiyor.Bu bağlamda millet, çözümü ve kurtuluşu fark etmeye başladı. Bu sefer Prof. Dr. Haydar Baş, bu sefer Milli Ekonomi Modeli diyor.Çünkü Prof. Dr. Baş, Türk milleti, birkaç rantçı, birkaç bankacı ve birkaç medyacıdan ibaret değil; Türk milleti, namı-soyu ve sopu kıtaları aşan büyük bir millettir, diyor. Demekle kalmadı; yüzlerce bilim adamı tarafından Nobel'e aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli'ni işte bu büyük millet için hazırladı. Prof. Dr. Baş, bu modele ile "milletinin iktidarı" için canla başla çabalıyor. Millet ise "gerçek sahibi"ni bulmanın mutluluğunu yaşıyor.Milletimizin bu yönelişinden güya pay kapmaya çalışan eskinin IMF'ci-AB'ci milliyetçileri ve geçmişin örtülü Amerikancısı- Alman diyalogcusu muhafazakârlar yollara düştüler.Düştüler; ama heybelerinde bir şey yok, çözümleri yok, modelleri yok. BTP'den aşırma bazı proje ve sloganlarla milletin uyanışını yönlendirmeye çalışıyorlar? Millete "yazık" etmeye kalkışıyorlar.AKP'nin "IMF'ci, AB'ci ve Amerikancı duruşu" kadar, IMF'ci ve AB'cilikleriyle denenmiş eskinin milliyetçi ve muhafazakârlarının bu "kof yönlendirme"leri de IMF, AB ve ABD'nin değirmenine su taşımaktadır. Milletimiz, AKP kadar bunları da tanıyor, bunları da fark etti? "Bir sefer de olsa; bu sefer BTP, bu sefer Haydar Hoca" diyenler, işte bu milli uyanışın en güçlü habercisidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019