OHAL yasası ve terörle mücadele özellikleri OHAL'in içerdiği özellikler askeri güçlere teröristlere karşı büyük kolaylıklar sağlamaktaydı. OHAL zamanında: 1 - Belirli yerleşim yerlerinin yerleşimlerini değiştirilebiliyorlardı, 2 - Göz altına almalar ve soruşturmalar çok daha kolay ve seri şekilde yapılabiliyordu, 3 - İstenen yollar kapanıp açılabiliyordu, 4 - Arama tarama daha olaysız yapılabiliyordu, Bu ve bunların yanında daha onlarca yetkileri şu anda kullanmak mümkün olmamaktadır. Partilerin ve kamunun tepkileri BTP Genel Başkanı Haydar Baş: Başbakan Erdoğan'ın "Kürt sorunu var" demesiyle Türk Cumhuriyeti'nin kuruluş senedi olan Lozan muayedesini ortadan kaldıracak hatta parçalayacak nitelikte olduğunu söylemiştir. Bunun yanında bu "Kürt sorunu var" demesiyle, ilk kez bir Devlet adamının resmi olarak bu ayrılıkçı hareketini deklare ettiğini de iddia etmiştir. Türk Milletinin tarifi Lozan'da yapılmıştır. Bu sözler Türkiye'deki ayrılıkçı hareketinin kabulü demektir. Çünkü bu demeç ayrılıkçı hareketinin resmi bir ağızdan adeta kabulü olmaktadır. Kısacası Türkiye'de Türk Milletinin yanında sanki başka bir milletin yaşadığını ikrar etmek ve bunu kabulü demektedir. Öte taraftan bunun manasını ise izah etmemiştir. Açıklama yapmamıştır! Sadece Demokrasi haklarından bahsetmiş ve geçmişte hatalar yapılmıştır demiştir. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Sayın Başbakanımızın "Kürt sorunu vardır" şeklindeki beyanı, bugüne kadar devlet ağzından resmî olarak ayrılıkçı bir hareketin mevcudiyetini kabul etmek manasına gelir, dedi. Baş ayrıca "Sayın Başbakan, kendi ifadesiyle 'Kürt sorunu'nu, yani, Türk milletinin içinde münhasıran ayrı bir millet olduğunu, bu milletin de hak sahibi olduğunu, bu hakkından dolayı da onu destekleme ve onun hakkını müdafaa etme mükellefiyetini üzerine aldığını açık olarak beyan ediyor. Peki bunun manası nedir? Bunun manası, Lozan açık olarak delinmiştir. Bir siyasetçinin bu şekilde konuşması hiç mümkün değildir. Lozan'da Türk milletinin tarifi "üniter devlet" yapımıza uygun bir şekilde ifade edilmiştir, kayıt altına alınmıştır. Var olan şey, terör problemidir" demiştir. Bunun yanında "Ayrılıkçılığı körükleyen söylemlerin mazur gösterilebilecek tarafının bulunmadığının altını çizen BTP Genel başkanı Prof. Dr. Baş "Bunu konuşan insan, "ben bunu bilmiyordum, ben böyle demek istemedim" şeklinde de meramını müdafaa edemez. Hukuki büyük bir cinayet vardır. Zira Türkiye'de hakikatte ne Kürtün, ne Lazın, ne Çerkezin, ne şunun, ne bunun bir problemi yoktur. Ortada Türk Milleti vardır; ve hepsi birbirinin kardeşidir, akrabasıdır. Varolan şeye gelince; Türk milletinin bir "TERÖR SORUNU" vardır" diye konuyu özetlemiştir. Demirel: Erdoğan Kürt sorununu çıplak bıraktı Süleyman Demirel, Başbakan Erdoğan'ın "Kürt sorunu var" deyince onu açıklaması gerekirdi. Ne olduğunu söylemeliydi. Şimdi bu sorunu çıplak bıraktı, açıklama yapmadığı için, onun içini değişik şekilde doldurulması mümkün olacaktır. Herkes kendince bir açıklama yapmaya kalkışacaktır. Onun da ötesinde neyi kastettiğini söylemeden çare söylemektedir. Demokrasiyle neyi kastetmektedir. Çare daha çok demokrasidir. Kendi bir açıklama yapması gerekir. Ancak o zaman durum açılığa kavuşur diyor. Demirel şunları söylüyor: "Halkımız endişe içinde. Ülkemiz yine mi kardeş kavgasında ayırımcılıklara kurban olacaktır. Halkımızın büyük kısmı Balkanlardan gelme insanlardan oluşmaktadır. Onların birçoğu Osmanlı'nın çöküşünden sonra Başkan faciasını bizzat yaşayanların evlatları veya torunlarıdır. Türkiye'de şu anda yine bir parçalanma mı olacak diye büyük tedirginlik içindedirler. Türkiye Anayasası herkesi, bağlayan bir dokümandır. Anayasanın 66. maddesine göre Türk vatandaşı olan herkes Türk'tür. Halkımızın tümü inanç veya etnik ayırımcılığa tutmadan eşit değer vermektedir. Ülkemizin her köşesinde insanlarımız içi içe yaşamaktadır. Biribirine ayrım yapmadan beraberce yaşam sürdürmektedir. Söz konusu olan Kürt kardeşlerimiz her yerde yaşamaktadır. Eskiden daha fazla Güneydoğu'da yaşadıkları bilinmekteydi. Ama son yıllarda ülkemizin her tarafına dağılmış oldular. Şu anda sadece İstanbul'da belki de bir milyondan fazla Kürt kardeşimiz mevcuttur: Bunun yanında Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Edirne İç ve Orta Anadolu ve yurdun diğer tüm büyük şehirlerinde yaşadıkları da bilinmektedir. Kimse onları kimseden ayırmamakta ve ayrı bir şekilde muamele yapmamaktadır. Zaten Türkiye'de her vatandaşımız eşit haklara sahip bulunmaktadır. Herkesin seçme ve seçilme hakkı, okuma ve yükselme hakkı eşittir. Kısacası Türkiye'de sorun Kürt sorunu değil de TERÖR SORUNU vardır. O terör de daha fazla dış kaynaklı olmaktadır. Türkiye'de dışardan ateşlenen bir yangın vardır. O uzun zamandan beri devam etmektedir. Sorun olan bu terör yangınıdır. Ona karşı ayırım yapılmadan tümümüz birleşmeliyiz!"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006