Oruç bir nevi bir aylık bedeni ve ruhi - psikolojik tedavi edilişi sayılmaktadır. Oruç tutan insanlar kendilerini tüm zararlı davranışlardan ve kötülüklerden arınmak zorundadırlar. Çünkü tüm gün olarak kendilerine hakim olmaları gerekir. Aksi takdirde oruç tutanlar manevi ve maddi kuralların dışına çıkarsa orucu kabul edilmez ve sadece aç kalmış olurlar. Her şeyden önce oruç tutmak aç kalmak değildir.Mesela tüm gün aç kalanların midelerinde "mide usaresi" birikimi kolaylıkla görülebilmektedir. Ülsere yatkın bu midelerde bu durum büyük rahatsızlıklara sebep olmaktadır. Bunun yanında bu durumdaki kimselerde açlık hissi de büyük çapta hissedilebilmektedir. Çünkü o açlıkta manevi bir gaye veya ruhi hazırlık yoktur. Beyin o yöne programlanmış değildir. Beyin merkezleri organların çalışmasını kendi kontrollerine ve iradelerine tam olarak almış değildir.Oruç tutanlarda ise açlık hissi olmamaktadır. Çünkü, usare merkezleri, ferment oluşturma ve tüm gıda ve mide çalışmasına yardımcı işlemler, manevi gayeye -oruç tutma kararıyla bloke edilmiştir. İşte bu sebepten dolayı mide tamamen boş kalmakta ve tüm gün dinlenmektedir. Onun için inancında samimi müminlerde ise, bu rahatsızlıklar olmamaktadır. Çünkü vücut iradenin ve karalılığın tam kontrolü altına alınmış bulunmaktadır.İlk önce insanlarımızı bu hastalık düşüncelerinden kurtarmak gerekir. Ondan sonra da hakiki tedavilerine geçmek gerekir. Bazı insanlarımız hatta doktorlarımız tarafından da hastalara "İnancınızı güçlendirin, güçlü inanç bunlara karşı gelebilir" diye konuşmaktadırlar. Ancak bu bir yere kadar geçerli sayılmaktadır. Çünkü ruh hastalıklarının gelişmesi genellikle içerdeki ruhsal yapıya ve genetik sisteme bağlı olmaktadır. Bunun yanında çevre baskısı ve ileri derecedeki hayat zorlukları da depresyonlara sebep olabilmektedir. Onun için bu durumların tespiti uzmanlar tarafından yapılmalıdır. Hey şeyden önce uzmanların yardımıyla sağlıklarına kavuşmaları sağlanmalıdır.Ancak bu durumdaki kimseleri çevre baskılarından ve çaresizlikten, kimsesizlikten ve yalnızlıklardan kurtaran yine Ramazan olmaktadır. Ramazandaki yardımlaşmalar ve beraberce yapılan ibadetler bu tür insanlara çok faydalı olmaktadır.. Ramazanda yapılan toplu ibadetlerin ve birlikteliklerin bu tür psikososyal durumlarda faydalı olabilmektedir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006