İbadetin en yoğun tatbik edildiği Ramazan ay İslam'ın güneşidir, Yıldızıdır, Ramazan. 11 ayın sultanıdır Ruhun güçlenmesidir, beslenmesidir, gelişmesidir Ramazan. Ramazan inancın, iradenin ruha ve bedene galip olmasıdır. Ramazan aynı zamanda insanların birbirine yakınlaşmasıdır, birlikte hareket etmesidir. Ramazanda insanların dostluk yakınlık ve birlikte hareket etme imkanları artmakta, yalnızlıklar azalmakta, yardımlaşma çoğalmaktadır.Ramazanda duygular dizginlenmekte, irade güçlenmekte ve egolar törpillenmektedir.. İnsanlara Ramazan adeta bir nevi ruh tedavisi olmaktadır. Ramazanda insanlar bir çok şeye karşı kendini dizginlenmektedir. Güçlenen irade isteklere karşı dayanabilmektedir. İnsanlar kendilerine hakim olmayı daha kolay yerine getirebilmektedir.Ramazanda, tok insanların açlığın ne demek olduğunu öğrenme imkanı bulmaktadır. Açlara karşı böylece empati duymaları mümkün olmaktadır. Ramazanda İslam alemi adeta bir nevi kader birliği yapmaktadır. Yoksulluk çekenlere daha merhametli bakmaktadır. Onlara karşı merhamet duyguları daha bir güçlenmektedir. Onlara yardım elleri daha kolay uzanmaktadır. İftar sofraları dolup taşmaktadır. Dostluk ve sohbetler daha sıcak olmaktadır. İnsanların birbirine yakınlaşması daha kolay olmaktadır. Kalpler daha açık, gönüller daha sıcak olmaktadır. Birlikte yapılan dualar birliği daha da güçlendirmektedir. İftarda birlikte yenilen yemeklerin tadı daha bir başkadır. Sohbetlerde kamil insanların sözleri daha dikkatle dinlenmektedir. Herkes birbirine daha anlayışlı olmaktadır. Aksilikler azalmakta, yardımlaşmalar çoğalmakta, hırsızlıklar, kavgalar, kötülükler hatta cinayetler bile azalmaktadır. Kadınlar daha dikkatli giyinmekte, erkekler daha şefkatli olmaktadır. İnsanlarda bir nevi beden ve ruh terbiyesi çabaları görülmektedir. Kavgalar - saldırılar sokak gürültüleri ve geçimsizlikler ileri derecede azalarak barış ve dostluklar çoğalmaktadır. İnsanlarda hoşgörü ve merhamet duyguları ile af hisleri ön plana çıkmaktadır.İnsanlar etrafındakilere - halkına ve tabiata daha olgun ve sevgi ile bakmaktadır.Oruçlunun kişilik gelişimiOruç tutan kişilerde kimlik - kişilik duyguları gelişmekte ve güçlenmektedir.Bu durum da bir nevi ruhsal yenilenmedir.. Ancak bazı insanlar ruhsal hastalıkları adeta kişilik zayıflığı olarak algılıyorlar.Sanki sadece zayıf karakterli insanlar ruhsal hastalıklara maruz kalabilir diye düşünüyorlar. Bunun yanında onların inançlarından bile şüphe ediyorlar. Çünkü onların düşündüklerine göre tam inançlı insanlarda ruhsal hastalık olmaz! Mesela Depresyonları bile zayıf karaktere ve zayıf inanca bağlamaktadırlar .Hatta bu hastalıklara tutulanlar bile bende bu hastalık çıktığına göre ben iyi bir mümin herhalde değilim,diye kendilerinden şüphe ediyorlar!Bütün bunlar doğru değildir. Çünkü ruhsal hastalıkların bunlarla tam olarak ilgisi yoktur!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006