Toplumun birlik ve beraberliğini bölmeye yönelik dış kaynaklı propaganda faaliyetleri ve bölücü kampanyalarla, milli değerlerimizin içi boşaltılmaya çalışılmaktadır. Bu kültürel erozyon; gençlerimizi gerek ailelerinden, gerekse toplumdan uzaklaştırmakta, yabancı hayranı yapmakta veya başka inançlara sevk etmektedir. Öte taraftan insan hakları perdesi arkasına gizlenen misyonerler, yurdumuzda adeta cirit atmaktadır. Çocuklara veya gençlere yardım perdesi arkasında bölücülük ve yapılmaktadır. Böylece gençlerimiz adeta satın alınmaktadır. (Ülkemizde yüzlerce hatta binlerce apartman dairesi, kilise evine dönüştürülmüştür. Ciddi tedbirler alınmazsa ülkemizdeki hıristiyanlaştırma faaliyetleri gittikçe hızlanacaktır. Bazı idarecilerimizin ve sorumluların vurdumduymazlıkları ve AB hayranlığı malesef bizi bu duruma getirmiştir..Öte yandan Batı kültürü, insanlığın ve ailelelerin mutluluğunu ve dolayısıyla sağlığını tam olarak sağlayamamaktadır. Bu sebeple Batı dünyasında değişik davranış ve PSİKOSOSYAL hastalıklar gittikçe hızlanmaktadır. Şöyle ki:1 - Batı aile bağlılıklarını gittikçe zayıflamakta-sonunda yok etmektedir2 - Batıda yetişen gençler ailelerinden genç yaşta kopmaktadır3 - Batıda aile mefhumu yok olmakta nikahsız BİRLİKTELİKLER çoğalmaktadır.4 - Batıda mutsuz ve sevgisiz ortamda yetişen gençler - SİGARA-ALKOL-UYUŞTURUCU VE KUMARA yönelmektedir,5 - Batıda yalnızlıklar-cinayetler ve İNTİHARLAR gittikçe çoğalmaktadır,6 - Batıda NÜFUS azalmakta ve bir nevi kaybolmaktadır,7 - Batıda gayrimeşru nüfus sayısı bazen meşruların sayısından fazla olmaktadır,8 - Batıda SOSYO-EKONMİK VE PSİKOSOYAL hastalıklar gittikçe çoğalmaktadır,9 - Batıda manevi bunalımlar gittikçe artmaktadır.10 - Batıda ruhi hastalıklar gittikçe artmaktadır,11 - Batıda İNTİHARLAR çoğalmaktadır.12 - Batı yozlaşıyor - çözülüyor çürüyor ve kısacası yok oluyor. Batının aile yapısı dağılıyor. Genç nesil aşırı hürriyete gitmeye çalışıyor. Sonunda en kötü şekilde bağımlı oluyor. Madde uyuşturucusuna, alkol-sigara ve kumara yakalanıyor. Bağımlılığın pençesine kendini atmış oluyor. Batı gençliği kendi mensubiyetini arıyor ve sevgi-şefkat ve kişiliğini bulamadığı için kendini maddeye teslim ediyor. Böylece Batı insanları ümitsizliğe kapılarak hayata küsüyor ve tahripkar oluyor. Bir nevi her şeyi reddetmeye gidiyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006