Hz. Peygamber ve ailesi Ehl-i Beyt'in en bariz öne çıkan en büyük özellikleri cömert olmalarıdır. Cömertliği, insan doyurmayı Hz. Pir Hacı Bektâş-ı Veli'de doruk noktada görmekteyiz. Ömrü boyunca hem kendileri hem de dervişleri kazanlar kaynatmışlar, yemekler yapıp yoldan geçenleri doyurmuşlardır. Anadolu'da "sofra açma" geleneği Hacı Bektaş-ı Veli hazretlerinden gelmektedir.
Dünyadan ebediyete göçme anında halifesi Saru İsmail'e, şu vasiyette bulunmuştur: "Dünyanın hali budur, gelen gider. Sen de hizmet et, sofra yay. Himmet dilersen cömertlikte bulun. İmam Ali Murtaza'dan halk, erlik ve keramet istediler. İmam Ali, Kanber'e, 'sofra yay' buyurdu."
Her konuda ama her konuda eşsiz güzel bir ahlak örneği ortaya koyması tüm insanları gönülden fethetmiştir. Tüm etnik guruplar gayri ihtiyari 'Biz de Türk'üz', 'Biz de Müslümanız' demişlerdir. Hünkârın Türk oluşu etrafındaki insanların da kendilerini Türk kabul etmelerine sebep olmuştur. Türk Milletinin bir ırk olarak algılanmasından öte bir medeniyet, kültür ve siyaset anlayışı olarak temelini atan Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli olmuştur.
Kendisi de bir Bektaşi dedesi olan, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Kurtuluş Savaşı'ndan evvel Hacıbektaş'a gitmesi ve Postnişin Cemalettin Çelebi ile Cumhuriyet'in temellerini orada atması tesadüfi değildir. Destur ve himmet bizzat Hünkar'dan alınmıştır. Gazi Paşa Hacıbektaş'tan ayrılacağı gün Hünkar'ın kabrine giderek şu duayı yapacaktır: "Evladını önüme rehber eyledim. Meydana çıkıyorum. Yüzümü kara çıkarma."
Hacı Bektaş Veli, Türkistan'da Horasan'ın Nişabur şehrinde doğmuştur. Hacı Bektaş Veli, İmam Musa Kazım'ın neslinden gelen ve İbrahim-i Sânî diye bilinen Seyyid Muhammed'in oğludur. Annesi, Hatem Hatun'dur.
Velayetnamesinde Hacı Bektaş Veli kendi ağzından şöyle tanıtılıyor: "Horasan erenlerindenim. Aslım Muhammed soyundan; Türkistan'dan geliyorum. İbrahim al-Sânî, diye tanınan Seyyid Muhammed'in oğluyum. Soyum İmam Musa el-Kazım'a uzanır. Mürşidim doksan dokuz bin Türkistan Pirlerinin ulusu Sultan Hâce Ahmed-i Yesevi'dir. Meşrebim, Muhammed Ali'dendir, nasibim Allah'tan…"
Çocuk yaşlarında ilim tahsil ederken yaşadığı bir keramet onun özel ve seçilmiş insan olduğunu ortaya koymaktadır:
Bir gün Lokman-ı Perende mektebe geldiğinde görmüş ki iki er gelmiş, biri Bektaş'ın sağında oturmada, öbürü solunda; ona Kur'an öğretiyorlar. Mektep yüzlerinin nurlarıyla nurlanmış.
Lokman içeriye girer girmez "Acaba bunlar kimdir?" diyordu. Hacı Bektaş mübarek ağzını açıp "Hoca" dedi, "Biliyor musun o iki nurlu zat kimler?"
Lokman "Aman bildir, kimlerdir?"
Bektaş, "Sağımda oturan iki cihan güneşi ceddim Muhammed Mustafa idi, solumda oturan, Allah aslanı, inananların emiri Murtaza Ali'dir. Biri, gelip zahir bilgisinden öbürü bâtın bilgisinden bahsederler. Kur'an'ı belletirler bana."
Lokman-ı Perende, Bektaş'ın bu sözlerini duyunca pek çok sevindi, gidip babası Sultan İbrahim'e anlattı. Sultan İbrahim işitince neşelendi ve Allah'a şükürler etti.
Hayatı okunup incelendiğinde Hünkar'ın oturmasından kalkmasına kadar bütün hayatının "keramet" olduğu görülecektir. Bu meziyet ve yücelik ona Yüce Allah'ın bir ikram ve ihsanıdır. Bu konuda şöyle buyuracaklardır:
"Ben Kevser sakisi, âlemlerin Rabbi Allah'ın aslanı, velâyet padişahı, mü'minler emiri Hazreti Ali'nin sırrıyım. Bizim aslımız, neslimiz odur. Bu çeşit kerametler, bize mirastır. Bizden bunun gibi kerametlerin zuhuruna şaşılmaz, çünkü Allah nasibidir bu…"
Hacı Bektaş Veli, Suluca Karahöyük'te otuz altı bin mürit, üç yüz altmış halife yetiştirmiş ve yetiştirdiği halifelerini, Anadolu ve Rumeli'nin farklı muhitlerine göndererek, irşat faaliyetlerinde bulunmuştur.
Sarı Saltuk, Sarı İsmail, Cemal Seyyid, Kolu Açık Hacım Sultan, Baba Resul, Pir Ali Sultan, Barak Baba, Baba Mansur, Geyikli Baba, Samut Baba, Karaca Ahmet Sultan, Güvenç Abdal, Hızır Samit en önemli halifeleridir.
Hz. Pir Hacı Bektaş-ı Veli'nin tüm halifeleri destanlık çapta olağanüstü irşat vazifeleri gerçekleştirmişlerdir. Halifelerinden Sarı Saltuk ise başlı başına bir alemdir.
Hacı Bektaş'ı ve seksen bin Horasan veliyi anlatmaya devam edeceğiz…
- Hz. Fatıma Ana sırrı / 18.11.2024
- Atatürk ahlak-ı Muhammedi ve edebi Ali idi / 08.11.2024
- İmam Ali’nin eli yükselmedikçe… / 21.10.2024
- ‘Sofra yay’ / 24.08.2024
- Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli / 23.08.2024
- Ankara'nın taşına bak / 20.06.2024
- İzmir'in işgalindeki vatan hainleri / 20.05.2024
- İzmir'in işgalindeki vatan hainleri / 20.05.2024
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023