logo
25 KASIM 2024

Her şey zikreder

Tüm mahlûkatın lisânı-ı hâli ile zikrettiğine dair bunca âyet-i kerime mevcut iken, ayrıca hadis-i şeriflerde de bu gerçek beyan edilmiştir

24.11.2024 08:36:00
Haber Merkezi
Her şey zikreder
Her şey zikreder
Tüm mahlûkatın lisânı-ı hâli ile zikrettiğine dair bunca âyet-i kerime mevcut iken, ayrıca hadis-i şeriflerde de bu gerçek beyan edilmiştir:

Sehl b. Sa'd'dan, "Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Herhangi bir Müslüman telbiye getirdiğinde, sağında, solunda bulunan taş, ağaç ve demirden yeryüzünde ne varsa hepsi birden telbiye ederler." 

Hz. Ali'den (radiyallahu anh); "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ile Mekke'deydik. Bazı yerleri gezmeye çıktık, yanından geçtiğimiz her ağaç, her dağ O'na şöyle diyordu: Esselâmü aleyke yâ Resûlallah!" 

Câbir b. Semure'den, "Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Mekke'de bir taş var ki, peygamberlik geldiği zaman geceler boyu Bana selâm verdi. O taşı şimdi bile tanıyorum."
 
Ömer'den, "Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Öğleden önce ve zevâlden sonra kılınan dört rekât var ya seherde kılınan emsalleri değerindedir. O saatte hiçbir şey yoktur ki Allah Teâla'yı tesbih etmesin."

Ondan sonra, 'Gölgeleri sağa sola vurarak, Allah'a boyun eğerek secde ederler'   ayetini okudu."   

Ebû Zer'den (radiyallahu anh); "Güneş batarken ben Mescid'de Allah'ın Resûlü ile beraberdim.

Buyurdu ki: 'Ey Ebû Zer! Güneşin nereye gittiğini biliyor musun?'

'Allah ve Resûlü daha iyi bilir' dedim.

Şöyle buyurdu: 'O, gidip Arş'ın altında secde ediyor. Sonra Allah'tan izin istiyor, Allah da ona izin veriyor. Onun secde edip secdesinin kabul edilmemesi, izin isteyip kendisine izin verilmemesi (zamanı) yaklaşmıştır. O zaman ona; haydi geldiğin (doğduğun) yere dön! denilir. Böylece o, batıdan doğar.

İşte Cenâb-ı Hakk'ın, 'Güneş de yörüngesinde yürüyüp gitmektedir. Bu, Azîz ve Alîm olan Allah'ın kanunudur'   meâlindeki âyeti bize bunu anlatmaktadır." 

İbn Abbâs'tan (radiyallahu anh), o da Ensâr'dan bir sahabîden; "Onlar bir gece Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ile beraber otururlarken, bir yıldız kaydı ve ortalığı aydınlattı. Onlara sordu: "Cahiliyede böyle yıldız kaymasına ne derdiniz?"

"Allah ve Resûlü daha iyi bilir. Ancak biz cahiliye devrinde böyle bir olayda şöyle derdik: Galiba büyük bir adam doğdu. Ya da büyük bir adam öldü."

Bunun üzerine şöyle buyurdu: "O ne bir adamın doğumuna ve ne de bir adamın ölümüne kaymaz. Rabb'imiz Teâla bir şey takdir ettiği zaman, Arş›ın taşıyıcıları olan melekler tesbih eder. Sonra bunları takiben gelen sema ehli tesbih eder. Sonunda tesbihler dünya seması ehline kadar ulaşır.

Sonra Arş'ın taşıyıcılarını takip edenler Arş'ın taşıyıcılarına sorarlar: 'Rabb'iniz ne dedi?' Onlar da Rab'lerinin ne dediğini onlara bildirirler. Göklerin sakinleri birbirlerine sora sora nihâyet bilgi bu dünya seması ehline ulaşır.

Cinler gizlice kulak verir ve bu haberi dostlarına iletirler, (ancak bu esnada yıldızla) taşlanırlar. Aldıkları gibi hiç saptırmadan onlardan gelen haber doğru olur. Ne var ki onlar o haberi aktarırlarken kendilerinden de yalan bir şeyler ekleyip öyle aktarırlar."

Ebû Hureyre'den; "Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Allah, Yûnus'u balığın karnında tutmayı murad ettiğinde, balığa onun etlerini parçalamamasını ve kemiklerini de kırmamasını vahyetti. Onu alıp yüze yüze ta denizdeki yerine götürdü. Denizin dibine götürünce, Yûnus bir ses duydu; 'Bu nedir?' diye söylendi.

O balığın karnındayken Allah ona, bunun hayvanların tesbihi olduğunu vahyetti. Bunun üzerine o da, balığın karnında tesbih etmeye başladı. Derken melekler de onun tesbihini duydular ve şöyle demekten kendilerini alamadılar:

'Ey Rabb'imiz! Garip bir yerde güçsüz bir ses duyduk.' Allah Teâlâ şöyle buyurdu: 'O, Yunus kulumun sesidir. Bana isyan etti, Ben de onu balığın karnına hapsettim.'

'Gece-gündüz işlediği sâlih amelinin sana yükseldiği o sâlih kulun mu?' dediler.

'Evet' buyurdu. Bunun üzerine onu serbest bırakması için şefaat edip Allah'a yalvardılar. Allah da balığa onu sahile atmasını emretti.

Nitekim Allah, '(O dışarı atıldığı zaman) hasta ve yorgun idi'   buyurmuştur." 

Ebû Hureyre'den; Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: ""Bir karınca, peygamberlerden birini ısırdı. Bunun üzerine karınca yuvalarının yakılmasını emretti ve yakıldı. Allah bunun üzerine şunu vahyetti: 'Bir karınca ısırdı diye Allah'ı tesbih eden ümmetlerden bir ümmeti yaktın.'"

Tüm mahlûkatın zikrettiği bunca âyetlerle, hadislerle delillerle ortada iken reva mıdır ki eşref-i mahlûkat/yaratılmışların en şereflisi olan insan Allah'ın zikrinden uzak kalsın?

Âlemler içinde mükerrem kılınan ve akıl, idrak, gönül gibi nice nimetlerle donatılan insandan istenen de; bütün bir varlık âleminin bu ibâdetine, bu tesbihine ve zikrine iştirak etmesidir.

İnsanoğlu bu gerçekleri kavradıkça, Kainatın Yaratıcısını tesbih ettiğini, zikrettiğini öğrendikçe kendi zikirsizliğinden, kendi tesbihsizliğinden utanacak ve derhâl yola koyulacaktır.

Allah'ı tanımak ve O'nu güzel esması ile zikretmek noktasında ağaçtan, kuştan, balıktan, sudan geri kalmak, insan için bir züldür, büyük bir noksanlıktır.

İnsan yaratılışta sahip olduğu nimetler hususunda âlemlerin başında olduğu gibi, mârifetullah ve kulluk hususunda da başı çekmelidir. Ahsen-i takvim üzere yaratılan insana yakışan da budur." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Tam bağımsız Türkiye için vakit tamam, söz konusu vatandır
Türkiye manevi istismar ve din tacirlerinin elinde adeta uyuşturulmuştur
Antalya Havalimanında büyük panik
Rus uçağı inerken motoru yandı
Kar bastırdı, tatil geldi
22 ilde eğitime kar engeli
Göztepe'nin ilk deplasman galibiyeti şaşalı oldu
Beşiktaş'ın galibiyet haseti 4 maça çıktı
Gazze'de durum vahim
Şimdi de çadırları su bastı
Öğretmenler Günü kutlanıyor
BTP liderinden 24 Kasım mesajı
Balık tutmak için sahile geldiler
Sarıyer'de 2 kişi denizde kayboldu
İsrail ordusunda kayıplar olduğu bildirildi
Hizbullah askeri üssü vurdu
İç Anadolu kar altında
Bu yıl kış erken geldi
81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu
Bakan Tekin Anıtkabir'i ziyaret etti
İşte tarihte bu hafta
Latin harflerinin kullanımı başladı
Erbaş yine Atatürk'ü anmadı
Atatürksüz öğretmenler günü mesajı
Ankara beyaz örtüyle kaplandı
Kar başkentte etkili oldu
Gazze-Ukrayna karşılaştırması
Gazze'de katledilenlerin sayısı kat kat fazla
Kim öldürdü bu bebekleri?
Pişkin pişkin savunma yaptılar
Tam bağımsız Türkiye için vakit tamam, söz konusu vatandır
Türkiye manevi istismar ve din tacirlerinin elinde adeta uyuşturulmuştur
Antalya Havalimanında büyük panik
Rus uçağı inerken motoru yandı
Kar bastırdı, tatil geldi
22 ilde eğitime kar engeli
Göztepe'nin ilk deplasman galibiyeti şaşalı oldu
Beşiktaş'ın galibiyet haseti 4 maça çıktı
Gazze'de durum vahim
Şimdi de çadırları su bastı
Öğretmenler Günü kutlanıyor
BTP liderinden 24 Kasım mesajı
Balık tutmak için sahile geldiler
Sarıyer'de 2 kişi denizde kayboldu
İsrail ordusunda kayıplar olduğu bildirildi
Hizbullah askeri üssü vurdu
İç Anadolu kar altında
Bu yıl kış erken geldi
81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu
Bakan Tekin Anıtkabir'i ziyaret etti
İşte tarihte bu hafta
Latin harflerinin kullanımı başladı
Erbaş yine Atatürk'ü anmadı
Atatürksüz öğretmenler günü mesajı
Ankara beyaz örtüyle kaplandı
Kar başkentte etkili oldu
Gazze-Ukrayna karşılaştırması
Gazze'de katledilenlerin sayısı kat kat fazla
Kim öldürdü bu bebekleri?
Pişkin pişkin savunma yaptılar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.