Dış politikada yaşanan gelişmeler, bir ülkenin ve de o ülkeyi idare edenlerin ortaya koyduğu milli duruşa, o duruşun dostlara verdiği güvene, düşmanlara verdiği korkuya ve caydırıcı unsurlara göre şekillenir.12 yıldır AKP iktidarının yönettiği Türkiye maalesef dostları düşman haline getirmiş, düşmanları da ülkemiz üzerindeki menfur hesapları konusunda daha cesur yapmıştır.Örneğin bu sözde Ermeni soykırımı iddiaları?Vatikan'da geçen Pazar günü 1915 olaylarının 100. yılı için düzenlenen ayinde Papa Françesko "soykırım" ifadesini kullandı. Papa şunları söyledi:"Son yüzyılda insanlık ailemiz 3 büyük ve eşi görülmemiş trajedi yaşamıştır. Bunların ilki, 'genel olarak 20'nci yüzyılın ilk soykırımı olarak görülen' ve ilk Hıristiyan toplum olan siz Ermeni halkının yanı sıra, Katolik ve Ortodoks Suriyelilere, Asurilere, Keldanilere ve Yunanlara çarpandır. Piskoposlar, rahipler, dindarlar, kadınlar, erkekler, yaşlılar ve hatta savunmasız çocuklar ve hastalar bile öldürülmüştür."Papa'nın saydığı diğer trajediler ise Nazizm ve Stalinizm dönemlerinde yaşanan hadiseler...Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Papa'ya ve bulunduğu makama yakışmadı" diyerek gerekli tepkilerin gösterildiğini açıklarken, Dışişleri Bakanlığı ise "Kabul edilemez" diyerek Vatikan Büyükelçisi'ni geri çekti. Tabi, sonrasında Davutoğlu, Büyükelçi'nin istişare etmek için çağrıldığını ifade etti.Bugün, Papa'nın bu açıklamasına tepkiden önce, olay bu noktaya nasıl geldi, süreç nasıl işledi, Papa bu cesareti nerden buldu bunları irdelememiz lazım.Öncelikle Vatikan'dan gelen bu tür bir açıklama ilk değildi.Papa 2. Jean Paul 2001 yılında Ermenistan'a yaptığı ziyaret sırasında Ermeni Apostolik Kilisesi Katolikosu 2. Karekin ile ortak bir bildiri yayınlamış ve bu metinde 1915 olaylarından "genellikle 20. yüzyılın ilk soykırımı olarak görülen" şeklinde bahsedilmişti.Halbuki o zamanlarda AKP hükümetinin ortağı olan Cemaatin organizasyonlarında hükümetin de desteğiyle Papalığın başlattığı dinlerarası diyalog toplantıları bütün hızıyla devam ediyor ve Müslüman Türk milletine "Hıristiyanların da cennetlik olduğu" kabul ettirilmeye çalışılıyordu. AKP siyaseti ise aynı projenin siyasi versiyonu olan Medeniyetlerarası Diyalog Projesi'nin İspanya ile eşbaşkanlığını yürütüyordu.Mardin'de bulunan tarihi Kasımiye Medresesi'nde organize edilen dinlerarası diyalog organizasyonunda sembolik sırat köprüsü kuruluyor, papazlar, hahamlar, imamlar kolkola, hep beraber cennete giriyorlardı. Besmeleyle açılan kiliseler, dinler bahçeleri, devlet bütçesinden trilynlar harcanarak restore edilen Akdamarlar da cabası?Adam sana "Sen katilsin", "Sen soykırımcısın" demesine rağmen adamı cennete koyarsan, Müslüman Türk milletine yapmadığın hizmeti bunlara yaparsan elbette ki adam sana hakaret etmeye, iftiralar atmaya büyük bir cesaretle devam edecektir, ediyor da?Şu an papa olan Françesko ilk kez "soykırım" ifadesini kullanmıyor elbette?Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te başpiskoposluk yaptığı dönemde yazdığı kitapta, Türklerin Ermenilere karşı soykırım gerçekleştirdiğini ifade etmiştir.Dahası, papalık makamına seçilmesinin ardından 2013 yılında bazı Ermeni din adamları ve 1915'te ölenlerin yakınlarını Vatikan'da kabul etmiş ve bir kadının Ermeni iddialarından bahsetmesi üzerine, "Evet, 20. yüzyılın ilk soykırımıdır" ifadesini kullanmıştır.Papa Françesko'nun soykırım iftiraları üzerine, bu duruş açıkça bilinmesine rağmen, geçtiğimiz yılın 28 Kasım'ında gerçekleşen Ak Saray ziyaretinden önce aynı Papa'ya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "kutsiyetpenah" yani "sığınılacak kutsal liman" hitabıyla yazdığı mektup ise oldukça manidardır. Sana "soykırımcı" diyene sen "sığınılacak liman" dersen elbette ki daha da ağırını sana söyleyecektir.Bugün siyasilerimizi bu müfterilere karşı zayıf düşüren, batıya olan ekonomik ve siyasi bağımlılığımızdır.Bu açıdan da bakıldığında Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu ve başta Rusya olmak üzere birçok ülkenin uygulayıp ekonomik bağımsızlığa kavuştuğu Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamalı, 7 Haziran seçimlerinde de bunu uygulayacak tek siyasi hareket Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidara getirmeliyiz.Eğer böyle yaparsak, bütün iftiralar kendiliğinden bir anda ortadan kalkacak, bugün haksız ve hukuksuz bir şeklide soykırımcı olarak suçladıkları Türkiye'nin önünde diz çökecekler, Türk milletinin de elini öpmek zorunda kalacaklardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025