Önceki gün Sakarya'daydık. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i takibimizin o günkü durağı Sakarya idi. Yaşadığı deprem felaketinin ardından, Sakarya denince hep yıkılmış binalar, ümitler, acılı bakışlar ve bir el bekleyen yardıma muhtaç insanların görüntüleri zihinlerimizde mahfuz idi. Miting meydanına ulaşınca, zihnimi tazeleme ihtiyacı hissettim. Zira manzara çok farklı idi.
Muhteşem olarak nitelenebilecek onbinler Sakarya Gar Meydanını doldurmuş ve şehrin tamamında yer yerinden oynuyordu. Ancak bu sefer sevinçten, heyecandan, ümit dolu bekleyişle dolup taşan insan yürekleri yeri yerinden oynatıyordu.
Kırmızıya boyanmış gelincik tarlalarını çok gördük ama, Sakarya meydanında öncekilerin üzerine kat kat eklenmiş bir coşku seli ve tarifi zor bir atmosfer sağanak yağmur eşliğinde sanki onbinlerin üzerine yağıyordu. Adapazarı'nın beşte biri meydanda.
Coşkulu alkış dalgaları birbiri ardına takipte, vatandaş gönlündeki aslanı apaçık ortaya koyuyordu.
7'den 70'e her bir fert "Prof Dr. Haydar Baş mutlaka başbakan olacak" diyordu.
Enteresandır, yanımda iki eski DSPli (eski diyorum, zira artık değilmişler) vatandaşın heyecanı beni de sardı. Ağızlarından dökülen şu cümleler samimiyet doluydu: "Biz Haydar Hoca'yı duyardık. Ama bu bizim duyduğumuzun çok ötesinde müthiş bir cevher".
Tam bu sırada sesler yükseldi. Vatandaş haykırıyor: "Başbakan Haydar Baş".
DSP 'li katılımcı devam etti:
"Elbette başbakan olacak. Cumhuriyet tarihinde ilk defa planlı, programlı bir lider ortaya çıktı".
Üstad şimdi programına geçti.
İşe yaşlı emeklilerden başladı:
"Bugün mağdur durumda olan yaşlı emekliler, önümüzdeki BTP iktidarında artık maaşlarını tam alacaklar. Zira maaşlarından vergi adı altında kesintiler yapılmayacak, üstelik kesilmiş vergiler maaşlarına zam olarak yansıyacak, böylece maaşları bir anda yüzde yüz artacak".
Sevgi, coşku, tezahüratlarla meydan bir daha çalkalandı.
Prof. Dr. Haydar Baş, gençliğe vermiş olduğu müjdeli haberi tekrar etti.
Faizsiz, bir yıl ödemesiz yuva kredisi gençler için düşünülmüştü.
Müjdeler bitmiyor. İşte ikincisi. Her yerde verdiği bu müjde, Sakaryalı gençleri de mest etti: "Üniversite eğitimi almak isteyen hiç bir gencin önü sınav gibi engellerle kesilmeyecek. Bütün gençlerimiz istedikleri takdirde sınava tâbi olmadan bir üniversite bölümünde eğitim alabilecekler".
Bu proje dahilinde boşalacak dersane çalışanları da düşünülmüş. Boşta kalan bu eğitmenlerimiz, üniversitelerde eğitmenlik yapacaklar.
Gördük ki, Prof. Dr. Haydar Baş'ın projelerine dahil olmayan bir tek vatantaşımız bile yok. Üretime, kalkınmaya katkıda bulunabilecek hiç bir insan açıkta kalmayacağı gibi, üretemeyen ve muhtaç durumda olan hiç bir insanımız da mağdur olmayacak. İşte toplumun bu kesimine de hayati öneme haiz bir mesaj:
"Kimsesiz yaşlılar, geçinemeyen, sokaklara terk edilmiş ihtiyaç sahipleri de BTP iktidarında devlet maaşına bağlanacaklar".
"Toplumun temel taşı, direği annelerimiz. En önemli projelerden biri anneleri kapsıyor. Yeryüzünün en önemli varlığını yetiştiren, hayata hediye eden anneler, çalışan, çabalayan, sırtlanan asıl işçiler onlardır. Anneler işçi statüsünde emekli olacaklardır. Hak elde edeceklerdir".
Baş'ın projeleri tarihî projeler. Hergün bir yenisi işitiyoruz. 10 Ağustos'ta İzmir'deyiz. Baş'ın izisıra O'nun yanındayız.
Muhteşem olarak nitelenebilecek onbinler Sakarya Gar Meydanını doldurmuş ve şehrin tamamında yer yerinden oynuyordu. Ancak bu sefer sevinçten, heyecandan, ümit dolu bekleyişle dolup taşan insan yürekleri yeri yerinden oynatıyordu.
Kırmızıya boyanmış gelincik tarlalarını çok gördük ama, Sakarya meydanında öncekilerin üzerine kat kat eklenmiş bir coşku seli ve tarifi zor bir atmosfer sağanak yağmur eşliğinde sanki onbinlerin üzerine yağıyordu. Adapazarı'nın beşte biri meydanda.
Coşkulu alkış dalgaları birbiri ardına takipte, vatandaş gönlündeki aslanı apaçık ortaya koyuyordu.
7'den 70'e her bir fert "Prof Dr. Haydar Baş mutlaka başbakan olacak" diyordu.
Enteresandır, yanımda iki eski DSPli (eski diyorum, zira artık değilmişler) vatandaşın heyecanı beni de sardı. Ağızlarından dökülen şu cümleler samimiyet doluydu: "Biz Haydar Hoca'yı duyardık. Ama bu bizim duyduğumuzun çok ötesinde müthiş bir cevher".
Tam bu sırada sesler yükseldi. Vatandaş haykırıyor: "Başbakan Haydar Baş".
DSP 'li katılımcı devam etti:
"Elbette başbakan olacak. Cumhuriyet tarihinde ilk defa planlı, programlı bir lider ortaya çıktı".
Üstad şimdi programına geçti.
İşe yaşlı emeklilerden başladı:
"Bugün mağdur durumda olan yaşlı emekliler, önümüzdeki BTP iktidarında artık maaşlarını tam alacaklar. Zira maaşlarından vergi adı altında kesintiler yapılmayacak, üstelik kesilmiş vergiler maaşlarına zam olarak yansıyacak, böylece maaşları bir anda yüzde yüz artacak".
Sevgi, coşku, tezahüratlarla meydan bir daha çalkalandı.
Prof. Dr. Haydar Baş, gençliğe vermiş olduğu müjdeli haberi tekrar etti.
Faizsiz, bir yıl ödemesiz yuva kredisi gençler için düşünülmüştü.
Müjdeler bitmiyor. İşte ikincisi. Her yerde verdiği bu müjde, Sakaryalı gençleri de mest etti: "Üniversite eğitimi almak isteyen hiç bir gencin önü sınav gibi engellerle kesilmeyecek. Bütün gençlerimiz istedikleri takdirde sınava tâbi olmadan bir üniversite bölümünde eğitim alabilecekler".
Bu proje dahilinde boşalacak dersane çalışanları da düşünülmüş. Boşta kalan bu eğitmenlerimiz, üniversitelerde eğitmenlik yapacaklar.
Gördük ki, Prof. Dr. Haydar Baş'ın projelerine dahil olmayan bir tek vatantaşımız bile yok. Üretime, kalkınmaya katkıda bulunabilecek hiç bir insan açıkta kalmayacağı gibi, üretemeyen ve muhtaç durumda olan hiç bir insanımız da mağdur olmayacak. İşte toplumun bu kesimine de hayati öneme haiz bir mesaj:
"Kimsesiz yaşlılar, geçinemeyen, sokaklara terk edilmiş ihtiyaç sahipleri de BTP iktidarında devlet maaşına bağlanacaklar".
"Toplumun temel taşı, direği annelerimiz. En önemli projelerden biri anneleri kapsıyor. Yeryüzünün en önemli varlığını yetiştiren, hayata hediye eden anneler, çalışan, çabalayan, sırtlanan asıl işçiler onlardır. Anneler işçi statüsünde emekli olacaklardır. Hak elde edeceklerdir".
Baş'ın projeleri tarihî projeler. Hergün bir yenisi işitiyoruz. 10 Ağustos'ta İzmir'deyiz. Baş'ın izisıra O'nun yanındayız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Haydar Aktaş / diğer yazıları
- IMF'nin kurban listesi / 05.11.2002
- Misyonerler, yarınlarımızı karartıyor / 02.11.2002
- Türkler geliyor / 31.10.2002
- ABD, yeni bir mâsum katliamına hazırlanıyor / 21.10.2002
- Vatandaş, BTP gerçeğinin farkında / 18.10.2002
- Milletin geleceğini düşünen tek parti BTP / 16.10.2002
- Milletin başına 'Baş' geliyor / 11.10.2002
- Batı'nın sömürge anlayışında dinin fonksiyonu / 28.09.2002
- Bağımsızlıkbir milletin vazgeçilmezidir / 26.09.2002
- Milli ekonomi şart / 20.09.2002
- Misyonerler, yarınlarımızı karartıyor / 02.11.2002
- Türkler geliyor / 31.10.2002
- ABD, yeni bir mâsum katliamına hazırlanıyor / 21.10.2002
- Vatandaş, BTP gerçeğinin farkında / 18.10.2002
- Milletin geleceğini düşünen tek parti BTP / 16.10.2002
- Milletin başına 'Baş' geliyor / 11.10.2002
- Batı'nın sömürge anlayışında dinin fonksiyonu / 28.09.2002
- Bağımsızlıkbir milletin vazgeçilmezidir / 26.09.2002
- Milli ekonomi şart / 20.09.2002