Bugün 24 Mart; "İnsan Hakları İhlâlleri Hakkındaki Gerçeklerin Ortaya Çıkması ve Kurbanların Onurları Günü"…Ne anlama geldiğini Ukrayna'da yaşananlar bize gösteriyor. Kurbanların kanları neyle temizlenir sorusu aklımıza takılırken bir başka sözün de altını çizelim: "Ba de harab-ül Basra" ya da Ukrayna yerle bir olduktan sonra.
Kışkırtıcı "ajan" rolündeki ABD, AB ve NATO, savaşı tırmandırırken şimdilerde ellerini ovuşturup savaş suçlusu olarak Rusya'yı hedefe koymuşlardır.
Amacımız Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini savunmak değil, ortada savaş ve savaş suçu varsa sadece Rusya değil, savaşı kışkırtanların da bu suça ortaklıklarının bulunduğu gerçeğini vurgulamaktır.
Öncelikle şunu belirtelim: Uluslararası hukukta suç sayılan fiillerin failleri devlet ya da hükûmetler değil, devlet ya da hükûmet yetkililerinin bireysel cezai sorumluluğudur esas olan. Ceza yargılamasında bu ilke geçerlidir (cezaların şahsiliği). Ancak maddi ve manevi tazminat türündeki hukuk davalarında Devletin sorumluluğuna gidilebilir. O nedenle Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) Rusya değil, Rusya'nın devlet başkanı Putin ve işgal emrini veren asker ya da sivil yetkililerdir yargılanacak olanlar.
Anahtar kavramları yoklayalım;
Savaş: Devletler arasındaki ve belirli bir yoğunluktaki silahlı çatışmalar veya silahlı güç kullanılması vasıtasıyla diğerlerine karşı üstünlük sağlanması, olarak tanımlanabilir.
Savaş hukuku! Savaşın hukuku var mıdır? Vardır ve insancıl hukuk olarak anılmaktadır.
Savaş hukuku ile ortaya çıkan "insancıl hukuk", savaşa karışmayan ya da savaşı bırakan insanları korumaya dönük kuralların hukukudur.
Askeri çatışmalarda savaş hukuku kurallarını, insancıl hukuk kurallarını ihlâl eden "fail" ister asker, ister sivil olsun, uluslararası hukuk kurallarının ağır ihlâlini gerçekleştirdiği için "savaş suçu" işlemiş olur ve savaş suçlusu olarak cezalandırılır.
Savaşlarda işlenen suç türleri: Soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları, saldırı (barışa karşı) suçlarıdır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), en ağır olan bu suç tiplerinin faillerini yargılamakla görevli uluslararası bir yargı organı olarak kabul edilmiştir.
Kuruluş statüsü, 1998 yılında Roma'da yapılan uluslararası bir konferans sonunda kabul edilmiş ve 1 Temmuz 2002'de yürürlüğe girmiştir. 108 devlet bu statüye taraftır. Türkiye taraf olmayıp, çekimser kalmıştır.
Şu günlerde tanığı olduğumuz Rusya-Ukrayna arasındaki çatışma, ilan edilmemiş bir savaş durumudur. Bu süreçte Ukrayna coğrafyasında savaşa katılmamış insanlar, sivil hedefler vurularak savaş suçu işlenmiştir ve işlenmektedir. Bu suçun failleri durumundaki Putin ve diğer asker-sivil yetkililer UCM'de yargılanabilirler mi?
Rusya ve Ukrayna UCM statüsüne taraf olmadığı içim mahkemenin yetkisi yoktur. Ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi UCM Savcılığına göndereceği talimatla soruşturma başlatılabilirse de bu mümkün görünmemektedir. Zira Rusya BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinden biridir ve kendisi aleyhine verilecek karara evet demeyecektir. Konseyde kararlar oybirliğiyle alınabilmektedir. Bir üyenin veto etmesiyle karar çıkmayacaktır.
Ne var ki, Ukrayna 2015'te UCM'nin Ukrayna'da işlenecek, soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçları için yargı yetkisini kabul etmiştir. Bu yetkilendirmeye dayanılarak Rus yetkililer için UCM Savcısı soruşturma başlatmıştır.
Putin ve diğer sorumlular için cezalandırma kararı çıksa bile kararı infaz edecek bir kolluk gücü yoktur. Bu da UCM kararlarının kâğıt üstünde kalması anlamına gelmektedir.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023