Katolik dünyanın lideri Papa'nın Türkiye ziyareti artık otomatiğe bağlandı.Papa yaptığı açıklamalarda, asıl geliş nedeninin Fener Rum Patrikhanesi'nin kuruluş yıldönümü kutlamalarına katılmak ve bu vesile ile asırlardır, haçlı seferlerinden bu yana kavgalı olan Katolik ve Ortodoks dünyanın yeniden birleşmesini sağlamak olduğunu ifade etmişti. Tabi, bu birliğin İslam dünyasına karşı bir birlik olduğunu hatırlatmamıza gerek yok herhalde?En ılımlı papa olarak bilinen İkinci Jean Paul'ün, 2000 yılında Vatikan tarafından hazırlanan resmi belgede tek yolun Katolik mezhebi olduğuna, diğer dinlerin Katoliklikle eşit olmadığına dair ifadelerine bakıldığında, Papaların Ortodoks Patrikhane'yi ziyaretleri dini değil, siyasi bir amaç taşıyor.Peki, asıl amaç Patrikhane ziyareti ise Ankara ziyareti neyin nesi oluyor?Papa'nın Patrikhane ziyareti bir devlet protokolü şeklinde gerçekleşiyor; Katolik Vatikan'ın devlet başkanı ile Fener Rum Patrikhanesi'nin "ekümenik" patriği? Ekümeniklik devlet başkanlığı anlamına geliyor.Tabi, Türkiye yasalarına göre bu hukuki olmadığı için, önce formalite icabı Ankara ziyareti yapılıyor sonra asıl amaç gerçekleştiriliyor.Peki, Papa'nın ziyaretinin hiç mi dini bir amacı yok? Elbette ki var.Papa, ziyaretiyle, Sultan Ahmet Camii'nde İstanbul müftsüyle birlikte gerçekleştirdiği "huzur duruşu"yla, milletin menfaatine bir tek haber yapmayan boyalı basınımızın boy boy çay bardağını tutuşuna kadar yaptıkları reklamlarla en üst düzeyde misyonerlik faaliyeti yapıyor ve Müslüman Türk milletine şirin gösteriliyor.Bu da yetmiyormuş gibi Papa'yı davet eden hocaefendiler "papa cenapları" diye ona hitap ederken, çiçeği burnundaki Cumhurbaşkanımız ise "kutsiyetpenahları" diyerek olayı daha da derinleştiriyor.Önemine binaen yeniden altını çizelim; kutsiyetpenah "sığınılacak kutsal yer" demek?Yani Müslüman Türk milletine sığınılacak yer olarak Papa gösteriliyor.İmar kanununda yapılan değişiklik neticesinde 70 bin kilise evinin açılmasını, domuz etinin kasaplık et statüsüne alınmasını, zinanın serbest bırakılmasını, besmele ile kilise açılmasını, Akdamar Kilise'sinin devlet bütçesinden restore edilip ayine açılmasını, Sümela Manastırı'nın Trabzon'un fethi gününde ayine açılmasını, milyonlarca İncil dağıtılmasını, din dersi kitaplarında İncil'den, Tevrat'tan bölümler okunmasını, uygulamalı ders adı altında Müslüman Türk öğrencilerine kilise ve havralarda papazlar ve hahamlar tarafından ders verilmesini, siyasilerimizin "dört hak din vardır" ifadelerini, "Allah katında tek din İslam'dır" ayetinin hutbelerden çıkartılmasını ve daha birçok icraatı buna ilave ettiğimizde bu sizce ne anlama geliyor?Papa milenyum konuşmasında, "Birinci bin yılda Avrupa'yı Hıristiyanlaştırdık, ikinci bin yılda Afrika'yı Hıristiyanlaştırdık, üçüncü bin yılda da Asya'yı Hıristiyanlaştıracağız" demişti. Unutmayalım ki bu Asya içinde en başta Türkiye coğrafyası var ve Hıristiyanlaştırma faaliyetleri konusunda siyasilerimizin de katkısıyla oldukça yol kat edildi.Şu bir gerçek ki biz hiç kimsenin inancını yaşamasına bir şey demiyoruz ama bu, Müslüman Türk milletini dininden uzaklaştırmaya, misyonerlik faaliyetlerine ve bunun neticesinde siyasi bir amaca dönüşüyorsa bizim karşı olduğumuz budur.Türkiye Cumhuriyeti'ni bizlere emanet eden Mustafa Kemal Atatürk'ün, iki kızımız Hıristiyan oldu diye Bursa'daki Amerikan kız kolejini kapatmasının asıl nedenini de iyi anlamak zorundayız.Batılılar, bu tür misyonerlik faaliyetlerini Şark Projesi'ni hayata geçirmek ve dün yarıda kalan işgallerini gerçekleştirmek hedefiyle yapmaktadır; yani İslam ülkelerinde yürütülen misyonerlik faaliyetleri işgal hedeflidir.Ve Atatürk bu gerçeği çok iyi biliyordu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025