Son zamanlarda güya "Kuvay-ı Milliyeci" ve "misyonerlik karşıtı" kesilen bir ilahiyatçının vaziyetine dikkat çekmek üzere, "Allah ile aldatan şu milli posta bürünmüş eski Mooncu" başlığıyla dün yazdığım yazıda, Fehmi Koru'dan bir açıklama beklediğimi belirtmiştim. "Moon'un kendisini Mesih ilan ettiği toplantıda Fehmi Koru'nun da bulunduğu belirtiliyor; böyle bir ilanın doğrulanması herhalde sayın Koru'ya düşüyor. Bir açıklama yaparsa, biz de bilgilenmiş oluruz" demiştim. Koru, Taha Kıvanç mahlasıyla bu hususta yeterince açıklama yaptığı için artık yeni bir açıklama yapmasına ihtiyaç kalmadı? Zira Koru, Taha Kıvanç kod adıyla 1 Nisan 2002 günkü Yenişafak'taki köşesinde "Moon grubunun Kore'deki bir toplantısına 1992 yılı ekim ayında katıldım... Toplantının tören ve şölen tarafları ilgimi çekmekle birlikte, konuşulanlardan fazla keyif aldığımı söyleyemem? Moon Kilisesi Türkiye'yi Hıristiyanlaştırmaya çalışan bir misyoner örgütü mü? Olabilir. Herkesin kendi dinini yaymak arzusunu saygıyla karşılarım" diyor.1992 Ekim'inde iştirak ettiği Moon seanslarına ilişkin bilgi verirken de, "Rahip Moon... sahneye çıkıp Moon Kilisesi Tarihinde 'önemli' kabul edilen bir konuşma yaptı. Dinleyicilerin çoğu, Rahip Moon'un kendisini 'Mesih' olarak gördüğünü ilk kez orada duydular. Moon, "Ben gerçek ebeveynim, beklenen Mesih'im" dedi açıkça..." diye yazmıştı o günlerde.Türk milletinin fikriyatı, imanı, dini, diyaneti ve medeniyeti, kendisini Mesih ilan eden böylesi Moon'ların seanslarından geçmiş ilahiyatçıların, medyacıların veya akademisyenlerin bombardımanı altında?Milletimiz, şimdilerde güya Kuvay-ı Milliyeci kesilen eski Mooncu ilahiyatçıların "Hz. Peygamber bir postacıdır", "Allah ile aldatmamak lazımdır" şeklindeki çıkışları ve Vatikan rıhtımına demir atmış sarıklı-sarıksız Müslüman görüntülü diyalogcuların "Rahmet peygamberini devre dışı bırakan" söylemleri ortasında cebelleşiyor.Devletin ve milletin kimi okkalı adamları ise, güya bunlara kulak asıyor görünüyor. Belki biraz da işlerine öyle geliyor. Şayet kulak asıyorlarsa, gerçekten yanlış adrese kulak asıyorlar, milli bütünlüğümüzün teminatı olan dini bütünlüğümüzü ortadan kaldıracak söylemlere kulak kabartıyorlar, demektir. Ki, bu çok pahalıya patlar. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, bu söylemlerin yeni olmadığına dikkat çekiyor. Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler adlı muhteşem çalışmasında, Osmanlı topraklarını ve özellikle Hicaz bölgesini İngilizlere peşkeş çekmek isteyen yerl-yabancı lobilerin çalışmalarının bir benzeri olduğunun altını çiziyor. Prof. Dr. Baş, İngiliz Sömürge Bakanlığı'nın talimatlarını ve Bakanlığın Hicaz bölgesi kıdemli ajanı Humpher'in hatıratını gözler önüne sererek; bugün "Allah ile aldatmak", "Kur'an-ı Kerim'den direkt ilham almak", "Kur'an'daki İslam'a sarılmak" gibi çıkışların veya "İslam büyüklerine iftira atmak", "Hz. Peygamber'in hadislerini çürüğe çıkartmak", "Müslümanları hayattan, ibadetten ve kimliğinden kopartmak" gibi manevraların güncel olmadığını ortaya koyuyor. Dünün Sevr ve Şark projesinin bu söylemleri, bugün BOP, Moon ve Vatikan'ın diyalog söylemleri olarak zuhur ediyor.Moon'un, Amerikan lobileri ve gizli servileriyle Baba Bush dönemindeki bağlantıları bu BOP ekseninde önemli ipuçları taşıyor olmalı. Bir dönem CIA başkanlığını da yürüten Baba Bush, Moon'un Arjantin'de faaliyet göstermesini kolaylaştırması için dönemin Arjantin başbakanı Carlos Saul Menem'den bizzat ricacı olması, BOP bağlamında akıl sahipleri için işaret taşı olmalıdır. "Sahte Mesih Moon"un ülkemizdeki bedava avukatlarından milletimize hayır gelir mi, Allah aşkına!?Bugün bu gerçekleri görmezlikten gelerek; millet ve medeniyetimizi, Moon ve sahte Mesihlerin "milli post"lara bürünmüş ülkemizdeki bedava avukatlarının savurmalarına terk edenler, korkarım yarın, hem kendi koltuklarından, hem de kendi topraklarından savrulacaklardır. Sadece kendileri değil, millet de, devlet de savrulacaktır? Hicaz bölgesinden, Medine'den ağlayarak çıkartılan Osmanlı'nın ve şanlı komutanı Fahrettin Paşa'nın akıbeti, hiç mi ibretlik değil?! O halde gün, şimdilerde güya "milli post"lara bürünerek Kuvva'cı kesilen Moon avukatlarına kulak vermeye kalkışma günü değil; bilakis vatan, millet, din ü devlet uğrunda yıllardan beri tehlikeleri öngören ve bu bağlamda çözüm projeleri ve milli modeller sunan Prof. Dr. Baş'a kulak verme günüdür?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019