"Ben sizden oy almaya gelmedim, ben sizi kurtarmaya geldim"Bunlar Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın her hafta yapılan Eko Analiz programında söylediği altı çizilmesi gereken ifadeler. Prof. Dr. Baş'ı uzaktan yakından tanıyan herkes iyi bilir ki, O'nun derdi hiçbir dönem milletin oyunu kapmak olmamıştır.Eğer öyle olsaydı 2002 seçimlerinden sonra siyaseti tamamen bırakırdı.Türkiye'de iktidara oturmanın basit yolu ortadadır, ABD'ye, AB'ye göz kırparsın, uşaklık yapacağına dair gerekli taahhütleri verirsin, ardından da seni bir şekilde o koltuğa oturturlar ama bedelini de en ağır bir şekilde isterler.Eğer Prof. Dr. Haydar Baş'ın derdi oy ve koltuk olsaydı, bu kolay yolu dener, milletin kapısına gidip de tek tek ikna etme yöntemi gibi zor olanı tercih etmezdi.Prof. Dr. Haydar Baş, diğer siyasilerin yapmadığını yaptı. Defalarca seçim geçirmesine rağmen ve bu seçimlerde millet O'na gerekli teveccühü göstermemesine rağmen o yılmadı, kapı kapı dolaşmaya devam etti, sadece seçim dönemlerinde değil, her zaman gece ve gündüz mücadele etti, çalıştı.Baktı ki millet ikna olmuyor, çözüm projelerini kitaplaştırdı ve uluslar arası kongrelerle bu çözümleri dünyanın sayılı bilim adamlarının önüne koydu.Bütün bunları yaparken tek bir derdi vardı, çözüm milletin uyanmasıydı ve bunun için de ikna olmalıydı; millet kendi üzerinde dolaşan karanlık bulutları fark etmeliydi ve oyuna gelmemeliydi.Gemi batıyordu ve çözüm için, gemiyi kurtarmak için çoğunluğun bu felaketi fark etmesi gerekiyordu, gemi batınca fark eden fark etmeyen herkes batacaktı ve boğulacaktı. İşte Prof. Dr. Haydar Baş'ın derdi bu; milleti ayıktırmak, gemiyi sağ salim karaya yetiştirmek. Yani hem gemiyi hem de içindekileri kurtarmak, korumak?Prof. Dr. Haydar Baş hep ekti, ekti, ekti, ama bugüne kadar milletimiz bu ilgiye, alakaya sağlıklı bir cevap vermedi. Prof. Dr. Baş'ın milleti kurtarma çabasını bir tek şeyle izah edebiliriz, aidiyet duygusu, milletine olan sevda?Bu sevdaya sahip olmayan bir lider çekilir kenara her şeyi gidişatına bırakır, "Bana ne batarsa batsın" der. Ama "vatan sevgisi imandandır" düsturuna sahip olan Sayın Baş asla bunu yapmıyor, ne pahasına olursa olsun "kurtarma" mücadelesine en önde devam ediyor.Prof. Dr. Haydar Baş, bu millete o kadar sevdalı ki, bu millet kendisine sahip çıkmadığı kadar, milletine sahip çıkıyor. Diğer bir ifadeyle millete rağmen milletine sahip çıkıyor.Milletin hala peşinde gittiği taşeron siyasiler ise millete sırtını dönmüş, bir ABD'liden daha fazla ABD'nin, bir AB'liden daha fazla AB'nin çıkarlarını gözetiyor.Millet onların peşinde, onlar ise ABD'nin AB'nin peşinde?Almışlar milleti AB ve ABD mezarlığına gömme telaşındalar?İşte millet bu derin ve efsunlu uykudan uyanmalı ve kendisini kurtarmak için kapı kapı dolaşan gerçek liderlere emaneti teslim etmeli.Yoksa gemi battıktan sonra uyanmanın bir anlamı yoktur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025