Günümüzde çeşitlenen savaşlara finans savaşı da eklenmiş ve diğer savaşları büyük oranda etkisi altına almıştır. Finans savaşı, küresel boyutta cereyan ettiğinden, hiçbir ülke tamamıyla ondan korunamamaktadır.
Bu savaşın bir başka özelliği de, çok kolay çıkarılır olmasıdır. Öyle ki, finans savaşçıları anında finans savaşını çıkarıp, hedef ülkelerin ekonomilerini allak bullak edebilirler.
Küresel finans savaşıyla ülkelerin ekonomilerini çökertmeyi düşünen finans savaşçıları, işe, finansı öne çıkarmak ve reel sektörü geri plâna atmakla başladılar. Bunu ustalıkla başararak, ipleri ellerine aldılar.
Ulus devletler, artık küresel finans savaşına engel olamıyorlar. Çünkü küresel finans piyasalarıyla bütünleşmek amacıyla, bir dizi yasal değişiklikler yapmış ve finans savaşçılarına kapılarını ardına kadar açmışlar. Bundan dolayı da küresel finans savaşı karşısında savunmasız bir halde kalmışlardır.
Finansçılar için ekonomi finanstan ibarettir. Ne yazık ki, bunu zihinlere öyle yerleştirdiler ki, finansla hiçbir ilgisi olmayanın da, ekonomi denilince aklına hemen finans geliyor. Bu düşünceyi pekiştirmek için ekonominin tanımını bile, "para yönetimi" olarak değiştirmişler.
Reel sektöre bağlı olması gereken finans, ondan bütünüyle kopmuş, piyasalarda serseri mayın haline dönüşmüştür. Bu da finans krizlerinin sıkça yaşanmasına neden olmaktadır.
Küresel finans savaşı, o kadar büyük bir tehdit oluşturuyor ki, parası, rezerv para olan ABD dahi, bu savaştan korkuyor. Bunun için ABD ordusu tarihinde ilk kez, 2009 tarihinde küresel finans savaşı tatbikatı yapmıştır. Söz konusu tatbikata ordu, istihbarat ve akademik çevrelerden üst düzey uzmanlar da katılmıştır.
Bazı bilim adamları, küresel finans savaşının, küresel askeri bir savaşa dönüşeceği öngörüsünde bulunuyorlar. Dr. Ramazan Kurtoğlu, "Küresel Ekonomik Kriz ve Yeni Dünya Düzeni" adlı kitabında konuyla ilgili şunları söylüyor: "Anlaşılıyor ki, önümüzdeki 10-15 yıl, çok sert kur savaşları, ticaret savaşları ve nihayet küresel finans savaşına gebe görünüyor. Bu süreçte Çin, Rusya, ABD gibi ülkeler baş aktör konumda olacak." (s. 60).
Donald Trump'ın, ABD Başkanı seçilmesiyle, küresel finans savaşının daha çok şiddetleneceği yönünde görüşler ileri sürülüyor. Zira Donald Trump, seçim kampanyasında ve göreve başlama konuşmasında ekonomik konulara ağırlık vermiştir. Çin mallarını, ABD piyasalarına sokmayacağını ve ithal edilen Çin mallarına yüzde 45 oranında gümrük vergisi koyacağını vaat eden Donald Trump, bu söylediklerini yaparsa, haliyle Çin de karşı tedbir alacak ve küresel finans savaşı şiddetlenecektir. Çin lideri Xi Jinpin, böyle bir savaşın kazananı olmayacağı mesajını, yeni Başkan Donald Trump'a, Davos'tan göndermeyi ihmal etmemiştir.
Görülen o ki, Donald Trump'ın başkanlığı döneminde ticari rekabet, finans tedbirleri ve savaşı çok konuşulacaktır. Bunların konuşulduğu ve yaşandığı durumda da, ister istemez Milli Ekonomi Modeli gündeme gelecek ve gerekliliği daha iyi anlaşılacaktır.
Bu savaşın bir başka özelliği de, çok kolay çıkarılır olmasıdır. Öyle ki, finans savaşçıları anında finans savaşını çıkarıp, hedef ülkelerin ekonomilerini allak bullak edebilirler.
Küresel finans savaşıyla ülkelerin ekonomilerini çökertmeyi düşünen finans savaşçıları, işe, finansı öne çıkarmak ve reel sektörü geri plâna atmakla başladılar. Bunu ustalıkla başararak, ipleri ellerine aldılar.
Ulus devletler, artık küresel finans savaşına engel olamıyorlar. Çünkü küresel finans piyasalarıyla bütünleşmek amacıyla, bir dizi yasal değişiklikler yapmış ve finans savaşçılarına kapılarını ardına kadar açmışlar. Bundan dolayı da küresel finans savaşı karşısında savunmasız bir halde kalmışlardır.
Finansçılar için ekonomi finanstan ibarettir. Ne yazık ki, bunu zihinlere öyle yerleştirdiler ki, finansla hiçbir ilgisi olmayanın da, ekonomi denilince aklına hemen finans geliyor. Bu düşünceyi pekiştirmek için ekonominin tanımını bile, "para yönetimi" olarak değiştirmişler.
Reel sektöre bağlı olması gereken finans, ondan bütünüyle kopmuş, piyasalarda serseri mayın haline dönüşmüştür. Bu da finans krizlerinin sıkça yaşanmasına neden olmaktadır.
Küresel finans savaşı, o kadar büyük bir tehdit oluşturuyor ki, parası, rezerv para olan ABD dahi, bu savaştan korkuyor. Bunun için ABD ordusu tarihinde ilk kez, 2009 tarihinde küresel finans savaşı tatbikatı yapmıştır. Söz konusu tatbikata ordu, istihbarat ve akademik çevrelerden üst düzey uzmanlar da katılmıştır.
Bazı bilim adamları, küresel finans savaşının, küresel askeri bir savaşa dönüşeceği öngörüsünde bulunuyorlar. Dr. Ramazan Kurtoğlu, "Küresel Ekonomik Kriz ve Yeni Dünya Düzeni" adlı kitabında konuyla ilgili şunları söylüyor: "Anlaşılıyor ki, önümüzdeki 10-15 yıl, çok sert kur savaşları, ticaret savaşları ve nihayet küresel finans savaşına gebe görünüyor. Bu süreçte Çin, Rusya, ABD gibi ülkeler baş aktör konumda olacak." (s. 60).
Donald Trump'ın, ABD Başkanı seçilmesiyle, küresel finans savaşının daha çok şiddetleneceği yönünde görüşler ileri sürülüyor. Zira Donald Trump, seçim kampanyasında ve göreve başlama konuşmasında ekonomik konulara ağırlık vermiştir. Çin mallarını, ABD piyasalarına sokmayacağını ve ithal edilen Çin mallarına yüzde 45 oranında gümrük vergisi koyacağını vaat eden Donald Trump, bu söylediklerini yaparsa, haliyle Çin de karşı tedbir alacak ve küresel finans savaşı şiddetlenecektir. Çin lideri Xi Jinpin, böyle bir savaşın kazananı olmayacağı mesajını, yeni Başkan Donald Trump'a, Davos'tan göndermeyi ihmal etmemiştir.
Görülen o ki, Donald Trump'ın başkanlığı döneminde ticari rekabet, finans tedbirleri ve savaşı çok konuşulacaktır. Bunların konuşulduğu ve yaşandığı durumda da, ister istemez Milli Ekonomi Modeli gündeme gelecek ve gerekliliği daha iyi anlaşılacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018