İletişim ve ulaşımın çok kısıtlı olduğu dönemlerde bile medeniyetler birbirleriyle etkileşim içindeydiler. Çünkü etkileşim bireyler ve toplumlar için kaçınılmazdır. Daha açık bir deyişle, iyiden de, kötüden de etkilenmek mümkündür. O bakımdan etkileşime eleştirel yaklaşmak gerekir.
Medeniyetlerin etkileşimi ise, iyi ve kötü yeni medeniyetlerin doğmasına vesile olmaktadır. Daha doğrusu medeniyetler, birbirlerinden etkilenerek ve yararlanarak ortaya çıkmaktadırlar.
Medeniyetler içinde en benmerkezci olan Batı medeniyeti dahi başka medeniyetlerden ziyadesiyle yararlanmıştır. Batılıların, bunu dile getirmemeleri veya bütünüyle inkâr etmeleri, gerçeği değiştirmez.
Medeniyetlere önyargılı yaklaşılmazsa, hepsinden yararlanılabilir. Maalesef asırlardır, Batılılar da, İslâm toplumları da medeniyetlere böyle yaklaşmamışlardır. İslâm toplumlarında Batı medeniyetine karşı genelde iki aşırı uç ortaya çıkmıştır.
Bunlardan biri Batı medeniyetini tamamıyla reddedenler. Diğeri de onu körü körüne taklit ve takip edenler. Birbirlerine zıt olan bu aşırı uçlar, aslında eşit derecede zararlı ve tehlikelidirler. Batı toplumlarında ise, söz konusu aşırı uçlardan yalnızca İslâm medeniyetini reddedenler, her zaman çoğunlukta olmuştur.
Buna rağmen etkili olmasalar da Batı toplumlarında insaflı, mantıklı ve doğru düşünen fikir adamları çıkmıştır. Bunlardan biri Karl Popper'dir. O, Avrupa'da yaşayan Müslümanlara karşı gösterilen barbarca davranışları reddetmiş ve Müslümanlara da hoşgörü ile yaklaşılması gerektiğini söylemiştir. Karl Popper, bireyin özgürlüğünü, kişisel gelişimi ve özgür düşünceyi savunmuştur. Ne yazık ki, Batılılar, bu değerleri kendileri için istemiş, fakat Müslümanlara reva görmemişlerdir.
Diğer bir fikir adamı ise Alman filozof Weizsacker'dir. Wezsacker, "Yeni Rönesans" fikrini ileri sürmüş ve Avrupa dışındaki kültür ve medeniyetlere açık olmayı gündeme getirmiş ve özellikle İslâm kültür ve medeniyetine vurgu yapmıştır. Batı'da meydana çıkan bu gibi fikir adamlarına, Müslüman fikir ve bilim adamları, mutlaka kendimize ait değerlerle destek vermelidirler.
Hâsılı medeniyetlere önyargılı değil, eleştirel yaklaşmak şarttır. Böyle davranılırsa, her medeniyetten yararlanma imkânı bulunur. Nitekim geçmişte ecdadımız, bu şekilde davrandığı içindir ki, tarihte en büyük ve en uzun ömürlü medeniyetleri
kurmuşlardır.
Bazılarına göre, İslâm toplumlarının sorunlarının başında, İslâm medeniyeti ile Batı medeniyeti arasında sentez kuramamak yer almaktadır. William H. McNeill de bu görüştedir. W. H. McNeill, "Dünya Tarihi" adlı eserinde, Müslümanların Tanzimat'tan beri dünyaca ünlü bir kişi yetiştiremediklerini söyler. Bunu da Müslümanların Batı'dan aldıkları bilgileri ve gördüklerini, İslâmî değerlerle karşılaştırıp bir temele oturtamamalarına yani sentez kuramamalarına bağlar. Aynı şey Batılar için de geçerli olduğundan, Batı'da ötekileştirme, ırkçılık ve İslâm karşıtlığı yaygınlaşmıştır.
Medeniyetlerin birbirlerinden yararlanmaları taklitle karıştırılmamalıdır. Zira taklitle ne medeniyet kurulur, ne de yaşatılır. Bu konuda merhum Nurettin Topçu şöyle der: "Taklit insanların yapacağı iş değil, maymunlara has bir özelliktir." Ezcümle Müslümanlar olarak görevimiz, dünyada iyi giden ne varsa onu yaşatmak, yanlışları düzeltmek, kötüleri de bertaraf etmektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018