Türkiye'nin ilim adamları adeta buz üstüne yazı yazarak, maalesef Türk milletine vakit kaybettiriyor. Aydın geçinen takımımız, sahilde ıslak kumdan binacıklar inşa ederken, tüm inşaatını üç-beş köpüklük deniz dalgasına kaptıran çocuklar gibi, oyalanıp duruyor. Milleti oyalıyor, her olayda cilası biraz daha dökülen AKP hükümetini cilalıyorlar.AKP hükümetinin de işine geliyor; onlar da 12 yıldan beri bilerek ayran kabartıyor, bir kaşık suda fırtına çıkartıp köpürtüyor? Çünkü devlet ve millete ait temel hiçbir problemi çözemediler, çözemiyorlar.AKP'nin elindeki Türkiye'nin gündem ana başlıklarını şöyle bir hafızanızdan geçirin:Askeri vesayet, insan hakları, demokratik açılım yaygaraları, Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi ekseninde komşularımızla dalaş, el altından gizli savaş, AKP'nin partneri ve sivil ortakçısı F tipi paralel yapının provokasyon ve entrikaları, Dinler arası diyalog furyası, rahip ve H. Dink cinayeti, azınlıklara özel haklar, kumpaslar, dinlemeler, böcekler, tapeler, darbe yaygaraları, Ergenekon, Balyoz, Gezi eylemleri, Gezide can veren fidanlar, referandum, Yüksek yargıyı dönüştürme ve siyasal müdahaleler, demokratik krallık, kişiye özel düzenlemeler, yargı paketleri, torbalama yasalar, yolsuzluklar, ayakkabı kutuları, yolsuzlukları 9 parmakla aklama-paklama seansları, tapeleri-kasetleri yok etme manevrası, , paralele operasyonlar, Başkanlık sistemi naraları, millete operasyonda makul şüphe, PKK ile pazarlık, federatif yapılanma, fiili özerk bölgeler, bir günde 52 ölüm, Cizre vs. olayları? uzayıp gider.Bunlarla geçti yıllarımız; sonunda ne kaldı elde-avuçta?Türk demokrasisi, bir arpa boyu yol alamadı.Nihayetinde demokratik bir krallık kaldı milletin kucağında? Ve yürekleri kronik bir korku aldı.İlim adamları, aydınlar, yazarlar, çizerler yazdılar, çizdiler, konuştular; lakin çocuklar gibi sahilde yapıp ettikleri kumdan evcikleri üç-beş köpüklük deniz dalgası aldı götürdü. her gün yeniden yaptılar; her dem yeni bir dalgacık gelip tekrar götürdü yaptıklarını? İktidarın senaryosunda figüranlık yapmaktan başka bir iş yapmış olmadılar.Bu çok sahneli Ankara devlet tiyatrosu sürecinde devlet de kaybetti, millet de? Devlet-millet borca battı; resmen soyulduk. Bu arada her yıl devletin kasasına 120-130 milyar dolar gelir kazandıran koca işletmeler bile bedavaya elden çıktı.AKP'nin küresel şefleri, BOP'çular, devlet-millet mallarımızı alıp götürdüler. Bal tutan parmağını yalar misali, biraz da bunlara yollu-yolsuz parmak yalattılar.Millet işini, aşını, eşini, evini-barkını, ahlakını kaybetti. Akıl baştan gitti; şiddet, intihar, boşanma, uyuşturucu, fuhuş aldı başını gitti. Hz. Peygamber'in ikaz ettiği üzere, AKP'nin BOP değirmenine su taşıyan İslamcılar, hacılar, hocalar dinlerini beş paraya sattı gitti!2002'de vatandaşın 4.6 milyar TL borcu vardı, 2014'te 324 milyar TL borcu var? 2002'de 2 milyon haciz dosyası vardı. Bugün 19 milyon hane var; 21 milyon 350 bin icra ve haciz dosyası var.2002'de devlet 59. 6 milyar vergi topluyordu. Her yıl katlanarak arttı arttı, bugün yılda 410 milyar TL vergi topluyor. AKP iktidarında toplam 2 trilyon 277 milyar 843 milyon TL (eski hesapla 2 kentrilyon 261 katrilyon) vergi toplandı. Hepsi ecnebilerin cebine, faize-borca gitti.Devlet ve milletin en az "özgürlük" kadar kıymetli en temel "iş-aş-ekmek" gerçeğini setretti ilim adamı ve aydın takımımız; kendilerine ulufe sağlayan AKP iktidarıyla birlikte demokrasicilik oynadılar kumsalda?Milleti, özgürlük, demokrasi ve insan hakları mavallarıyla oyaladılar; elindeki lokmasını, sofrasındaki ekmeğini, toprağındaki maden ve kaynaklarını alıp ecnebilere peşkeş çektiler? İktidar ve besleme aydın takımı, şahsî menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit ettiler! Bir ilim, irfan ve siyaset adamı, devlet ve millete oynanan bu tezgaha çomak soktu, Milli Ekonomi Modeli ile Sosyal Devlet projeleriyle oyunu bozdu:Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş?Devlet-millet bütünlüğü içinde her Türk vatandaşına eşitlik ise eşiklik, özgürlük ise özgürlük, hak ise hak, adalet ise adalet, ekmek ise ekmek, iş ise iş, aş ise aş; ben vereceğim ve vallahi yaparım, dedi. Modelini, programını, hesabını-kitabını somut olarak ortaya koydu. İktidar beslemesi ilim adamı ve aydın takımı, Prof. Dr. Baş gerçeğini setretmeye çabaladı. Fakat Milli Ekonomi Modeli güneşi, onu uygulayan Rusya ve BRICS devletleri başta olmak üzere 120'yi aşkın ülkede dünyaya doğdu. Artık bu MEM güneşine şal çekilemiyor, balçıkla sıvanamıyor. İktidarın, muhalefetin, ilim adamlarının, aydın takımının, devletin ve milletin dönüp dolaşıp geleceği yer bu Bağımsız Türkiye adresidir? Gerisi kumsalda çocuk oyundur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019