"Korku" denince hemen karşıtı olan cesareti, yiğitliği, korkusuz kahramanları hatırlar; korkuyu küçümserken cesareti yüceltiriz.
Korku, gerçek, sanal ya da kurgusal bir tehlike karşısında, bireysel ve somut bir kaygı duygusudur. Yaşanıyor ama kolay açıklanamadığı gibi, kolayca paylaşılamıyor. Cesaret ise, daha karmaşık, bilinçli, amaçlı kişisel bir davranış.
Dilerseniz bir korku turuna çıkalım ve korku türlerini yoklayalım:
Korkunun; açıklık ve aydınlık, kapalılık ve karanlık, yalnızlık ve kalabalık, yaşam ve ölüm, başarı ve başarısızlık, savaş ve barış, dostluk ve düşmanlık ve benzeri türleri var. Korku üzerine görüşler, yorumlar ve deyimler çok daha zengin.
Korkuyla ilgili deyimlerimize bakalım;
"Korku dağları bekler", "Korktuğu başına gelmek", "Umut yoksa korku da yoktur", "Tehlikeler korku oluşturur", "Umut korkuları gizler", "Korku kişiyi hain bile yapabilir", "Islanmış kişi yağmurdan korkmaz", "Ölmüş kuzu kurttan korkmaz", "Korkunun ecele faydası yoktur", "Kuştan korkan darı ekmez", "Gölgesinden (kendinden) korkmak", "Gözü korkmak", "Birinin gözünü korkutmak", "Kork Allah'tan (c.c) korkmayandan"…
Düşünürler/filozoflar ne diyor?
"Sanma ki korku salanlar korkusuzdur", "Korkuyu giderip güveni sağlamak büyük sevaptır", "Korkan kişi köledir", "Korkma istediğin olacaktır", "Bireyler birbirine inanıp güvenmediği sürece zalimin korkması gerekmez" (yani böl yönet), "Sertlik korkuya, kaba kuvvet nefrete yol açar", "Korku batıl inancın ve zulmün ana kaynağıdır", "Sevgiden korkmak hayattan korkmaktır", "Korkusuz umut umutsuz korku yoktur", "Zayıflıktan değil, güçlülerden korkarız"…
Edebiyat penceresinden:
"Hayat can sıkıntısıyla başlar korkuyla sürer", "Ölüm Vadisi'nden geçerken şeytandan korkulmaz", "Umut serapsa korku yalandır", "Korkmayanın umudu da yoktur", "Dâhiler, hayatın son perdesinde, kahramanların korkularını, korkakların saflığını oynar, 'Büyük sözlerden korkarım' diyerek bizi mutsuz ederler", "Zamanla korkularımızdan utanır, kendimizden nefret ederiz"…
Kimi devlet adamları:
"Yönetilenler korktuğu sürece, nefret etmelerinden korkma", Devlet bize ne verdi ki değil, biz devlete ne veriyoruz, diye sorun", "Korkuyla konuşma ama tartışmaktan korkma", "Korkunun yalnızca kendisinden korkmalıyız"…
Kaynakları derlerken gördüğüm Japon özdeyişini (Samuray kodu) paylaşalım: "Taşıdığın kılıcı çekersen kınına sokma, korkma kullan ama sakın kimseyi korkutma! En keskin kılıç hiç kullanılmayandır."
Sonuç yerine: Toplumumuzdaki kutuplaşma korkutucu boyutlara ulaşmışken; suskun korkuyla değil, demokratik protesto eylemleri, hukuksal direnme ile korkmamak hakkı ve özgürlüğünü yaşayabilmeliyiz!
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023