Kaz gelecek yerden PETKİM esirgenmezmiş

4-5 milyar dolarlık milletin malı PETKİM'in, yüzde 60'ı taksitle olmak üzere toplam 605 milyon dolara epeyce curcunadan sonra Uzanlar'a verilmesinin onayına ilişkin yazılarımızı hatırlarsınız. Eskilerin yolsuzluk ve hortum dosyalarını aylarca karıştırıp duran, araştırma komisyonunun üyeleri günlerce güneş göremeyecek kadar bu dosyalar arasında kaybolan iktidarın, sözkonusu 'peşkeş'e onay vermesinin ma'kul ve mantıklı bir gerekçesi olamayacağını belirtmiştik. Ma'şeri vicdanın da bu kanaati taşıdığına işaret etmiştik.

Hükmete yakın yetkili çevrelerden 'peşkeşin hikmeti'ne ilişkin sinyaller geliverdi. Hikmet şu; kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez...

Dolayısıyla kaz gelecek yerden, PETKİM esirgenmemiş.

Kaz da neymiş biliyor musunuz?

TÜPRAŞ ve TEKEL'in özelleştirilmesi.

Yabancılardan, bu iki devlet malına talipli varmış; dolayısıyla böyle bir süreçte 4-5 milyar dolarlık PETKİM'i 605 milyon dolara Uzanlar'a kaptırdık diye ihale onaylanmazsaymış, yabancıları kaçırırmışız. Bu sebeple PETKİM'in satışı Onaylanmışmış... Allah Allaaah.

Şu özelleştirme furyasına bakın.

Şu özelleştirme peşkeşlerine dikkat edin.

Bitkisel hayattaki ekonomimizin batması için, artık başka bir yolsuzluğa, başka bir soyguna hâcet yok ki...

Peşkeşlerin daha ilginç bir yanı da ortaya çıktı bu süreçte.

Biliyorsunuz, herhangi bir vatandaş, mesela tapu dairesinde bir işlem yaptıracak ise, derhal vatandaşlık veya 'vergi numarası'ndan vergi ve maliye sicili görülür, devlete olan borçları çıkartılır. O borçları ödetildikten sonra işlemi yapılır.

Devlete üç kuruşluk borcu olan vatandaş için bu yöntem kılı kırk yararcasına uygulanır, fakat ne hikmetse devlete milyarlarca dolar borcu olanlardan böyle bir temiz sicil istenmez. Millet ve devlet malını, büyük büyük götürenler, deveyi hamuduyla yutanlar, tekrar tekrar götürmeye devam edebilirler. Hükmetler de kaz gelen yerden tavuk esirgenmez mantığıyla, milleti ve devleti yolunacak kaz veya tavuk olarak 'oburlar'ın önüne sürdükçe sürerler. Milletin malını, yine milletin parasıyla bazı akl-ı evveller özelleştirme adı altında kendi malları haline dönüştürüverirler.

Bu bağlamda binlerce örnek var.

PETKİM'i 605 milyon dolara taksitle satın alan Uzanlar'ın devlete TELSİM sebebiyle olan borcunu bilen var mı? PETKİM'in onayından üç-dört gün sonra içi boşaltıldığı, dolayısıyla devletin sırtına yeni bir kambur olarak kaldığı konuşulan Uzanlar'ın İmar Bank'ından ne kadar götürüldüğünü hesap eden var mı?

Tevafuk bu ya; sonunda devletin sırtında kalan Pamukbank'ı batırıp 6.2 milyar dolarlık borcunu 15 yıla yayan M. Emin Karamehmet'in, zorda kalan İtalyan Cragnotti&Partners Capital Investments'ı kurtarmak üzere anlaşma yaptığını duyan var mı? Türk milletinin parasıyla İtalyan şirketini kurtarmak, hele de 6.2 milyar dolarını güya 15 yıla yayan bir borçlu tarafından bu işi gerçekleştirmek nasıl bir iş; bunu soran var mı?

Bu arada dalgalı kurdan istifade ederek devletin trilyonlarını söğüşlemekten Cumhuriyet Savcısı Fethi Şimşek tarafından hakkında dava açtığı konuşulan Aydın Doğan'ın özelleştirmeden elde ettiği bunca gelirlere bakarak, bari devlete olan borçlarınızı ödeyin, diyebilen var mı?

Yok, yok, yok.

Bütün bu olup bitenleri bilen var mı?

Milletimiz bunları öğrenmeye başladı.

Asıl Ankara'da bunları duyan var mı?

AKP hükümeti, bir yandan eski dosyalarla uğraşırken, bir yandan da kendi dönemindeki bu oyunlara da el atması lazım gelmez mi?

Financial Times'in belirttiğine göre PETKİM'in satışının onayına İngilizler bile şaşırmış, hayretten bayılmışlar.

Ankara'da, bu işlere şaşıracak kimse yok mu? Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez, mantığına, hayır diyecek kimse yok mu? El-cevap maalesef yok.

En güvendiklerimiz, kaz gelecek yerden PETKİM esirgenmez, mantığıyla ma'lül.

O halde Türkiye peşkeş mi çekilsin? Milletimiz, artık hayır, diyor. Yepyeni bir ufka, yepyeni bir siyasi anlayışa koşuyor. Tek adres kaldı BTP, artık BTP, diyor. Topyekün milletimizin bunu haykırdığı gün, Türkiye'nin kurtulduğu gün olacaktır.