Alaca karanlık kuşağındayız. Türkiye üzerindeki hesaplar ve hesaplaşmalar, maalesef baş döndürücü bir hal aldı.Bölgemiz üzerindeki BOP planları ve bu "plan çerçevesindeki vahşi işgal"ler ortada... Hesap sahipleri ise belli.ABD yönetimi, planını ve niyetini gizlemiyor. BOP adı altında 22 ülkenin kimyasını değiştireceğiz diye ilan ediyor. Bu planın öylesine bir heves olmadığını, Afganistan ve Irak işgalleriyle ortaya koyuyor.Koskoca bir yalan ekseninde nâhak yere işgaller yaşanıyor, yüz binlerce Müslüman öldürülüyor, bir o kadarının malına, namusuna kastediliyor. Evleri-barkları başlarına yıkılıyor.Başbakan R. T. Erdoğan, Amerikan askerlerinin sağsalim yurtlarına dönmeleri için "duacı" olduğunu deklare ediyor.Böylesi bir BOP'ta AKP yönetimindeki Türkiye "stratejik ortak"... Türk askerinin başına ise çuval geçiriliyor. Bu arada Irak'taki işgal ve kaos, tüm vahşetiyle sürerken; Amerikan güdümündeki "Yahudi Peşmerge"ler için Kürdistan kuruluyor... AKP yönetimindeki Türkiye aynı şekilde "stratejik ortak"...Derken iş, dönüp dolaşıp İran'a dayandırılıyor. İran'a yönelik "ilk bahane", "nükleer silah" idi. Ama şimdi öyle değil...ABD Dışişleri Bakanı C. Rice, Fox News'e aynen şöyle konuşuyor: İran ile nükleer program dışında bir meselemiz daha var. İran, nükleer çalışmalardan vazgeçse bile, onu "tehdit algılaması"ndan vazgeçmeyeceğiz; çünkü o, barış sürecinin önünde ve İsrail'in karşısında bir engel...Rice, asıl baklayı işte böyle çıkartıyor dilinin altından. AKP yönetimindeki Türkiye yine "stratejik ortak"...Başbakan R. T. Erdoğan'ın fındık tüccarı danışmanı C. Zapsu, Amerikan lobilerinde "Bu adamı kullanın..." türünden pazarlamalara kalkışırken; Dışişleri Bakanı A. Gül, AKP'nin Amerika ile olan stratejik ortaklığı bağlamında "Biz bir aileyiz... Son 50 yıldır dünyada barışı korumak için en çok Amerikalılar ve Türkler çocuklarını feda etti, ediyor. Türkiye'nin gündemindeki maddeler ile Amerika'nınkiler aynı" diyor. Anlayacağınız; AKP yönetimindeki Türkiye yine "stratejik ortak"...Türk ekonomisinin ipinin ucunu elinde tutanlar, ipi azıcık sallıyor; borsa dibe vuruyor, döviz almış başını gidiyor.Nerelere doğru sürüklendiğimizi anlamak için sadece bu gelişmeleri fark etmek dahi yeter. Bunlar basit işler değil, dünyamız, bölgemiz ve tabii ki Türkiye'miz adeta yeniden karılıyor, vahşi işgalcilerin ihtirasları ekseninde silbaştan şekillendirilmeye kalkışılıyor.Bu gelişmeleri gözlemlediği halde, Türkiye üzerindeki hesabın küçük bir hesap olduğunu düşüneler, yanılıyor ve yanıltıyorlar.Öte yandan AB'nin ve Vatikan'ın hesabı belli... Bu hesapların "Modern Sevr" olduğu hususunu ikrar ve itiraf etmeyen kalmadı. En AB'ciler bile, bu iş Sevr'e dönüştü, Lozan delik deşik, diyor.Aynı şekilde IMF'nin hesabının ne olduğunu ve bu bağlamda "güya başımıza sürdüğü yağ"ın nelere mal olduğu dağ başındaki çiftçiden başkentteki yetkiliye kadar herkes farkındadır herhalde...Şayet hala farkında değil iseler, Dolar 2000 YTL'yi, Euro 3000 YTL'yi aştığı zaman onlar da farkına varırlar...Dolayısıyla Türkiye'miz üzerindeki baş döndürücü hesaplar ve hesaplaşmalar, işte bu "AB-ABD-BOP-IMF" çerçevesinde, bu "gayr-ı milli inisiyatifler ekseni"nde dönüp dolaşmaktadır.Milli şuurdan, milli akıldan, milli kimlikten, milli düşünüşten, milli çözümden ve "uygulanabilir milli modeller"den mahrum olanlar, ister milliyetçi, ister mukaddesatçı, ister Atatürkçü, ister muhafazakar, hasılı ne olurlarsa olsunlar; yukarıda dikkat çektiğimiz "gayr-ı milli inisiyatiflerin ekseni"nde vaziyet almak, onların rüzgarlarına göre yelken açmak, onların dürtüleriyle sürüklenmek durumundadırlar.Milli duruş ve milli çözüm noksanlığı, IMF'ci ve AB'ci milliyetçiler türetti. IMF'ci-AB'ci ve ABD'ci Atatürkçüler çıkarttı. IMF'ci, AB'ci ve Vatikan'cı mukaddesatçılar üretti... "Ecnebî odaklar", bunların elleriyle Türkiye'yi bugünlere sürüklediler. Krizlerin ve kaosların ardı arkası kesilmedi, kesilmiyor. Bu gerçekleri ve hesaplaşmaları görmek için sadece hafızalarınızı yoklayıp tazeleyin yeter.Hem IMF'ci ve AB'ci hem de milliyetçi olunmaz, ama oldu işte. Hem IMF'ci, AB'ci ve ABD'ci hem de halkçı ve Atatürkçü olunmaz, ama oldu işte. Hem AB'ci, IMF'ci, Vatikancı ve ABD'ci hem de dindar-mukaddesatçı olunmaz, ama oldu işte... Türkiye bunları gördü bugüne kadar. Türk milleti, böyle aldatıldı bugüne kadar. Bunların eliyle Türkiye bu bataklara, bu dağılmışlığa, bu bölünmüşlüğe, bu kaosa sürüklendi. Yine aynı tezgahı işletiyorlar, benzer tezgahtarları kullanıyorlar. Vatan-millet, din ü devlet sloganlarıyla, Türkiye'nin "AB, ABD, IMF ve Vatikan ile ilişkileri" sürecinde bugüne kadar "ecnebî misyon" ve "politik hizmet" üstlenenleri, "milli tarih", elbette "istismarcılar" olarak yazmıştır. Türk milleti, işte bu istismarcı tezgâhtarları topyekün politikadan silmeye hazırlanıyor. Türk milletinin canı öylesine boğazına dayandı ki; millet, seçim sandığını, bugüne kadar ki tüm istismarcılara "politik mezar" yapmaya bileğileniyor.Türk Milleti, duruşu, projesi, programı, modeli ve kadrosu ile, evet her şeyiyle "milli ve yerli" olan bir "milli siyasi inisiyatif"te tek yürek tek bilek olmaya hazırlanıyor.Hiçbirimizin "Nerede canım öylesi!" deme hakkımız yok; çünkü BTP, işte bu farklılığıyla, bu milli duruş ve milli modelleriyle göz dolduruyor, bu "milli uyanış"ın adresi olarak yükseliyor. Bu bağlamda Türkiye'mizin ve dünyamızın artık daha vahim kaoslara sürüklenmemesi için "Bir sefer BTP, bu sefer BTP" diyenleri, elbette "milli tarih" ve hatta "dünya tarihi" altın harflerle yazacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019