Kader seçimi

7 Haziran seçimlerine 1 aydan az zaman kaldı. Bu seçimlerin ülkemizin ve milletimizin geleceği açısından bir kader seçimi olacağını her fırsatta ifade ediyoruz. Bu seçimlerde;Birlik ve beraberlik mi yoksa bölünme mi?Bağımlı, halkımızı yokluğa mahkum eden, devletiyle milletiyle borç bataklığına sürükleyen ekonomiye devam mı, yoksa milli bir ekonomiyle şaha kalkış mı?Başkanlık sistemi adı altında krallık ve saltanat sistemine geçiş mi, yoksa milletin iradesini temsil eden parlamenter sisteme, demokrasiye devam mı?Adaletin, hukukun siyasi vesayetin altına girmesi mi, yoksa millet adına hukukun üstünlüğünün korunması mı?ABD, AB ve İsrail taşeronluğuna devam mı, yoksa milli politikalarla 'yurtta sulh, cihanda sulh'u sağlayacak tam bağımsız bir Türkiye mi?Açlık sınırının altında bir asgari ücrete devam mı, yoksa 4350 TL olan yoksulluk sınırının üstünde bir asgari ücretle kimseye muhtaç olmadan sağlıklı bir yaşam mı?Tarım köylerini boşaltıp, şehirlerde hamal ve kapıcı olmaya ya da işsiz kalmaya devam mı, yoksa milli tarım projeleriyle milletin efendisi olmak mı?Tarım cenneti olan ülkemizde en temel ürünleri ithalata devam mı, yoksa sadece tarımla bile dünyanın bir numarası olmak mı?Teröre devam, iç savaşa evet mi, yoksa verilecek 1000 TL vatandaşlık maaşı ile sıfır terörle bir bilek bir yürek olmak mı?Her gün artan, sırtımızda kambur olan ağır vergilere, cezalara, zamlara devam mı, yoksa alan el değil veren el olan milli bir devletle vergisiz bir Türkiye mi?Dış politikasında tamamen itibarsızlaşan, ismi terörle beraber anılan bir Türkiye mi; yoksa terörünü uygulayacağı politikalarla sıfıra indiren, teröristi bile gönüllü olarak sadık bir vatandaş haline getirecek olan terörle mücadelede örnek, dünyanın bir numarası Türkiye mi?Mazotta, elektrikte, doğalgazda dünyanın en pahalı ülkesi olmaya devam mı, yoksa vergisiz bir mazot -hatta tarımda 5 yıl bedava-, bedava elektrik ve ısınma mı?Paralı sağlık, paralı eğitime devam mı, yoksa bedava sağlık, bedava eğitim mi?Üniversite kapılarında milyonlarca gencimizin sürünmesi mi, yoksa isteyen her gencimizin rahatlıkla sınavsız bir şekilde üniversiteye girip okuyabilmesi mi?"İşsizlik benim problemim değil" diyen siyasilerle yola devam mı, yoksa milli bir ekonomik modelle 'her gencime iş vereceğim' diyen siyasileri getirmek mi?Oylayacağız.Kapitalist dünyanın memuru olan, tarihe gömülmüş kapitalizmin çuvallamış, problemleri derinleştirmiş, kısırdöngü uygulamalarından başka bir şey bilmeyen Kemal Derviş'in ekonomi politikalarını "kamçısız" devam eden AKP; Kemal Derviş'e ekonomi bakanlığı teklif etmekten başka çaresi olmayan CHP; koalisyon döneminde Kemal Derviş'e ekonomi bakanlığı veren MHP ve her adımını Kemal Derviş'in ABD'siyle atan HDP asla milletin istediğini millete veremez. Hangisi gelirse gelsin olumsuz ve karanlık tablo artarak devam eder.Hatta millete bu seçimlerde yoksulluk sınırının oldukça altında kalan vaatlerini bile bu Kemal Derviş mantığıyla veremezler.O halde 7 Haziran seçimleri iki parti arasında yapılmaktadır: Birincisi, ben milletimin madenlerini milletim için çıkartacağım, milletimin emek ve alınterinin karşılığı milli paramızı devreye koyacağım diyen Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın partisi Bağımsız Türkiye Partisi; ikincisi ise Kemal Derviş, ABD, AB, IMF, kapitalizm dışında hiçbir çözümleri olmayan diğerleri?Ey milletim! Lütfen bu seçimlerde ayıkın.Gelin hakkınıza sahip çıkın ve sizin hakkınıza sizin için sahip çıkacak, hakkınızı size verecek çözüme sahip tek lider Prof. Dr. Haydar Baş'ı, tek parti Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidara taşıyın.O zaman bu millete bu haklar verilir mi verilemez mi bir görsünler. Böyle yaparsanız hem ülke kurtulur, hem de bugüne kadar vermeyenlere iyi bir ders olur.Bugüne kadar size vermeyeceğim, sizden alacağım diyenleri iş başına getirdiniz, onlar da sizden aldılar yabancılara, azınlıklara ve yandaşlara verdiler, sizde neden bizim hakkımızı bunlara verdiniz demediniz; gelin bu seçimlerde ülkenin bütün kaynaklarını size vereni seçin, hakkınız olan sizin olsun.