logo
07 ŞUBAT 2025

İşçilerin hüzünlü bayramı

02.05.2020 00:00:00
'İşçilerin hüzünlü bayramı' seslendirme dosyası:

Dün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'ydü, bilinen ifadesiyle "İşçi Bayramı"ydı.

Tüm emekçilerimizin bayramını tebrik ediyor, rahat ve huzurlu bir yaşam standardı için bir an önce haklarına kavuşmalarını diliyorum.

1 Mayıs her ne kadar bir bayram olarak ifade edilse de, pratikte hep emekçilerin hak arayış mücadelesi olarak gündeme geldi.

Açlık sınırının altında bir maaşa talim eden, bir kişinin dahi geçinemeyeceği bir maaşla 4 kişilik ailesine bakmak zorunda kalan bir işçinin, gerçek manada bir bayram kutlayabileceğini de düşünemezsiniz herhalde...

Geçtiğimiz yıllarda meydanlarda hakkını dahi arayamaz hale gelen işçiler, bu sene Korona sebebiyle sokağa da çıkamıyorlar.

Ve maalesef yaşanan ekonomik kriz sebebiyle de birçoğu da artık işsiz vaziyette...

Kimisi işten çıkartıldı, kimisi ücretsiz izne ayrıldı, kimisi bin küsür TL olan kısa işsizlik ödeneğiyle geçinmeye çalışıyor, çok azı da her türlü riske girerek asgari ücretle çalışmaya devam ediyor.

Emekçilerimiz her yıl dertlerle 1 Mayıs'a giriyordu, şimdi buna derin bir hüzün ve belirsizlik de eklendi.

İşçilerimizin siyasilerden talep ettiklerine bakılırsa yaşadıkları zor durum gözler önüne serilmektedir.

Bakın ne istiyor işçilerimiz:

"Tüm emekçilerimiz için daha fazla iş güvencesi istiyoruz."

Yani işçilerimizin yeterli iş güvencesi yok.

"Örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz."

Demek ki işçilerimiz haklarını aramak ve korumak için sağlıklı bir örgütlenme yapamıyor.

"İnsan onuruna yaraşır saygın iş istiyoruz."

Bu isteği yorumlamaya gerek var mı?

"Vergi adaletsizliklerinin giderilmesini, ücretlerdeki yüksek vergi dilimlerinin düşürülmesini ve asgari ücretin insan onuruna yakışır olmasını istiyoruz."

Her kapitalist ülkede olduğu gibi Türkiye'de de gelirine oranla en fazla vergi ödeyen kesim işçi sınıfı... 

Az kazandan çok, çok kazandan az vergi alma uygulaması...

Ve ifade edildiği gibi işçi ücretleri insan onuruna yakışır değil...

"Yoksulluğun önlenmesini, kayıt dışı çalışmanın sonlandırılmasını istiyoruz."

İşçi aileleri yoksulluğun pençesinde. Büyük bir bölümü de kayıtdışı çalıştığı için hiçbir sosyal güvencesi yok.

"Biz ücretliler, milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz."

Siyasilerimizin açıkladığı kişi başı milli gelir ile işçilerin aldığı maaş arasında büyük bir uçurum var. 

İşçiler milli gelirden hak ettikleri bu payı istiyor.

"İnsanı merkeze alan daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz."

"Her türlü ayrımcılıktan uzak, insan odaklı etkin politikalar istiyoruz."

"Hepimizin eşit haklardan, eşit şartlarda ve eşit sorumlulukla yararlanmasını istiyoruz."

İşçilerimizin başından sonuna istedikleri, tarif ettikleri dünyada ve Türkiye'de bir tek model var, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli...

İşçilerimiz her bir talebiyle esasen bu eşsiz modelin uygulanmasını istiyor.

Kapitalizm yıllardır işçileri yokluğa mahkum etti, işçi-işveren arasında sürekli gerginlik yaşanmasına neden oldu.

Prof. Dr. Baş Duma'da yaptığı tarihi konuşmada, Kapitalizmi sessiz bir devrimle tarihe gömdüğünü ilan etmişti.

O gün bugündür Kapitalizmin çöktüğünü Batılı yetkililer de sık sık itiraf ediyor.

Bu konuda son açıklama Alman Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü (DIW) Başkanı Marcel Fratscher'den geldi.

Frattscher şu tespitlerde bulundu:

"Korona krizinin ekonomik etkilerine karşı yürütülen mücadele serbest piyasa ekonomisine olan inanca zarar verdi."

"Toplumların tam rekabete bel bağlaması büyük riskleri beraberinde getirebilir."

"Çalışanlar, şirketler, klinikler ve okullara yapılan devlet yardımları şu anki koşullar altında kaçınılmaz."

"Korona krizi ile birlikte kapitalizmin tabutuna son çivinin çakıldığını söyleyebiliriz."

"Şimdi görüyoruz ki iş ciddiye bindiğinde devlet son çare. Güçlü, etkin, işlevsel bir devlet son derece hayati öneme sahip."

"Piyasaların artık kilit alanlarda tek başına işlevsel olması mümkün değil."

"2008-2009 finans krizinin yanı sıra göç ve iklim krizleri de bunun kanıtı."

Bizler "Artık Milli Ekonomi Modeli çağı başlamıştır" derken bunu hamasi duygularla değil bilimsel gerçeklerden yola çıkarak söylüyoruz.

Ve bugün görüyoruz ki işçimiz Milli Ekonomi Modeli'ni istiyor, Batılı akademik kuruluşlar bu gerçeği haykırıyor.

Yazımızı bu eşsiz Modeli kurulduğundan bu yana parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın 1 Mayıs mesajıyla bitirelim:

"Bir haykırıştır 1 Mayıs. Bir varoluş, bir hatırlanıştır. Bizi biz yapan emekçilerin gününü kutluyorum. Emekçilerin hakkı ancak doğru bir sistemle verilebilir. Milli Ekonomi Modeli'nin uygulandığı bir Türkiye'de, bir gün değil her gün hatırlamak dileğiyle..."

Milli Ekonomi Modeli ile işçilerimiz her gün bayram yapacak. 10 bin TL asgari ücretle insanca bir yaşama kavuşacak.

Şu bir gerçek ki, Milli Ekonomi Modeli'yle sadece emekçilerimiz değil, milletimizin her bir ferdi de tüm haklarına kavuşacak.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Tam bir insanlık dramı
Gazze'de durum vahim
33 kişi öldü, 20 kişi yoğun bakımda
Ankara Valisi Şahin, kentteki sahte içki bilançosunu açıkladı
İstanbul Valisi Gül terör operasyonlarını anlattı
"217 operasyonda 463 şahıs yakalandı"
Karadeniz Bölgesi'nin yüksek kesimleri kara teslim
527 yerleşim yerine ulaşım sağlanamıyor
İsrail, Cenin'de çok sayıda binayı havaya uçurdu
Batı Şeria'da yoğun saldırıların 18. günü
Sıla bebek davasında karar açıklandı
Anneye 27 yıl 9 ay hapis cezası
Enflasyon hedefi yine değişti
Yüzde 21'den 24'e çıkarıldı
En sık görülen semptom göğüs ağrısı
Soğuklar kalp krizi riskini artırıyor
Nevzat Bahtiyar'a verilen cezaya
Bakanlık itiraz etti
Netahyahu'dan Suudi Arabistan'a küstah cevap
'Filistin devleti Suudi Arabistan'da kurulsun'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namaz ve hikmeti
240 kamera kullanılacak
Spor yayıncılığında bir ilk
'Kaç parayla geldin, göster bakayım'
Almanya'dan Türklere vize konusunda akıl almaz uygulama
Güzel ülke de eksiği gediği çok
Mısır'dan Türk turisti çekmek için atak
Tarım kan kaybından ölecek!
Deprem bölgesi kötü, Türkiye beter durumda
Tam bir insanlık dramı
Gazze'de durum vahim
33 kişi öldü, 20 kişi yoğun bakımda
Ankara Valisi Şahin, kentteki sahte içki bilançosunu açıkladı
İstanbul Valisi Gül terör operasyonlarını anlattı
"217 operasyonda 463 şahıs yakalandı"
Karadeniz Bölgesi'nin yüksek kesimleri kara teslim
527 yerleşim yerine ulaşım sağlanamıyor
İsrail, Cenin'de çok sayıda binayı havaya uçurdu
Batı Şeria'da yoğun saldırıların 18. günü
Sıla bebek davasında karar açıklandı
Anneye 27 yıl 9 ay hapis cezası
Enflasyon hedefi yine değişti
Yüzde 21'den 24'e çıkarıldı
En sık görülen semptom göğüs ağrısı
Soğuklar kalp krizi riskini artırıyor
Nevzat Bahtiyar'a verilen cezaya
Bakanlık itiraz etti
Netahyahu'dan Suudi Arabistan'a küstah cevap
'Filistin devleti Suudi Arabistan'da kurulsun'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namaz ve hikmeti
240 kamera kullanılacak
Spor yayıncılığında bir ilk
'Kaç parayla geldin, göster bakayım'
Almanya'dan Türklere vize konusunda akıl almaz uygulama
Güzel ülke de eksiği gediği çok
Mısır'dan Türk turisti çekmek için atak
Tarım kan kaybından ölecek!
Deprem bölgesi kötü, Türkiye beter durumda
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.