Gençlik bir milletin geleceğidir. Gençliğine yatırım yapmayan bir millet yok olmaya mecburdur.Ne mutlu bize ki, nüfusunun yarısından fazlası genç olan bir milletiz. Bugün gelişmiş olduğu halde bu nimete sahip olamayan ülkeler çıkış noktası arıyorlar, ama bulamıyorlar.Gençlik büyük bir nimet olmasına rağmen, ülkenin idaresine talip olan bazı siyasiler, nüfusumuzun ve gençliğimizin çokluğuna bakarak "eyvah şimdi biz bu kadar insana nasıl bakacağız" telaşına kapılıp nüfus planlamasına gidiyorlar.Halbuki genç üretim demektir, tüketim demektir, enerji demektir, bilim demektir, güvenlik demektir? Her genç tükettiğinden çok daha fazla üretme kabiliyetine sahiptir. Yeter ki gençliğin kıymeti bilinsin, bu büyük potansiyelin millet ve ülke yararına nasıl değerlendirileceği planlanabilsin.Gençliğimizi büyük bir zenginlik olarak kabul eden siyasilerimiz de var.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bakın gençlerimiz için neler diyor:"Gençliğimiz, Türkiye'nin elindeki en önemli zenginliktir. Ne yazık ki bu çok önemli gerçeğe rağmen evlatlarımız, yokluğun, işsizliğin ve eğitimsizliğin kucağına itilmiş, her türlü ecnebi tuzaklarına açık hale getirilmiştir."Evet. Sayın Baş'ın dediği gibi gençlik büyük bir potansiyeldir, ama devlet eliyle bu potansiyel açığa çıkarılmalıdır; kurda kuşa yem edilmemelidir.Atıl, işsiz, eğitimsiz genç toplum yararına kazanılmadığından, her türlü şer odaklarının hedefi haline gelir ve faydadan çok zarar getirir. Gençlerimize iyi bir eğitim verilmelidir, eğitim ve öğretim konusunda önündeki bütün engeller devlet tarafından kaldırılmalıdır. Gençlik hem devletin hem de milletin geleceği olduğu için sadece ailelerin insafına terk edilmemelidir.Aile eğitimi önemlidir, ama devlet sürekli kontrol görevini yerine getirmelidir ve ailelerin tıkandığı bütün hususlarda devreye girip gençleri topluma kazandırmalıdır.Bir genç üniversite okumak istediğinde üniversiteye giriş sınavıyla karşılaşmamalıdır. Eğitim ve öğretim her gencin kanuni hakkıdır. Daha fazla eğitim isteyen gençlerimizin önünü açacağımıza niçin engel koyuyoruz? Üniversite sınavları ve bu sınavlarla gençlerimizin üniversite hayallerinin suya düşmesi gelişme ve büyüme hedefi olan ülkemize hiç yakışıyor mu?Gençlerimizin aile kurması yine devletimizin ve milletimizin bekası için zaruridir. Aile müessesi oturmamış ülkeler batmaya mahkumdur. İlk eğitim ailede başlar.Bu sebeple gençler evlenme çağına geldiğinde devlet eliyle aile kurmasına yardımcı olunmalı, sağlıklı nesillerin oluşması için önlerindeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Aile sorumluluğunu taşıyan gençler topluma kazanılmış demektir.Taşıdığı sorumluluk sebebiyle gençler yanlış yollara tevessül etmezler, kendilerini ve ailelerini muhafaza etmeye çalışırlar.Ülkemiz üzerinde hesabı olanlar işte bu gerçek sebebiyle taşeron siyasi ve medya mensuplarını da kullanarak en temel kurum olan ailelerimizi parçalamak, aile oluşumunu engellemek için ellerinden geleni yapmaktadırlar.Gençler bekar olmaya özendirilmekte, ailelerinin parçalanması için programlar, diziler, propagandalar yapılmaktadır.Halbuki aile müessesine yapılan bu saldırılar milletin temeline konulmuş dinamitlerdir.Gençliğe gereken önemi veren ve parti programında geniş yer ayıran, nasıl yapacağını da tek tek ortaya koyan bir tek siyasi parti vardır: Bağımsız Türkiye Partisi (BTP).BTP'nin dünyaca ünlü ve Nobel'e aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli ile gençlere yönelik projelerini şöyle özetleyebiliriz:* 18 yaşından küçük olan her gence aylık 250 YTL burs bağlanacaktır.* 18 yaşından büyük olan her gence ise her ay 500 YTL vatandaşlık maaşı verilecektir.* Lise öğrenimini tamamlamış her genç sınavsız bir şekilde üniversiteye girebilecektir.* Üniversite harçları kaldırılacaktır.* Evlenme çağındaki gençlere uzun vadeli, faizsiz kredi verilecektir.* Askerliğini yapmış erkeklere ve yaşı 22 olan bayanlara seçilme hakkı verilecektir. Milli Ekonomi Modeli'nin tüketim yanlı bir denge analizi olduğunu yani sosyal devlet projeleriyle tüketim kabiliyetini kaybetmemiş vatandaşların finansal olarak desteklendiğini hatırlatırsak, bu durum ekonomiye güçlü, talep eden ve güvenilir bir iç pazar sağlayacaktır. Bunun anlamı üretim patlamasıdır. Talebin karşılanması için yepyeni iş yerlerinin, fabrikaların, üretim tesislerinin açılması demektir.Bu da işsizliğin azalması ve yok olması demektir.Yani Milli Ekonomi Modeli ile BTP, bir taraftan gencini eğitirken, bir taraftan cebini doldururken, karnını doyururken, bir taraftan evlenmesini kolaylaştırırken, diğer taraftan da yepyeni iş kapılarını ona açmaktadır.Bunları ifade ederken lütfen BTP'nin hayata geçireceği projeleri diğer partilerin vaatleriyle karıştırmayın. Bu projelerin hepsinin nasıl yapılacağı Milli Ekonomi Modeli'nde bilimsel olarak mevcuttur; bu model yüzlerce yerli ve yabancı bilim adamı tarafından takdir edilmiş ve çözüm olduğu, uygulanabilir olduğu ifade edilmiştir.Bütün bunlardan çıkaracağımız sonuç şudur:22 Temmuz'da gençliğin problemlerinin de tek çözüm adresi BTP'dir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025